Bedeninizi canlandırıcı bir şekilde içeriden desteklemek sandığınızdan daha ucuz.
Bizden önceki nesiller, günümüzün popüler takviyelerini almadan, yıllar boyunca sağlıklı bir yaşam sürmeyi başardılar.
Sadece hücrelerden oluşmadığımızı artık biliyoruz. İçeride ve dışarıda, mikrobiyom olarak adlandırılan milyarlarca mikroorganizmayla kaplıyız. Mikrobiyomlarımız, laboratuvarda kültürlenmiş birkaç organizmadan çok daha karmaşık.
Mikrobiyomlar sadece bağırsakta bulunmuyor. Vücudumuzun her yüzeyini, içeride ve dışarıda kaplar. Cilt mikrobiyomu, ağız mikrobiyomu, akciğer mikrobiyomu ve hatta kirpik mikrobiyomu bile sağlığın ayrılmaz parçalarıdır.
- Toprakla temas
Burada amaç gidip çamurda yuvarlanmak değil. Araştırmalar, sağlıklı toprak bakterilerinin salgıladığı bileşiğin, beynimizde serotonin salınımını tetiklediğini gösteriyor. Gerek dokunarak, koklayarak veya gerektiğinde yeraltı mikropları ile aşılanarak, toprağın insan vücudu için sağladıklarından faydalanabiliriz. Ağaç köklerine, vahşi yaşamı koruma alanlarına ve organik bahçelere bakabilirsiniz.
- El dezenfektanı kullanmamak
Cildiniz vücudunuzdaki en büyük ve en emici organdır. Cildinize dokunan, kan dolaşımınıza girer. Covid-19 beraberinde el dezenfektanı çılgınlığını da getirdi. Bunlar, cildimizin mikrobiyomunu öldürdüğü için bağışıklık sistemimizi tehlikeye atıyor.
Araştırmacılar, el hijyeni ürünleri kullanan kişilerin patojenleri taşıma ve bulaştırma şansının daha yüksek olduğunu buldu. Cildinizi korumaya çalışan faydalı mikroplarınızı yok ederek, el mikrobiyomunuzu dengesiz hale getiriyorsunuz.
Ellerinizi toksik olmayan bir şekilde, ılık su ve yumuşak bir doğal sabunla yıkayabilirsiniz.
- Temiz hava
Modern çağda akciğerlerimiz sürekli saldırı altındalar. Neyse ki ormanda, deniz kenarında ya da parklarda yürüyerek ciğerlerimizi her gün yeniden temizleyebiliriz. Doğanın canlandırıcı gücü asla hafife alınmamalı. Doğal ortamlardaki temiz hava faydalı mikroplarla yüklüdür. Çevresel mikroorganizmalar, solunum yollarındaki mikroplar ve bağırsak mikrobiyotasının tümü, akciğer fonksiyonumuz ve genel sağlığımız üzerinde büyük etkiye sahip.
- Hayvanlarla oynamak
Evcil hayvanlar insan zihnine ve vücuduna sonsuz faydalar sağlarken mikrobiyomumuza da yardımcı olurlar.
Hayvanlar bizi çok çeşitli mikroorganizmalara maruz bırakırlar. Yararlı ve hatta patojenik mikropların kombinasyonu, bağışıklık sistemimizi aktif tutar. Çeşitlilik, sağlıklı bir mikrobiyomun anahtarıdır ve tüylü arkadaşlarımızla oynamak, vücudumuza dayanıklılık kazandırmanın bir yoludur.
- Prebiyotikler
Bağışıklık sistemimizin yüzde 80’i bağırsaklarımızda bulunur. Prebiyotikler faydalı mikropları besleyen ve bağırsak sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahip gıda bileşenleridir.
Prebiyotik, lifler için kullanılan bir kelimedir. Çiğ ve pişmiş meyve ve sebzeleri tüketmek, bolca doğal diyet lifi sunar. Baklagiller ile kepekli tahıllar da mikrobiyotanızı beslemek için bağırsak dostu prebiyotiklerle doludur.
- Yabani gıdalar
Seralardaki üretim başlamadan önce insanlar dost bitkileri biliyorlardı. Onları keşfederek mevsimlerinde hasat ederek kullandılar.
Yabani gıdalar doğal ekosistemlerden gelen ve mikrobiyomlarımızı sağlamlaştıran, faydalı mikroplarla yüklüdür. Onları pişirmek ve yemek, orman toprağından vücudumuza doğrudan bir bağlantı sayılabilir.
Mikropların insan sağlığının temeli olduğu gerçeğinin farkına vardığımızda, ucuz ve kolay yaşam tarzı değişiklikleri ile bu görünmez dünyayı beslemeye başlayabiliriz.