Hayatınızı ve evinizi bir köpek ile paylaşıyorsanız, sizsiz yapamayacağını düşünüyor olabilirsiniz. Peki gerçekte öyle mi?
Kato Kızılderililerinin efsanesine göre, dünyayı ve üzerindeki her şeyi yaratan Tanrı Nagaicho, yarattığı dünya üzerindeki gezisine başladığında yanında köpeği de vardı. Onun köpeği, o dünyayı yaratmadan önce de hep yanındaydı. Herhalde Katolar köpeksiz bir yaşam düşünemiyorlardı.
İnsanların evlerinde ve yakın çevrelerinde besledikleri hayvanlar çeşitlilik gösterse de bu yelpazede ilk evcilleştirilen köpekler her zaman önde gelirler.
İnsanla köpek arasındaki ilişki, ilk bakışta tek yanlı ve yalnızca insanın yararlandığı bir ilişki türü gibi görünebilir. Geniş kapsamda değerlendirildiğinde ise bu ilişkide eşitlik ve denge olduğu ileri sürülebilir. Köpeklere sunulan hazır besinler, av peşinde koşma zorunluluğuna göre büyük bir kolaylıktır. Ama köpekler için en önemli yarar, insanların yaratıp geliştirdikleri çevre ve ortamı paylaşıp bu çevre ve ortamdan yararlanmaktır.
Köpekler ve insanlar onbinlerce yıldır veya daha uzun süredir yakın bir ilişki içinde yaşıyorlar. Genetik bir çalışma köpeklerin 27.000 yıl önce kurtlardan genetik olarak ayrılmış olabileceğini ileri sürüyor. Bugünkü köpek ırklarının ortaya çıkması ise yıllar süren bir seleksiyonun ürünü.
İnsanlar aniden ortadan kaybolursa köpekler hayatta kalır mı?
Evet.
İklim krizi nedeniyle tamamen yaşanmaz hale gelmemiş bir gezegene bırakıldıklarını varsayarsak, köpekler insanlar olmadan da yaşayabilirler. Genetik yönden aynı grupta olmasalar da insanın ve köpeğin birbirlerine, başka hayvanlara göre, daha fazla benzedikleri sonucuna varabiliriz. Her iki tür de tüm memeliler arasında, farklı koşullara fiziksel bakımdan en iyi uyabilme ve en ileri düzeyde eğitilebilme özelliklerini taşırlar. Her ikisi de hemen her bitkisel ve hayvansal besini yiyebildiklerinden her yerde yaşar, iklim-çevre-besin kaynakları yönlerinden çoğu memelileri olumsuz etkileyen koşullardan zarar görmezler.
İnsanlardan ayrıldıktan sonra, köpekler değişir mi?
İnsan da köpek de genetik yönden esnektir. Temel yapısal özellikleri belirgindir ama birtakım ek özellikler, gerekli koşullara göre, temel yapıya eklenebilir veya çıkartılabilir. Köpeklerin fenotipik profili yani morfolojileri, fizyolojileri ve davranışları, kasıtlı üretim yoluyla insanlar tarafından şekillendirilmiştir. İnsan sonrası bir gelecekte, parametreler değişse de şekillenme devam edecektir. Köpekler, doğal seçilimin akıntılarında sürüklenmeye başlayacaktır. Bu akıntıların onları nereye götüreceği ise büyük bilinmezlerden biridir.
Yine de bazı tahminler yaparsak köpekler, insanların ortadan kaybolmasıyla evcilleşme sürecini geri sarıp kurtluğa geri dönmeyeceklerdir. İnsanlardan sonra, artık insan tüketimine yönelik gıda kaynaklarına sahip olmayacakları için zamanla farklı beslenme stratejileri geliştirebilirler. Üreme stratejileri hızla gelişecek de olsa, beslenme ekolojileri kadar çarpıcı bir şekilde değişmesi gerekmeyecektir. Fiziksel hareket özgürlüğü kazanacaklar ve üzerlerinde deney yapılmayacaktır. Doğal türlere özgü davranışların tamamını devreye sokabilecekler ve daha geniş duyusal deneyim yelpazesine sahip olacaklardır. Hormonları, gelişimleri doğal düzeyinde seyredecek ve ırka özgü genetik bozukluklar azalacaktır.
Köpeklerin bizim varlığımızda yaşamalarını istediğimiz hayatlar, gerçekte olabileceklerinin soluk bir yansımasıdır. Artık olmadığımız bir dünyayı düşünmek o kadar da hoş değil ama biz gittiğimizde köpeklerin hayatta kalacağına ve hayatın devam edeceğine inanmak için birçok neden var.
Kaynak: aeon.co, central.bac-lac.gc.ca