Çocukluk çağı obezitesinin önlenmesinin bir halk sağlığı önceliği olduğu yaygın olarak kabul edilse de bunun uygulanması konusundaki yaklaşımlar yetersiz kalabiliyor. Mevcut önleme ve tedavi stratejilerinin analizleri, yakın zamanda birkaç araştırmacı tarafından hazırlandı. Çoğu program okul ya da aile temelli bir yaklaşım kullanıyor.
Teoride, herhangi bir fazla kilonun önlenmesi ve tedavisi kolay. Vücudun aldığı enerji, çıkan enerjiden az olursa kilo azalır; giren enerji daha fazlaysa, vücut ağırlığı artar. Teoride kolay, ancak pratikte zor. Çünkü, insan genleri, binlerce yıldır gıda kıtlığında hayatta kalabilmek için, bolluk zamanlarında yağ depolamayı tercih ediyor. Gelişmiş ülkelerde yüksek kalorili çekici yiyecek bolluğu var. Hareketsiz eğlenceler arttı. Dolayısıyla beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıkları değişti.
Okul temelli programlar, obeziteye sahip çocukların damgalanmasını engellemek için, tüm öğrencileri hedef alarak önlemeye yöneliyorlar. Bu programlar, yalnızca sağlığı geliştirme girişimlerini ve fiziksel aktiviteyi değil, aynı zamanda çok yönlü müdahaleleri de içeriyor. Paketlerde, sağlıklı beslenmeyi ve fiziksel seviyeleri yüksek oyunları teşvik eden sınıf tabanlı programlar; okul yemeklerinin, yağ içeriği azaltılmış, sebze ve meyve alımının daha fazla olduğu, daha sağlıklı kalıplarla değişimleri; okul günü içinde fiziksel aktiviteye harcanan süreyi artırmaya yönelik eylem planları bulunuyor. Doğası gereği, okul temelli inisiyatiflerin başarısı, öğretim kadrosunun ilgisine ve bu personelin sayğlıklı bir yaşam tarzını sürdürme konusunda yeterli eğitimi almasına bağlı.
Aile temelli programlar, adından da anlaşılacağı gibi, bir bütün olarak aileyi daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeye teşvik ediyor. Amaç, aktif dönem tamamlandıktan çok sonra da sağlıklı yaşam tarzının devam etmesini sağlamak için, bütün olarak aile içi davranışı değiştirmek.
Bugüne kadar, okul temelli müdahale programları genellikle obezite prevalansını azaltmada başarısız oldu, birkaç aile terapisi çalışmasında da ancak sadece motive olmuş bireylerde uzun vadeli kilo kaybında olumlu değişiklikler görüldü. Uzun vadeli kilo vermenin neden bu kadar zor olduğunun açıklaması, hem aile temelli hem de okul temelli programlarda kullanılan diyet ve fiziksel aktivite reçetesinin etkisiz olabileceği yönünde. İkincil olasılıklar ise televizyon, video oyunları, bilgisayarlar dahil olmak üzere hareketsiz uğraşlardaki artış; kaldırımlar ve bisiklet yolları gibi aktif yaşam tarzlarını teşvik eden kentsel ortamlarının eksikliği; ev dışında yemek yemede artış ve genişleyen porsiyonlar gibi çevresel faktörler sıralanabilir. Bunlar dengeyi önemli ölçüde kilo alımına doğru yönlendiriyor.
Bu tür çalışmalar devam etmeli mi?
Cevap kocaman bir ‘EVET’ olmalı. Sağlıklı yaşam tarzına çok yönlü bir yaklaşımın, okul ve evde teşvik edilmesi için daha fazla çalışmak gerekiyor.
Kaynak: www.euf.org