Tükettiğimiz gıdalarla C vitamini, kalsiyum gibi besin maddelerini kolaylıkla alabilirken, çok az gıda yeterince D vitamini içerir. Güneşin yaydığı ultraviyole (UV) ışığı, ciltte vücudun D vitamini üretmesini sağlayan kimyasal bir reaksiyona neden olsa da günümüzde birçok kişi kendini güneşten koruma eğiliminde. İşte bu nedenle de D vitamini eksikliği oranları artıyor. D vitamini eksikliğinin birçok rahatsızlık ile ilişkili olduğu biliniyor ama peki D vitamini takviyesi iyileşme konusunda gerçekten işe yarıyor mu? Yapılan araştırmalarda ele edilen sonuçlar kesin kanıt sunamadığından, doktorlar da bu konuda ortak bir kanıya varmış görünmüyor.
Doktorları birleştiren tek şey, düşük D vitamini düzeylerinin kemik zayıflığı, obezite, kardiyovasküler hastalık, kanser ve otoimmün bozukluklar dahil olmak üzere çok çeşitli sağlık sorunları ile ilişkili olması. Araştırmalar gelişmekte olan fetüslerde düşük D vitamini seviyeleri ile daha sonra otizm spektrum bozuklukları arasında bağlantı olabileceğini bile gösteriyor. Ancak bunu net olarak söyleyebilmek için daha fazla incelemeye ihtiyaç var. D vitamini eksikliği hastalıklarla ilişkili olsa da bu ilişkinin içeriği henüz tanımlanabilmiş değil. Neyin sebep neyin sonuç olduğu kafalarda soru işareti yaratıyor.
D vitamini hapı almak, vücudun vitamin seviyelerini güvenli bir şekilde artırmanın kolay bir yolu gibi görünebilir. Ancak çalışmalar, bu takviyelerin sağlık konusunda iyileşme sağladığına dair kanıtları ortaya koyamıyor. Bu konuda bugüne kadar yapılan en büyük ve en kapsamlı çalışma, D vitamini takviyesi alan kişilerin kanser için biraz daha düşük risk altında olduğunu ancak riskteki bu düşüşün istatistiksel olarak anlamlı olmadığını gösteriyor. Sonuçlar kalp krizi, felç ve kardiyovasküler hastalıkla ilgili ölümler söz konusu olduğunda, D vitamini haplarının bir fayda sağlamadığı yönünde.
Eksiklik, bir sebep değil, bir sonuç mu?
Peki neden düşük D vitamini bu kadar çok sağlık sorunuyla bağlantılı? Bazı araştırmacılar, düşük D vitamini düzeylerinin bir hastalık veya bozukluğun nedeni değil, bir sonucu olduğunu savunuyor. Örneğin, yağ hücrelerinin D vitamini emdiğine dair kanıtlar var. Bu da obezitesi olan kişilerin kanında neden daha düşük vitamin seviyelerinin ortaya çıktığını ve ayrıca D vitamini takviyesi almanın neden kilo kaybına yardımcı olmadığını açıklamaya yardımcı oluyor.
Bir kişinin osteoporoz gibi kemik hastalıkları riski söz konusu olduğunda bile, bazı araştırmalar D vitamini takviyelerinin hiçbir işe yaramadığını gösteriyor.
D vitamini takviyelerinin yararları üzerine yapılan araştırmalar şu anda tutarsız veya yetersiz olduğundan, hastaları bu konuda eksiklik için taramanın iyileşmeye yardımcı olabileceğine dair yeterli kanıt da sunulamıyor.
Kaynak: https://medium.com