“Maraton” kelimesinin kökenini hiç merak ettiniz mi? Aslında bu kelime, bir Yunan efsanesinden gelir. Hikaye, bir haberci olan Philippides’in, Atinalıların işgalci Perslere karşı kazandığı zaferin haberini vermek için Maraton Savaşı’ndan yaklaşık 42 kilometre uzaktaki Atina’ya kadar koştuğunu anlatır. Atina’ya varan Philippides, “Sevinin, kazandık!” der ve sonra düşerek ölür.
Bu kadar uzun bir mesafeyi koşmak, cezalandırıcı bir fiziksel çileden farklı görünmüyor. Günümüzde de yarış ortasında kalp durmasından kalıcı yapısal deformasyonlara kadar maraton koşusu ile kalp sorunları arasındaki bağlantılar hiç de az değil.
Araştırmalar farklı egzersiz hacimlerinin hayat süresi ile bağlantısı hakkındaki sorulara yanıt arıyor. Fiziksel aktivitenin ne kadarı yeterli ne kadarı fazladır ve doğrusu bunu ne kadar yapmaktır? İşte cevaplar.
Geçen yıl, Mayo Clinic Proceedings dergisindeki araştırma, haftalık egzersiz ve ölüm oranları arasındaki bağlantıları inceledi. Yaklaşık 9 bin yetişkinden alınan uzun vadeli verileri kullanan çalışma, toplam haftalık egzersiz süresi ile kardiyovasküler ve tüm nedenlere bağlı ölüm riski arasında “U şeklinde bir ilişki” buldu. Bu ne demek derseniz; yüksek hacimli haftalık spor (kardiyo egzersizi, top sporları, ağırlık kaldırma vb) başlangıçta ölüm riskinde büyük bir düşüşe yol açarken, bu faydalar sürekli aynı yüksek tempoda egzersiz yapan kişilerde gerilemeye başladı. Haftada 4-5 saatten fazla egzersiz yapanların ölüm riskleri egzersiz yapmayanlara göre hala çok daha düşük olsa da daha ölçülü bir yaklaşım benimseyenler kadar başarılı olamadıkları görüldü.
Fazlası, faydasını azaltıyor
2015 yılında, aynı araştırma grubu koşucular arasında benzer bir U şeklinde risk eğrisi bulmuştu. Haftada 60 dakika ile 2-4 saat arasında koşanlar en düşük ölüm oranlarına sahipti ancak daha fazla koşanlar arasında faydalar azalmaya başladı. Öyle ki, haftada 4 veya daha fazla saatte en az 11 kilometre hızla koşanlar, hiç koşmayan hareketsiz yetişkinlerle aynı ölüm oranlarına sahipti. Çalışma ekibi, “Uzun süreli yorucu dayanıklılık egzersizi, kalbin ve büyük arterlerin patolojik olarak yeniden şekillenmesine neden olabilir” diye yazdı.
Günümüzde çoğu insanın yeterince hareket etmiyor, koşmak ve diğer yoğun egzersiz türleri bu açıdan elbette sağlığa fayda sağlıyor ancak görünen o ki, zindelik ve uzun ömür her zaman el ele gitmiyor. Öyle ki aşırı yorucu egzersiz, orta düzeyde egzersizle görülen bazı faydaları bile yok edebiliyor.
Fazla egzersizin, özellikle de aynı egzersizin yoğun olarak yapılmasının aşınma ve yıpranma yaratması mantıklı. Kalbiniz zarar görmemiş olsa bile eklemleriniz sonunda bir bedel ödüyor. Peki o zaman en uygun egzersiz süresi nedir diye sorarsanız, uzmanlar haftada 4,5 saatten veya haftada 48 kilometreden fazla olmaması görüşünde. Bunun ideal değil maksimum sınır olduğunu da hatırlatalım.
Evet insan vücudu hareket etmek için yaratılmıştır ancak aşırı kullanımdan da yıpranabilir. Amacınız uzun ve sağlıklı bir yaşamsa, kendinize fazla yüklenmeyin.
Kaynak: https://medium.com/