Bazı çocuklar travma sonrası dönemde kendiliklerinden bir iyileşme gösterirken, birçoğu travmatik olayın üzerinden uzun bir zaman geçse bile travma sonrası stres sendromu belirtileri göstermeye devam ederler.
Yaşanan olayın boyutları normal insan yaşantısının çok ötesinde olarak düşünülüyorsa, olaydan sonra derhal profesyonel bir yardım almakta yarar vardır. Eğer olayın boyutları yetişkinler tarafından tam olarak anlaşılamamışsa ve çocuk olaydan 6-12 ay sonrasında bile davranış değişiklikleri, travmatik stres sendromu belirtileri göstermeye devam ediyorsa yine bir uzmana başvurmak gerekli olabilir. Travmatik olaylarla baş etmek amacıyla, çocuklarda en çok kullanılan yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
Bilinçlendirme: Travma ve etkileri konusunda çocuk ve ailesinin eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi durumun anlaşılması açısından çok yararlıdır.
Bilişsel-Davranışçı Yaklaşım: Bu yöntemle travmatik yaşantılar çocukla konuşulur, tartışılır. Çocukla belli gevşeme yöntemleri kullanılır, travmaya ilişkin gerçekdışı inanışlar üzerinde durulur. Çocukların daha sonraki aşamalarda travmatik durumla yüzleşmeleri de denenebilir.
Oyun terapisi: Özellikle yaşı küçük olan çocuklarla, oyun aracılığı ile konunun dışa vurumu için bir ortam yaratılır. Daha sonra çocuğun, oyun aracılığı ile travmatik anılarıyla baş etmesi hedeflenir.
Sanat Terapisi: Yaşı daha büyük olan çocuklarla, belli hedefler için oluşturulmuş sanatsal etkinlikler bir dışa vurum ve yaşantıları işleme aracı olarak kullanılır. Burada resim, heykel, kukla, iyileştirici öyküler en çok kullanılan yöntemlerdir.
EMDR (Eye Movement Desensitization Reprocessing/Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme): Bu yöntemle bilişsel terapideki bazı yöntemler, bedendeki simetrik hareketlerle birleştirilir. Bu uygulama sonucu, kişinin ona rahatsızlık veren anıları ve duyguları onu daha az rahatsız eder hale gelir. Bu yöntem dünya üzerinde yeni uygulanmaya başlandığı halde, etkinliği çok sayıda araştırma ile kanıtlanmıştır ve travma ile yapılan çalışmalarda çok kısa sürede çok etkili sonuçlar vermektedir.
Öğretmenlere Öneriler
Özellikle toplu olarak yaşanan ve daha çok doğal afet grubunda yer alan travmatik olaylardan sonra, çocukların duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri ve yeniden günlük düzene geçebilmelerinde öğretmenlere çok büyük bir rol düşmektedir. Bu durumda öğretmenlere şunlar önerilebilir:
- Anne-babalara çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda önerilerde bulunabilirler; onların çocuklarıyla daha fazla ve kaliteli zaman geçirmeleri konusunu vurgulayabilirler
- Çocukların evden okula gelirken bazı kaygılar yaşamaları doğaldır; öğretmenlerin çocuklara okulun güvenli bir yer olduğu konusunda güvence vermeleri gerekir, çocukların ayrıca anne-babalarının da güvende olduklarını bilmeye ihtiyaçları vardır.
- Özellikle doğal afetlerden sonra, çocuğun aynı olayı defalarca medyada izlemesine engel olunmalıdır. Bu, çocuğu tekrar tekrar travmatize edebilir.
- Sınıf içinde zaman zaman, konu ile ilgili tartışmalar yapılabilir, ancak kimse bu tartışmalara katılmaya mecbur tutulmamalıdır.
- Çocukların, olay sonrası gösterecekleri tepkilerin okula da yansıyacağı akılda tutulmalı ve çocukların bu duygu ve düşüncelerini dışa vurabilecekleri ortamlar hazırlanmalıdır. Bunun için, çocukların ilgili konularda öyküler hazırlamaları, bunları yazılı veya sözlü olarak ifade etmeleri sağlanabilir. Çocukların resim yoluyla kendilerini ifade etmelerine fırsat verilebilir.
Kaynak: Davranış Bilimleri Enstitüsü