Arada size de oluyor mu? Yalnız olduğunuzu bildiğiniz halde bulunduğunuz alanda başka birinin olduğunu hissedip, sesler duyuyor musunuz? Bilim insanları görsel ve işitsel halüsinasyonlar üzerine araştırmalar yapıp, nedenlerini anlamak üzere çalışıyor.
Bilim insanları birkaç yıl önce İsviçre’de yaptıkları bir çalışmada insanlara halüsinasyon gördürmenin bir yolunu buldular. LSD (Asit olarak da adlandırılan en yaygın kullanılan halüsinojenlerden biri) ya da duyusal yoksunluk odaları (bireyin duyu organları tarafından algılanan uyarıcıların kısmen ya da tamamıyla engellendiği mekanlar) kullanmadılar. Bunun yerine, insanları bir sandalyeye oturttular ve bir düğmeye basmalarını istediler, bu düğmeye bastıktan bir saniye sonra bir çubuk sırtlarına hafifçe dokundu. Birkaç turdan sonra, gönüllüler arkalarında birinin olduğu hissine kapıldılar. Eylemleri ile duyumları arasındaki kopukluk karşısında zihinleri başka bir açıklama üretti: Odada ayrı bir varlık var.
Psychological Medicine dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada ise aynı laboratuvardan araştırmacılar çubukla denenen “hayalet parmak” düzeneğini başka bir halüsinasyon türünü araştırmak için kullandılar: Sesler duymak. Gönüllülerin düğmeye basmaları ile çubuğun onlara dokunması arasında bir gecikme olduğunda, bir ses duyduklarını bildirme olasılıklarının daha yüksek olduğunu buldular.
Yapılan anketlerde bilim insanları, psikiyatrik tanısı olmayan pek çok kişinin – genel nüfusun yüzde 5 ila 10’unun – hayatlarının bir noktasında “bedensiz bir ses” duyduklarını bildirdiklerini keşfettiler.
Hepimiz halüsinasyon görürüz
Cenevre Üniversitesi’nden görev yapan Dr. Pavo Orepic, sesler duymanın düşündüğümüzden daha yaygın olduğunu belirtiyor. Dr. Orepic, “Hepimiz halüsinasyon görürüz; belirli zamanlarda, örneğin yorgunsanız, daha fazla halüsinasyon görürsünüz ve bazı insanlar buna daha yatkındır.” diyor.
Daha önceki çalışmalarda olduğu gibi bu yeni çalışmada da Dr. Orepic ve çalışma arkadaşları gönüllüleri bir sandalyeye oturtarak çubuğun sırtlarına değmesini sağlayan düğmeye basmalarını sağladı. Bazı seanslarda basma ve dokunma arasında hiç gecikme olmazken, diğerlerinde yarım saniyelik bir gecikme oldu; gönüllülere yakınlarda birinin olduğu hissini vermek için yeterli bir süre!
Gaipten gelen sesler
Çalışma, insanların yakınlarında tuhaf bir varlık hissi yaşarken bir ses duyduklarını söyleme olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Dr. Orepic, bunun beynin hissedilen varlık ile ses arasında bağlantı kurduğunu gösterdiğini ifade ediyor.
İlginç bir şekilde, düğmeye basma ile çubuk arasında gecikme olmayan gönüllüler de bazen var olmayan bir ses duyduklarını bildirdiler ve yakın zamanda kendi seslerini duymuşlarsa bunu yapma olasılıkları daha yüksekti.
Zaman geçtikçe, denemede başka bir varlık hisseden kişilerin ses duyma olasılığı arttı; bu da beynin bir şekilde konuşan biri izlenimi oluşturmak için geçmiş deneyimlerden yararlandığını ima ediyor. Dr. Orepic, ortada bir ses yokken beynin bu izlenimi nasıl oluşturduğunu anlamak için daha fazla araştırmaya gerek olduğunu ifade ediyor.
Kaynak: https://www.nytimes.com/