Arabada, toplu taşımada, ofiste masa üzerinde, okula giden çocukların elinde, spor salonundan çıkarken… herkesin elinde bir termos var. Su, kahve, çay ya da farklı bir içeceği rahatça taşımak için tercih edilen, boy boy ve renk renk termoslar bakteri yuvası olabilir mi?
Termos kullanımı pratik ve aslında çevre dostu bir seçim; çünkü sürekli plastik bir şişe ya da bardak tüketmek ve sonra çöpe atmak zorunda kalmıyorsunuz. Ancak yeni bir araştırma milyonlarca zararlı bakterinin termostan aldığımız her yudumda peşimize takılıyor olabileceğini ortaya koyuyor.
WaterFilterGuru.com araştırmacıları tarafından yürütülen araştırmada, her gün yeniden kullanılan su termoslarından alınan örnekler profesyonel bir laboratuvara gönderildi ve şaşırtıcı düzeyde bakteri kirliliği ortaya çıktı. Çalışmada iki ana bakteri türü tespit edildi: gram-negatif bakteriler (mikroskopta genellikle pembe renkli küçük çubuklar şeklinde görünürler) ve basiller. Bunlardan ilki, antibiyotiklere karşı artan direnci nedeniyle özellikle endişe verici ve önemli bir enfeksiyon riski oluşturuyor. Bu arada, basil bakterileri de rahatsız edici gastrointestinal sorunlara yol açabilir.
Rakamlarla ifade etmek gerekirse, su termosunun ortalama 20,8 milyon CFU(Toplam bakteri sayımı birimi) bakteri içerdiği tespit edildi. Farklı bir örnekle durumun ciddiyetini daha anlaşılır hale getirelim; bir lavabo musluğu yaklaşık 30 milyon CFU’ya sahip; bu da termosların su kaynaklarıyla doğrudan etkileşime giren nesneler kadar mikroplu olduğunu gösteriyor.
Çalışma daha da ileri giderek su termoslarının bakteri yükünü diğer ev eşyalarıyla karşılaştırdı; elde edilen bulgular temizlik önceliklerinizi yeniden düşünmenize neden olabilir. Şaşırtıcı bir şekilde, yeniden kullanılabilir termoslar, klozet kapağı, evcil hayvan kapları ve hatta bir evdeki en mikroplu yerlerden biri olarak bilinen kötü şöhretli kirli mutfak lavabosundan daha fazla mikrop barındırıyordu. Karşılaştırma, termosun bir klozet kapağından 40.000 kat daha kirli olabileceğini gösterdi.
Araştırma ayrıca tüketicilerin su termoslarıyla ilgili temizlik alışkanlıklarını da inceledi. Çoğunluk termoslarını her gün yıkadıklarını belirtirken, önemli bir kısmı daha seyrek temizlik yaptıklarını ve bunun da potansiyel olarak bakteri ve küf oluşumuna izin verdiğini itiraf etti.
Çalışma, özellikle hastalık gibi belirli koşullar altında veya termosun su dışındaki içecekler için kullanılması durumunda, günlük olarak yıkanmasının ve haftalık olarak sterilize edilmesinin önemini vurguluyor.
Araştırma, termos dışında, tüketilen suyun kalitesinin de kritik bir öneme sahip olduğunun altını çiziyor. En temiz termoslar bile sudaki kirleticilere karşı koruma sağlayamamakta, bu da şişeleri dolduran suyun güvenli ve temiz olduğundan emin olmak gerekliliğini bir kez daha ispatlıyor.
Metodoloji
Araştırma ekibi bu çalışma için farklı yüzeylerden örnekler topladı; her yüzeye üç kez sürülmüş ve her yüzey tipi için sürüntü başına CFU’ların ortalaması alındı. Laboratuvarda, yeniden kullanılabilir su termosları üzerinde üç gramlık leke kültürü sürüntü testleri gerçekleştirildi. Yukarıdaki saptamalar, herhangi bir istatistiksel test yapılmadığı için yalnızca ortalamalara dayanıyor ama yine de kullanılan termosların hijyeninin ne kadar önemli olduğunu anlamak için yeterli değil mi?
Kaynak: StudyFinds