Siz de doyurucu bir akşam yemeğinden bir saat sonra kendinizi buzdolabını karıştırırken, atıştıracak bir şeyler ararken buluyor musunuz? Bu senaryo çok tanıdık geliyorsa, suçlunun doymak bilmeyen iştahınız olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak psikologların yaptığı bir araştırmaya göre, gerçek suçlu beyninizin derinliklerinde yatıyor olabilir; açlık olmasa bile yiyecek arama davranışını yönlendiren bir hücre kümesinde. Gelin detaylara birlikte bakalım.
Uzmanlardan oluşan bir araştırma ekibi, uzun zamandır beynin “panik düğmesi” olarak bilinen ve tehlike karşısında donma veya kaçma gibi savunma davranışlarını tetikleyen beyin sapı bölgesi olan “periaqueductal gray”in (PAG) rolünü araştırırken bu duruma rastladı. Araştırmacılar sürpriz bir şekilde, PAG nöronlarının “vgat hücreleri” adı verilen, korkuyla hiçbir ilgisi olmayan, yiyecek arama ve beslenmeyle ilgili olan bir alt kümesini buldular.
Nasıl anlaşıldı?
Araştırmacılar, genetik olarak tasarlanmış virüsler ve farelerin kafalarına yapıştırılmış minyatür mikroskoplar da dahil olmak üzere en son teknikleri kullanarak, vgat PAG hücrelerini uyardılar ve davranışlar üzerindeki etkilerini gözlemlediler. Sonuçlar çarpıcıydı: Aktive edildiklerinde, bu hücreler fareleri bir beslenme çılgınlığına sürükledi. Doyurucu bir yemek yemiş olsalar bile bu uyarıdan sonra yiyecekleri şiddetle takip etmeye başladılar. Uyarım ayrıca fareleri çevrelerini güvenle keşfetmeye hareketli nesneleri takip etmeye sevk etti (her ne kadar onları yemeye çalışmasalar da).
Uzmanlar “Sonuçlar, takip etme davranışının açlıktan çok istemekle ilgili olduğunu gösteriyor. Bu hücrelerin yüksek kalorili yiyeceklerin arzulanmasına neden olduğunu düşünüyoruz. Açlık hissi olmasa bile daha yüksek kalorili yiyecekler yenmesine neden olabilir.” diyorlar.
İnsanlarda nasıl çalışıyor?
Bu bulguların sonuçları kemirgen davranışı alanının çok ötesine uzanıyor. İnsanlarda da beyin sapında vgat PAG hücreleri bulunuyor; bu da bu yiyecek arama devresinin kendi yeme alışkanlıklarımızda ve düzensiz yemede bir rol oynayabileceğini düşündürüyor. Aşırı aktif bir devre, açlık olmasa bile artan istek ve ödül arama davranışına yol açabilirken, yetersiz aktif bir devre, yemekten alınan zevkin azalmasına neden olarak anoreksiya gibi durumlara potansiyel olarak katkıda bulunabilir.
Uzmanlar bu bulgulara dayanarak insanlardaki etkileri doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu ifade etse de çalışma yeme bozukluklarını anlamak ve potansiyel olarak tedavi etmek için heyecan verici yeni yollar açıyor. Eğer vgat PAG hücrelerinin insanların tokken bile gıda arama davranışında kilit bir oyuncu olduğu kanıtlanırsa, kısıtlayıcı yeme bozukluklarıyla mücadele edenlerde kompulsif yemeyi engellemeyi veya iştahı artırmayı amaçlayan müdahaleler için yeni bir hedef haline gelebilir.
Bir dahaki sefere kendinizi yemekten kısa bir süre sonra buzdolabını karıştırırken bulduğunuzda, isteklerinizi yönlendiren karmaşık sinirsel devreleri hatırlamak için bir dakikanızı ayırın. Ve eğer kendinizi şımartırsanız, kendinize çok yüklenmeyin – ne de olsa beyin sapınızın yiyecek arama içgüdülerinin merhametine kalmış olabilirsiniz.
Kaynak: https://braintomorrow.com/category/brain-function/