Fransızca bir terim olan “mise en place” (mizanplas) yemek yapmaya geçmeden önce yapılan ön hazırlık aşaması olarak tariflenebilir. Profesyonel mutfaklarda değişmez kanun olarak kabul edilen bu sistem sadece evinizin mutfağında yemek yaparken, sizin için ne anlama gelebilir? Bunu günlük hayatınıza nasıl uygulayabilirsiniz, birlikte bakalım.
Ürünlerinizi Düzenleyin
Markete (ya da manava) gidersiniz ve eve bir torba dolusu ya da daha fazla salata yeşillikleri, domates, soğan ve belki biraz sarımsak ya da taze otlar getirirsiniz. Ve tabii ki, muz, elma ve portakal gibi ailenin her zamanki favorileri de var.
Bunları eve getirdiğinizde ne yapıyorsunuz?
İlk olarak, her birinin nasıl saklanması gerektiğini düşünmelisiniz. Bazılarının yeri direkt buzdolabıdır (salata yeşillikleri, brokoli, kereviz), ancak diğerleri asla soğutucuya yerleştirilmemelidir.
Bu meyve ve sebzeleri buzdolabında saklamayın:
– Elma
– Muz
– Fesleğen
– Turunçgiller (greyfurt, limon, misket limonu, portakal)
– Sarımsak (kabuğunu çıkarmayın; hava sirkülasyonu için açık bir sepette tutun)
– Kivi
– Kavun
– Soğan (sarımsakta olduğu gibi, açık bir sepette saklayın. Sarımsak ve soğan birlikte saklanabilir)
– Patates (soğandan uzakta, serin ve karanlık bir yerde saklayın. Kabuğundaki yeşil renk değişikliği ve/veya filizler yemeden önce çıkarılmalıdır)
– Sert çekirdekli meyveler (kayısı, kiraz, nektarin, şeftali, erik)
– Domates (sapları aşağı gelecek şekilde sepette tutun)
Peki ya geri kalanlar?
-Yeşil soğan: Bütün olarak yemeyeceksiniz, yıkayın, kurulayın ve sonra kıyıp hava geçirmez bir kapta saklayın. Kabın dibine bir kağıt havlu yerleştirin. Yeşil soğanlar yemeklerimizde ya da yeşil salatalarda karşımıza çıkıyor. Kıyılmış yeşil soğan, uygun şekilde saklandığı takdirde buzdolabınızda bir hafta boyunca saklanabilir.
-Otlar: Hepsi aynı değildir. Bazıları odunsu ve sert, bazıları ise yumuşak ve narindir. Onları bu şekilde ayıralım:
– Yumuşak otlar: fesleğen, kişniş ve maydanoz… Uçlarını kesin ve hemen bir bardağa (veya bardaklara) koyup soğuk suda bekletin ve tezgahınızın üzerinde tutun. Onları mutfağınız için taze çiçekler olarak düşünün.
– Sert otlar: frenk soğanı, biberiye ve kekik. En iyi sonuç veren yöntemin onları gevşek bir şekilde streç filme sarmak ve buzdolabının en sıcak bölümüne (kapıdaki bir bölme idealdir) yerleştirmek. Sıkıca sarmayın yoksa hapsolmuş nem erken küflenmelerine neden olabilir. Kullanmaya hazır olana kadar durulamayın.
– Salata yeşillikleri:
– Saklama kabını kağıt havluyla kaplayın (Kağıt havlular yeşilliklerdeki fazla nemi emer ve sümüksü bir hal almalarını önler).
– Marulları eşit bir tabaka halinde üstüne yerleştirin.
– Kapağı kapatmadan önce bir kat daha kağıt havlu ile üzerini örtün.
Kilerinizi Düzenlediğinizde
Her mutfakta gömme bir kiler alanı bulunmayabilir. Ancak herkesin konserve ürünleri, kuru gıdaları ve baharatları saklamak için ayrılmış en az bir dolabı vardır. İşte depolama alanınızı nasıl düzenleyeceğinize dair bazı öneriler:
– “Pişirme” sırasında kullandığınız baharatları (tarçın, muskat, karanfil, öğütülmüş zencefil vb.) tek bir yerde saklayabilirsiniz.
– Geri kalan “yemeklik” baharat ve otları alfabetik olarak düzenleyebilirsiniz. Bu arada, kurutulmuş otlarınızı ve baharatlarınızı ocağın yakınında saklamayın. Isı ve buhar onların en büyük düşmanlarıdır.
– Konserve ürünleri (fasulye, turşu, domates, et suyu) bir arada gruplayın.
– Kuru ürünler de (kuru fasulye, makarna, pirinç) bir arada saklanmalı.
Mutfak Tezgahınız
– Kendinize bir iyilik yapın ve dağınıklığı en aza indirin. Yemek yapmaya başlamadan önce mutfak tezgahlarını temizleyin. Dağınıklık eşittir kaos, eşittir zaman kaybı.
– Çalışırken temizlik yapmayı unutmayın. Yemek hazırlamaya başladığınızda lavaboyu sıcak sabunlu suyla doldurabilirsiniz. Bu, çalışırken dökülüp saçılanı ya da sıçrayanı temizlemeyi kolaylaştırır.
Önceden Plan Yapın
- Yemekte kullanacağınız malzemeleri düzenleyin. Ayrı kaseler kullanın, böylece onları tarifte kullanacağınız sırayla tencereye ekleyebilirsiniz. Bu sayede sadece pişirme sürecini hızlandırmakla kalmaz (hazırlık işlerinin çoğunu pişirme zamanından çok önce yapabilirsiniz), aynı zamanda bir malzemeyi kullanmayı unutma veya yemek için ihtiyacınız olan her şeye sahip olmadığınızı çok geç fark etme olasılığını da ortadan kaldırırsınız.
- Mise en place yaptığınızda, daha iyi ve daha tutarlı sonuçlar alan daha az hata yapan bir aşçı olursunuz. Mise en place odaklanma ve disiplin gerektirir, fazladan birkaç dakika ayırmak sizi daha sonra düzeltmek için uğraşacağınız sayısız dakikadan ve başarısızlıktan kurtarcaktır.
- Unutmayın, zaman değerli ve aynı zamanda sınırlı. “Mise en place” sadece yemek pişirmekle ilgili değildir; hayatın tadını çıkarmakla ilgilidir. Günlük rutininizi nasıl “düzenleyebileceğinizi” düşünmenize de yardım eder.
Kaynak: https://medium.com/@lindalum_2779