Yakın zamanda yapılan bir çalışma, sağlıklı beslenme ve egzersizin özellikle meme kanseri hastaları üzerindeki olumlu etkisini vurguluyor.
Araştırmacılar tedavi öncesinde kemoterapi alan meme kanseri hastalarını inceledi. Onkologlar bu yaklaşımı “neoadjuvan” kemoterapi olarak adlandırıyor; “neo” – önce, “adjuvan” ise cerrahiye ek olarak anlamına geliyor. Adjuvan kemoterapi birincil tedavi yaklaşımından sonra hayatta kalan kanser hücrelerine yönelik uygulanıyor. Neoadjuvan tedavi ise birincil tedaviden önce ekstra olarak uygulandığından adjuvan tedaviden ayrılıyor.
Neoadjuvan Kemoterapi Sonrası Yaşam Tarzı ve Sonuçlar
Araştırma şu hipotezle başladı: Egzersiz ve yüksek kaliteli bir beslenme programı kemoterapi tamamlama oranlarını ve meme kanseri prognozunu (prognoz: hastalığın olası gidişatının, süresinin ve hastanın, dokunun veya bir organın iyileşme şansının ve tedaviye vereceği cevabın tahmini) iyileştirebilir.
Çalışma bulgularına geçmeden önce, “patolojik tam yanıt” pCR’yi açıklayalım:
Neoadjuvan kemoterapiden sonra memede veya bölgesel lenf düğümlerinde hiç kanser hücresine rastlanmamışsa buna patolojik tam yanıt deniliyor.
Fiziksel Aktivite
Araştırma sırasında yaşam tarzı müdahale grubunun denekleri, beslenme danışmanlığı aldılar ve aşamalı bir kuvvet antrenmanı programı da dahil olmak üzere evde yapılabilecek egzersizleri uyguladılar. Bu egzersizler kapsamında, haftada en az 150 dakika orta ya da 75 dakika yoğun fiziksel aktivite hedeflendi ve tempolu yürüyüşe odaklanıldı. Müdahale grubu ayrıca haftada iki kez direnç antrenmanı yaptı.
Beslenme
Çoğunlukla bitki bazlı bir beslenme programı ve optimal glikoz yönetimi yapıldı.
Danışmanlar tarafından aşağıdaki günlük alım miktarları önerildi.
– En az beş porsiyon meyve veya sebzeden oluşan bir kombinasyon
– En az 25 gram lif
– İlave şeker yok
– Sınırlı kırmızı et
– İşlenmiş gıdaların sınırlı tüketimi
– En fazla bir tane alkol içeren içecek
Çalışma Sonuçları
Yaşam tarzı müdahale grubundakiler, klasik bakım grubuna göre daha yüksek patolojik tam yanıt elde ettiler (yüzde 53’e karşı yüzde 29).
Bu olumlu sonuçlar, hormon reseptörü pozitif/HER2-negatif veya üçlü-negatif (östrojen, progesteron veya HER2 tarafından yönlendirilmeyen) meme kanseri alt tiplerine sahip kadınlarla sınırlıydı.
Anahtar Çıkarımlar
Kemoterapi doz yoğunluğunu etkilemese de diyet ve egzersiz müdahalesi belirli meme kanseri alt tiplerine sahip hastalarda daha yüksek patolojik tam yanıt (pCR) ile bağlantılı bulundu.
Bulgular, yaşam tarzı müdahalelerinin belirli meme kanseri alt tiplerinde tedavi etkinliğini artırabileceğini gösteriyor. Bu sonuçları doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var, ancak yaşam tarzı değişikliklerinin kanser hücrelerini yok etmemize yardımcı olabilmesi umut verici.
Bu çalışma, zorlu kanser tedavileri sırasında bile sağlıklı yaşam tarzı seçimlerinin potansiyel olumlu etkisini vurguluyor. Elbette, kanser tedavisi sırasında yaşam tarzınızda yapacağınız değişiklikleri sağlık ekibinizle görüşmeniz çok önemli. Kişiselleştirilmiş tavsiyeler verebilir ve herhangi bir değişikliğin durumunuz için güvenli ve uygun olmasını sağlayabilirler.
Kaynak: https://drmichaelhunter.medium.com/