– Ağrı, sinir hücreleri hasarı algıladığında ve yorumlanması için beyne sinyaller ilettiğinde ortaya çıkar.
– Herkes ağrıyı farklı hisseder, bu da doktorların ağrıyı tanımlamasını ve tedavi etmesini zorlaştırır.
– Beyin taramalarını kullanan yeni bir çalışma, gama salınımlarının – ağrı algısıyla bağlantılı beyin dalgaları – farklı insanlarda farklı zamanlama, frekans ve konuma sahip olduğunu buldu.
– Bu bulgu, bireysel “ağrı parmak izlerine” dayalı ağrı tedavilerine fırsat verebilir.
Ağrı akut olabilir – ani başlangıçlı, genellikle kısa süreli ve ağrının kaynağıyla ilgilenilerek tedavi edilebilir – veya kronik, çok daha uzun süreli ve tedavisi daha zor olabilir. Ağrının şiddetini tanımlamak için genellikle sayısal bir ölçek kullanılır; hiç ağrı yokken sıfır, akla gelebilecek en kötü ağrı için 10’a kadar tanımlanır.
Essex Üniversitesi tarafından yürütülen bir çalışmada, ağrı algısıyla bağlantılı olan gama salınımlarını değerlendirmek için beyin taramaları kullanıldı.
Araştırmacılar, bireylerin “ağrı parmak izleri” olarak adlandırdıkları farklı gama tepkileri gösterdiklerini buldular. Bu bulgunun, bireyin gama tepkisine göre yönlendirilen özel ağrı tedavilerine izin verebileceğini öne sürüyorlar.
Çalışma Journal of Neurophysiology dergisinde yayımlandı.
Herkes ağrıyı farklı hissediyor
Çalışmaya katılan uzmanlar, “Geçmişte yapılan çalışmalar, ağrı algısına gama dediğimiz bu hızlı nöral salınımların aracılık edebileceğine işaret ediyordu. Çalışmamız, acıyı benzer şiddette hissetsek bile, bazılarımızın ağrılı uyaranlarla tetiklenen bu gama salınımlarını sergileyeceğini, bazılarımızın ise sergilemeyeceğini gösteriyor.” diyor.
Beyin dalgaları ölçüldü
Araştırmacılar 70 kişinin ağrı tepkilerini test etti. Çalışmaya katılanların hepsi sağlıklı ve gençti, yaş ortalaması 24’tü. Çoğunluğu erkekti.
İki farklı deneyden elde edilen sonuçlar kaydedildi. İlkinde 22, ikincisinde ise 48 katılımcı vardı.
İlkinde, katılımcılara iki hafta arayla iki kez tekrarlanan ağrı uyaranları ve sağ elin arkasına dokunma uyaranları verildi. Ağrı uyaranı bir Tm:YAG lazer tarafından üretildi. Katılımcılar her iki uyaranı da sıfırdan 10’a kadar puanladı.
İkinci deneyde, katılımcılar bir Nd:YAG lazerden yüksek ve düşük yoğunluklu ağrı uyaranları aldı. Herkese 80 yüksek ve 80 düşük yoğunluklu uyaran verildi. Katılımcılardan ağrı yok için sıfırdan maksimum tolere edilebilir ağrı için 100’e kadar puan vermeleri istendi.
Her iki deneyde de katılımcılar, araştırmacıların gama tepkilerini analiz ettikleri verilerini üretmek için uyaranlar sırasında bir elektrot başlığı taktılar.
Ağrının objektif ölçümüne doğru
Gama salınımlarının örüntüsü sadece bireyler arasında farklılık göstermekle kalmadı, aynı zamanda araştırmacılar deneyi tekrarlayan her birey için örüntünün sabit kaldığını buldular.
Bu durum şöyle açıklandı: “Çalışmamız dikkate değer bir istikrar olduğunu açıkça ortaya koyuyor: Önceki kayıtta yüksek/gama aktivitesi olan ve yüksek/ağrı derecelendirmesi olmayan katılımcılar iki hafta sonra da yüksek/gama aktivitesi ve yüksek/ağrı derecelendirmesine sahipti.”
Araştırmada görev alan uzmanlar bu durumun ağrı yönetimi için faydalı olabileceğini ifade ederek şöyle söylüyorlar: “Bulguların bir bireyde tekrarlanabilir olması ilginçtir ve bunun, özellikle kısa vadede, ağrı tedavilerini değerlendirmek için gelecekte etkileri olabilir.”
Çıkarımlar:
Testler 2 ay arayla ya da 2 yıl arayla yapılıyorsa ve testler arasında biyolojik, psikolojik ya da sosyal koşullarda değişiklikler varsa bu doğru olmayabilir. Farklı koşullar altında değişiklikler meydana gelirse, bu, kişinin ‘ağrı parmak izinin’ de zaman içinde (veya koşullar değişirse) değişebileceği anlamına gelebilir.
Bu da iyimser olmak için bir neden teşkil ediyor, çünkü bu durum kişinin yaşadığı deneyimin (hissettiği ağrının) doğru müdahale kombinasyonuyla azaltılabileceği, iyileştirilebileceği ya da ortadan kaldırılabileceği anlamına geliyor. Kronik ağrının ‘sonsuza kadar’ sürmesi gerekmiyor.
Çalışma ekibi bu konuda daha fazla araştırma yapmayı planlıyor. Gama ve diğer beyin salınımlarının ağrı nörobilimi için çok önemli bir araştırma alanı olduğu düşünülüyor.
Kaynak: https://www.medicalnewstoday.com/categories/neurology