Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün açıklamasına göre insan tüketimi için üretilen tam 1,3 milyar ton gıda geçtiğimiz yıl boşa gitti. İngiltere’nin en büyük süpermarketler zincirini oluşturan Tesco, 30 bin yenilebilir malzemenin israf olduğunu itiraf etti. Ancak gıda atıkları konusunda tüm dünyada giderek yaygınlaşan bir bilinçlenme söz konusu. Örneğin ABD’de 2030 yılına kadar bu atıkların yüzde 50 oranında azaltılması hedefleniyor.
Değişen ve artan tüketim ihtiyaçları israfı da beraberinde getiriyor. Düşünüp sorgulamadan, gerçekten ihtiyaç duymadığı halde sadece pazarlamanın büyüsüne kapılarak ne çok şey satın alıyor modern insan… Tabağınızda bıraktığınız birkaç pirinç tanesi, yenilmediği için çöp sepetini boylayan küçük bir parça ekmek, birazcık buruştuğu için atılan domates, fazla olgunlaştığı için küflenmeye terk edilen meyveler ya da bayatladığı için dökülen koca bir demlik çay ile istemeden de olsa muhtemelen siz de dünyadaki gıda ve içecek israfına katkıda bulunuyorsunuz. Tabii benzer şekilde son kullanma tarihi dolduğu için paketlenmiş ekmekleri çöpe atan marketler, fazla stokladığı için tüketemediği sebzelerin çürümesine göz yuman restoranlar ve daha pek çok kuruluş gıdaların israf edilmesine ortak oluyor. Oysa bu israfı engellemek, kullanılmayan veya atmak üzere olduğunuz gıdaları değerlendirmek mümkün. Başta İngiltere, Finlandiya, Hollanda ve ABD olmak üzere birçok ülkede atık olmadan önce gıdaları toplayarak geri dönüşüme gönderen kuruluşlar bulunuyor.
Farkındalık yaratmak
2014’te Fransız market zinciri Intermarché’nin girişimi de buna iyi bir örnek. “Çirkin havuç güzel bir çorbadır” sloganıyla şekli bozulmuş sebze ve meyvelere yapıştırdığı etiketlerle gıda israfına dikkatleri çekmeyi çalışıyordu. Yaptığı her reklamda bu konuda farkındalık yaratmayı hedefleyen Intermarché, 2015’in sonlarında doğru sınırlı sayıda kek ve bisküvi satarak bu alanda öne çıkmıştı. Artık perakendeciler ve lokantacılar bu akıma uymaya başladılar. Son kullanma tarihi yaklaşan ya da sadece kötü göründüğü için atılmak üzere olan gıdaları toplayarak değerlendirme bilincindeler.
Gıdayı, atık olmadan önce kurtarmak mümkün
Gıda bağışı olarak da adlandırılabilecek bu çabalar sayesinde yüzlerce belki de binlerce ton atık gıda kurtarılabilir.
Örneğin Finlandiya’da, İngiltere’de ve Hollanda’da bazı restoranlar o gün atılacak gıdaların duyurusunu yapan uygulamalar kullanıyorlar. Söz konusu gıdalara ihtiyacı olan kişiler de gidip restoranlardan bunları temin ederek hem israfı önlüyor hem de faydalanıyorlar. Ayrıca bu atığa dönüşmeyen yiyecekler, farklı kuruluşlar aracılığıyla hayır işleri için kullanılıyor.
Mükemmel resim algısı
Araştırma şirketi Mintel tarafından hazırlanan rapora göre tüketicilerin yalnızca yüzde 51’i tuhaf görünen veya çürümek üzere olan bir ürünü satın almaya meyilli olduklarını ifade ediyor. Bu da pazarlamada kullanılan her zaman parlak, diri görünümlü numunelerin tüketicilerin algısında iyiden iyiye yer ettiğinin bir göstergesi. Oysa son kullanma tarihi yaklaşan bir ürünü satın almak gıda maliyetlerini ve mutfak harcamalarını azaltmaya da yardımcı olabilir.
Mintel’in araştırmasında yer alan ABD’li tüketiciler ise satın aldıkları sebzelerin yüzde 53’ünün kullanmadan önce bozulduğunu ifade ediyor.
Küçültülebilir, bio-çözünür ambalaj
Araştırmaya göre Çinliler oldukça tutumlu. 20 – 49 yaş arası Çinli tüketicilerin yüzde 53’ü evde yemek pişirmeyi tercih ederek gıda israfının önüne geçmeye çalışıyor. İşte bu nedenle Çinliler sos ve baharatların daha küçük paketlerle satılmasını istiyorlar. Kanadalıların ise yüzde 40’ı ambalaj atıkları konusunda hassas. İçtikleri çayın ya da kahvenin ambalajlarının kompost edilebilir veya bio-çözünür olmasını tercih ediyorlar.
Türkiye’den bir girişim örneği: Fazla Gıda
Dünyada üretilen gıdaların yüzde 30-40’ı çöpe gidiyor. Gıda geri kazanım hiyerarşisi şöyle diyor; önce atığı kaynağında önleyin. Kaynağında önleyemiyorsanız tarlada ya da mağazada; doğru satın alma yapın, indirimli satın ve bir şekilde tüketin. Yapamadıysanız insana bağışlayın; bunu başaramıyorsanız hayvana bağışlayın. O da olmuyorsa geri dönüşüm yapın, son çare ise toprağa gömün veya yakın.
Fazla Gıda şirketinin ve derneğinin kurucusu Olcay Silahlı, etki odaklı teknoloji girişimcisi. Birleşmiş Milletler 2030 sürdürülebilir küresel hedeflerinde belirtilen iklim eylemi, açlığa son, yoksullukla mücadele adımları ve üretim hedeflerini yakalamak için çalışıyor. Fazla Gıda, teknoloji tabanlı bir web platformu. Yenebilir durumda, besin değerleri yerinde, hijyenik şartlardaki fazla gıdanın çöpe atılması yerine ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını sağlıyor. 2016 Şubat ayında bir mağazada pilot çalışmayla başlayan proje, ilk yedi ay içerisinde 122 ton gıda kurtarılmasını sağladı. Olcay Silahlı’nın amacı bu konuda geliştirdiği teknolojiyi ilerleyen dönemde yurt dışına taşımak.
Avrupa’daki tüketicilerin yaklaşık dörtte biri israfı önlemek için yapılan özel fiyat avantajlarını reddediyor.
İtalya %21
Fransa %23
Polonya %31
Almanya %23
İspanya %24
Kaynak: 2017 Küresel Yeme-İçme Trendleri Raporu, Araştırma Şirketi Mintel