Stres, depresyon, kaygı, mutsuzluk… Yeni çağ insanının hayatını artık maalesef bu kavramlar belirliyor. Mevcut durumdan uzaklaşmak için çareyi sakinleştirici ilaçlarda aramak yerine doğal yöntemlerle kendimize yeniden huzurlu, mutlu ve her şeyden önemlisi sağlıklı bir hayat yaratmak mümkün. Nasıl mı? Elbette ki meditasyonla.
Günlük koşturmacalar, toplantılar, sürekli bir yere yetişme telaşı derken hepimiz var olma amaçlarımızdan gün geçtikçe daha fazla uzaklaşıyoruz. Oysa ruhumuzun derinliklerine inerek “gerçek biz”i yeniden keşfetmek sanıldığı kadar zor değil. Yalnızca zihinsel ve ruhsal değil aynı zamanda fiziksel olarak da birçok yarar sağlayan meditasyon ile stres, kaygı ve depresyon belirtilerinden uzaklaşabiliriz. Yapılan araştırmalara göre yaşadığımız “an”a dair bilinç oluşturmaya da yardımcı olan meditasyon, uzun süreli mutluk yaratılmasına katkıda bulunuyor.
California Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma meditasyonun, vücuttaki kortizon yani stres hormonunu azaltmada etkili olduğu ortaya koyuyor. Nörobilimci Sara Lazar ise meditasyonun, beynin endişe ve korkuyu kontrol eden amigdala bölgesini küçülttüğünü kaydediyor.
Yine California Üniversitesi’nde (UCLA) yapılan bir başka araştırmaya göre, uzun süre meditasyon yapanların beyni yapmayanlarınkine oranla daha geç yaşlanıyor. Araştırmanın yürütücüsü Florian Kurth, meditasyonun başlangıçta sadece beynin belli kısımlarına etki ettiğini ama zamanla ve tüm beyni etkilediğine dair kesin sonuçlara ulaştıklarına işaret ediyor.
Meditasyonun faydalarına dair yapılan araştırmalar bununla da sınırlı değil. Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan bir araştırma ise, meditasyonun anksiyete ve depresyon semptomlarına karşı antidepresan ilaçlarına benzer bir görev görerek beyinde rahatlama yarattığını ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra meditasyon günümüzde hızla artan dikkat eksikliği ve konsantrasyon problemlerine karşı da son derece etkili. Yapılan araştırmalar meditasyona başladıktan sonra sadece birkaç hafta içinde bile odaklanma ve sözel muhakemenin geliştiğini kanıtlıyor.
Peki ya sizce günümüzün en önemli bağımlılıklarından biri olan sigara ile meditasyon arasında nasıl bir bağ bulunuyor? Pek çoğumuzun etrafında da gözlemlediği üzere geleneksel yöntemlerle sigarayı bırakmaya çalışanların büyük bir kısmı belli bir zaman sonra bu eylemlerinden vazgeçip yeniden sigara içmeye başlıyor. Amerikan Akciğer Derneği tarafından 17 haftaya yayılan bir araştırmaya göre ise farkındalık meditasyonu vasıtasıyla sigarayı bırakanların oranı geleneksel yöntemlerle bırakanlara oranla daha fazla.
Sadece bu sonuçlar bile meditasyona başlamak için sizce de yeterli değil mi?
Kaynaklar: