11 ayın sultanı Ramazan her yıl tatlı bir telaş ve neşeyle karşılanır. Ramazan başlamadan önce tüm evlerde hummalı bir hazırlık sürer gider. Dostların ve akrabaların bir araya geldiği bereketli iftar sofraları ise sohbetlerle şenlenir.
Müslümanlar tarafından 11 ayın sultanı olarak kabul edilen Ramazan ayı her yıl büyük bir heyecana ve coşkuya tanıklık eder. Bu özel ayda tüm maharetlerin ortaya serildiği birbirinden leziz yemekler yapılır, bütün ailenin bir araya geldiği büyük sofralarda herkes dikkatle ezan ve top sesine odaklanır. Ezanın ardından hurma, su, zeytin ya da çorbayla oruç açılır. Birbirinden lezzetli çorbalar, özel yemekler ve tatlılar eşliğinde koyu sohbetlerle başlayan huzurlu akşamlar bir ay boyunca devam eder. “Bereket ayı” olarak da bilinen Ramazan ayında yoksullar da paylarına düşeni alır. Kurulan çadırlarda ve aşevlerinde ihtiyacı olanlara iftar yemeği verilir. Ramazan ayında birçok geleneksel uygulama da sokaklara taşar. Ramazan’da oruç açıldıktan sonra sahura kadar pek çok eğlence düzenlenir. Meydanlar renklenirken, insanlar bir taraftan eğlenirken, diğer taraftan geleneksel şenliklerin tadını çıkarır.
Mahya geleneği
400 yıllık mahya geleneği Ramazan ayı boyunca minareleri süsler. Ramazan ayında camilerin minareleri arasına gerilen ışıklı yazı şeritlerine mahya, bu yazıları hazırlayan sanatçıya da mahyacı denir. Eskiden büyük bir ustalık isteyen gerçek bir sanat dalı olan mahyacılık, bu alanda yetişmiş büyük ustalar tarafından tüm incelikleriyle yerlerini alacak çıraklara öğretilirdi. Her ne kadar bu meslek günümüzde kaybolmaya yüz tutmuşsa da hala varlığını devam ettiren usta mahyacılar sayesinde mahya geleneği de günümüzde devam ediyor.
Eskiden mahyayı kurmak büyük bir emek ve yetenek gerektirirdi. İki minare arasına ip veya teller gerilir, mahya ustası da genellikle zeytinyağı doldurulmuş kandilleri ya da mumlu fenerleri ipin üzerine dizerek nasihat ve mesaj içeren yazıyı yazar, hatta resimler yapardı. Bütün Ramazan boyunca bu kandiller, rüzgara rağmen geceleri pırıl pırıl yanardı. Camilerin elektrikle aydınlatılmaya başlamasından sonra, mahyacılık da kolaylaştı. Günümüzde mahyalarda kandil yerine renkli ampuller kullanılıyor. Her ne kadar geçmişteki gibi bir ritüel halinde olmasa da mahya kurma geleneği bugün hala sürdürülüyor.
Ramazan davulcuları ve onların eğlenceli manileri ise Ramazanla adeta özdeşleşmiş olan bir diğer gelenektir. Davulcular her akşam maniler eşliğinde sokak sokak dolaşarak insanları sahur için uyandırır. Ramazan ayının son günlerinde ise evleri tek tek dolaşarak bahşişini toplar.
Ramazan alışverişi
Ramazan ayı kendisinden önce namının tüm şehri sardığı sıra dışı bir aydır. Ramazan ayından önce ev hanımları detaylı bir Ramazan temizliğine girişir. Tüm evler mis gibi kokar. Ramazan başlamadan yaklaşık bir hafta önce ise tüm şehri bir alışveriş heyecanı sarar. Eskisi gibi malzemeler torba ya da koliyle alınmasa da yine de kapsamlı sayılabilecek alışverişler yapılır. Ramazan alışverişinde, ilk olarak çorbalık malzeme ve şarküteri ürünleri sepetlere girer. Peynir, zeytin, hurma, bal, kaymak, güllaç ve kuru bakliyat temel ihtiyaçlar arasında bulunur. Ayrıca herkes kendi bütçesine göre bir erzak kolisi hazırlayarak ihtiyaç sahiplerine hediye eder. Böylece Ramazanla beraber paylaşım da başlamış olur. Niyet ise hep aynıdır: Bolluk, bereket, sağlık, kardeşlik ve huzur… Hayırlı Ramazanlar!