Eskiye göre daha fazla uyarıcının olduğu bir dünyada yaşıyoruz üstüne bir de her geçen gün eklenen yeni sorumluluklar derken bu koşturmaca içinde bir şeyleri mutlaka unutuyoruz. Elbette ki buraya kadar her şey normal. Ama ya geçmişe oranla daha fazla unutuyorsanız? Hatta öyle ki bir önceki gün ne yaptığınızı, ne yediğinizi bile unutmaya başlamışsanız çanlar sizin için çalıyor demektir.
Uzmanlar unutkanlığa neden olan hastalıkları başta alzheimer olmak üzere şöyle sıralıyorlar: kalp hastalıkları, tiroit bozuklukları, B12 vitamini ve folik asit gibi bazı vitamin ve mineral eksiklikleri, sanal santral sistemi hastalıkları, genetik nedenler v.b. Bunun yanında modern yaşamın beraberinde getirdiği stres ve depresyon da unutkanlığı tetikleyen nedenlerin başında geliyor. Ancak unutkanlığı daha aza indirerek beyin fonksiyonlarını güçlendirmek elbette elimizde. Bunun için öncelikle yaşam koşullarınızı ve beslenme düzeninizi iyileştirmek gerekiyor. Zira uzmanlar da yetersiz uyku, stres, beslenme düzenin doğru oluşturulmamasının unutkanlığı artırdığı üzerinde hemfikirler.
Unutkanlığın panzehiri doğru beslenme
İşe en kolay olanından yani beslenme düzenini nasıl doğru inşa edeceğimizden başlamaya ne dersiniz? Buradaki temel kural tuzu kısıtlamaktan geçiyor. Bunun yanında alkol ve tütün de kullanmamak gerekiyor. Düzenli uyku, spor, kitap okumak, yeni sosyal aktiviteler edinmek, bulmaca çözmek, günlük rutinlerin dışına çıkmak örneğin eve farklı yollar kullanarak gitmek, dil öğrenmek de unutkanlık hastalığına yakalanmamak için son derece önemli. Zaten bu saydıklarımız sadece unutkanlığın değil sağlıklı bir yaşamın da ipuçları aslında. Beyin fonksiyonlarının doğru çalışmasına katkıda bulunan B12, demir ve magnezyumdan yana zengin vitamin ve minerallerin de bol miktarda alınması son derece önemli. Bu vitamin ve minerallerin ilaç takviyesi şeklinde alınması mümkün. Ancak bu sebze ve meyveler de bu konuda başvuracağımız en doğal kaynakları oluşturuyor. O zaman gelin hep birlikte unutkanlığa “dur” diyecek gıdalara bir göz atalım.
Uzmanlar özellikle diyet sırasında beslenme listesinden çıkarılan ekmeğe itibarının geri verilmesini söylüyorlar. Zira tam tahıllı ekmek beynin yaşlanmasını yavaşlatmak için önemli bir besin. Bu nedenle her öğünde en az 1 dilim ekmek yenmeli. E vitamini beyin sağlığı için olmazsa olmaz temel antioksidanlardan birini oluşturuyor. Bu yüzden E vitaminden zengin olan bulgur, esmer pirinç, karabuğday, çavdar, yulaf gibi besinlere günlük diyetinizde mutlaka yer açmalısınız. Eğer beyin fonksiyonlarınızın hayatınızın her döneminde kusursuzca işlemesini istiyorsanız bol güneşli havaları fırsat bilin. Güneşin hafıza ile ne ilgisi var demeyin. Çünkü beynin genç kalmasını sağlayan vitaminlerden biri D vitamini. D vitaminin de alınacağı en temel kaynak güneş. Bu nedenle günde en az 15 dakika düzenli olarak güneşlenmek gerek.
Polifenol içeriği fazla olan kırmızı meyveler de mutlaka tüketmeniz gereken besinlerin başında geliyor. B12 vitamininin beyin için önemini artık bilmeyen kalmamıştır. B12 vitamini ise et, tavuk, süt, yumurta, yoğurt gibi hayvansal kaynaklı ürünlerde bolca bulunuyor. Ayrıca B12 yanında içeriğinde tirozin de bulunduran hayvansal gıdalar hem unutkanlığa çare oluyor hem de beyni uyararak hızlı düşünmeye yardımcı oluyor. Bol miktarda Omega3 barındıran balık ise beyin için adeta bulunmaz nimet!
Omega-3 hem beyinde sinir iletimini artırıyor hem de yaşlanma sürecini yavaşlatıyor. Bunun yanında ceviz, badem, yer fıstığı gibi kuruyemişler de mutlaka listeye dahil edilmesi gereken yiyeceklerin başında geliyor.