Tarih boyunca kimi zaman yoksul halkın öğüterek un olarak kullandığı kış günlerinin lezzetli mi lezzetli atıştırmalığı kestane, sofraları hangi formuyla süslerse süslesin lezzetiyle adeta baştan çıkartıyor.
Gübre, ilaç vs. gibi dış bir etkene maruz kalmadan tamamen doğal yollardan gelişimini tamamlayan kestane, yüksek besin öğelerine sahip. Kestane tek başına yenildiği gibi kıvam artırıcı olarak çorbalarda, pudinglerde, kahvaltılık gevrek ve ekmek yapımında da kullanılıyor.
Bünyesinde nişasta, sindirilebilen lifli maddeler, protein, yağ, demir, sodyum, potasyum, selenyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, çinko, A, E, C, B1 ve B2 vitaminlerini içeren kestanenin 100 gramı yaklaşık olarak 160-180 kcal enerji ihtiva ediyor.
Tüketirken dikkat!
Daha çok kışın sokaklardan yükselen iştah açan kokusu ile hayatımızın baş köşesine yerleşen kestaneyi ne de olsa doğal bir besin kaynağı deyip de fazla tüketmemekte fayda var. Pek çoğumuzun lezzetine hayır diyemediği bu eşsiz besin kaynağının üç tanesinin bir dilim ekmeğe eşit olduğunu biliyor musunuz?
Uzmanlar, bünyesinde bulundurduğu vitamin mineral ve posa nedeniyle kestanenin oldukça faydalı bir besin öğesi olduğunu ancak içerdiği yüksek karbonhidrata bağlı olarak, özellikle diyabet hastalarının ve diyet yapanların dikkatli tüketmeleri gerektiğini ifade ediyorlar. Ayrıca damar sertliği olanların da kestaneyi tüketirken dikkatli olması gerekiyor. Eğer kestaneyi önerilenden daha fazla tükettiyseniz gün içinde ekmek, pilav, makarna gibi yiyeceklerin tüketimini minimumda tutmakta fayda var.
Ancak bu, kestaneyi bütünüyle hayatınızdan çıkarın anlamına gelmiyor. Özellikle hem lezzetli hem de besleyici bir ara öğün arayışındaysanız kestane sizin için bulunmaz bir nimet olabilir. 3-6 adet kestaneyi yanında bir bardak süt ile tüketerek tokluk sürenizi inanılmaz derecede uzatacak bir ara öğünü hayatınıza dahil etmiş olursunuz.
Lezzetli olduğu kadar faydalı
Kestane, içerdiği A vitamini sayesinde vücudu enfeksiyonlara karşı koruyor. C vitamini yönünden zengin olması nedeniyle de antikor oluşumuna ve bağışıklığı güçlendirmeye katkı sağlıyor. Gribe karşı koruyucu olan kestane, ayrıca hücrelerin yaşlanmasını da engelliyor. Yüksek potasyum içeriğiyle kan basıncını düzenleyen, hipertansiyonun önüne geçen kestane, kalp ve damar hastalıklarına karşı da koruyucu etkiye sahip. Kestane ayrıca halsizlik ve yorgunluk gibi şikayetler için birebirdir. Güçlü bir antioksidan olan kestane, içerdiği flavanoidler sayesinde zararlı serbest radikallere karşı vücudu koruyor. Gluten içermemesi nedeniyle gluten duyarlılığına sahip olanların yanı sıra buğday alerjisi olanların ve çölyak hastalarının da tüketebileceği benzersiz bir besin kaynağıdır.
Pişirelim ama nasıl?
Kestanenin en çok bilinen pişirilme şekli mangalda olanı ama uzmanlar bunun çok da iyi bir yöntem olmadığı konusunda hemfikir. Eğer ille de mangalda pişireceğim diyorsanız serbest radikal oluşumunu engellemek için ateşe çok yakın olmamasında fayda var. Fırında, tavada ve suda pişirme ise evinizde kolaylıkla uygulayabileceğiniz alternatif pişirme yöntemlerinden.
Derleme kaynaklar: www.ntv.com.tr/ www.milliyet.com.tr, www.rafinera.com