Her şeyin olduğu gibi bağışıklık sisteminin de korunmaya, kollanmaya, güçlenmeye ihtiyacı var. Peki bunu nasıl yapacağız, sorularımızı Beslenme Danışmanı Dr. Yasemin Bradley yanıtlıyor.
Hastalanmadan yaşamak mümkün mü?
Hiçbirimiz hasta olmaktan veya kendimiz hasta hissetmekten hoşlanmıyoruz. Hasta olmak tüm hayatımızı etkiliyor, yaşam kalitemizi düşürebiliyor. Gelişmekte olan ülkelerde insan hayatı uzadı, eskinin yaşlısı günümüzün orta yaşlısı kabul edilir oldu. Hepimiz ileri yaşları bırakın, sonuna kadar fit olmak, genç kalmak sağlıklı yaşamak istiyoruz. Anadolu’da yaptığım araştırmalarda yaşamı boyunca hastalanmadan 90’larına gelmiş insanlarımızı tanıdım.
Anadolu’yu adım adım dolaştınız. En uzun ve sağlıklı yaşayanlar hangi bölgemizde?
Ülkemizin en uzun ve sağlıklı yaşayanları Aydın’ın Nazilli ilçesinde. Sırrı mı?
1- Bol zeytinyağı tüketiyorlar.
2- Çok bol ot yiyorlar. (Saydım; bir metrekare toprakta 8 çeşit ot bitiyordu. Ve bunların çoğunu yiyorlar.)
3- Yaş sebze –meyve tüketimi çok yüksek.
4- Temiz havada yaşıyorlar.
5- Stresten uzaklar.
6- Kendi yağlarıyla kavuruluyorlar.
Şöyle açayım… Ne ekip biçiyorlarsa onu yiyorlar. Çay-kahve-tuz gibi ihtiyaçları dışında genelde tükettikleri her ürün kendi ekip biçtikleri. Kendileri ekmiyorsa komşuları ekiyor. Birbirleriyle ‘değiş-tokuş’ yapıyorlar.
Son yıllarda kıymetini farklı bir anlar olduk bağışıklık sisteminin, peki nasıl bir yapıdan söz ediyoruz?
Bağışıklık mekanizmasının çalışması karışık; kolaylıkla etkileyebileceğimiz bir sistem olmadığı açık. Bağışıklık sisteminde yüzlerce değişik tip hücre var; her birinin görevi farklı; kimi yabancı güçleri tanıyor, bildirim yapıyor; kimi de bu düşmanlarla savaşma taktikleri üretiyor.
Bağışıklık sistemimizin iki ana bölümü;
1- Doğal savunma gücümüz
2- Kazanılmış savunma gücümüz
Doğal savunma sistemimiz dostunu– düşmanını tanıyor. Bir sorun çıktığında işgalciyi yok etmeye, atmaya uğraşıyor, mücadele ediyor. Kazanılmış savunma gücümüz ise vücudun komando grubu gibi…
Düşman tanımlandığında bu sistem devreye giriyor, düşmanı öldürecek yok edecek hücreleri belirliyor ve onları savaş alanına, savaşmaya gönderiyor. İngiltere’de Glasgow Üniversitesi’nde araştırmacılar, bu hücrelere lazer mikroskopi ile baktılar. Araştırmanın sonucu bağışıklık hücrelerinin ne kadar komplike bir sistemle çalıştığını ortaya koydu. Vücudumuzda sürekli birtakım hücreler diğerleriyle konuşuyor ve henüz biz bütün bu olup bitenlerin ancak küçük bir kısmını çözebilmiş durumdayız. Bu konuda elimizdeki bilimsel kanıtlar henüz yetersiz kalabiliyor.
Vitamin mineral ve bitkisel destekler kullanılmasını öneriyor musunuz?
Bu konuda gazetelerde, dergilerde, internette sayısız makale yayınlanıyor. Danışanlarımın da bana en çok sorduğu sorulardan biri şu: Vitamin mineral desteği alalım mı? Probiyotik kullanalım mı? İşe yarıyorlar mı? Para harcayalım mı? Değer mi? Bağışıklık sistemimizi sağlıklı-güçlü tutabilmek için vitamin ve minerallere ihtiyacımız var. Özellikle de laboratuvar testleriyle eksikliğimiz belirlenmişse tabii ki yerine koymak için eksik olanı alacağız. Dengeli, sağlıklı, çeşitli beslenen kişilerde genelde herhangi bir eksikliğe rastlanmıyor, ihtiyaçları olanı yiyeceklerden alıyorlar. Ancak koşturmacalı metropol yaşamlarında çoğu kişide vitamin-minerallerden bir veya birkaçının
eksikliğine rastlanıyor. Metropol yaşamının getirdiği stres bağışıklığı, tüm streslerde olduğu gibi etkiliyor, gücünü azaltıyor. Elimizdeki araştırmaların çoğu desteklerin -vitamin, mineral ya da bitkisel bileşikler- yararlarını ortaya koyuyor. Bu yüzden kendim de destek kullanıyorum, danışanlarıma da öneriyorum.
Bağışıklık sistemini güçlendirmenin doğal yolları nelerdir?
Doğal yollardan bağışıklığı güçlendirmenin ilk yolu sağlıklı bir yaşam biçimi seçmek, genel sağlık kurallarına uymak. Vücudumuzun her bölümü, bağışıklık mekanizmamız da çevresel kötü etkenlerden korunup, sağlıklı yaşam stratejileriyle desteklendiği zaman, çok daha iyi çalışıyor, fonksiyonlarını daha iyi yerine getiriyor.
Bağışıklık sistemini güçlendirmenin adımlarını sıralayacak olursam ilk sıradakiler:
• Sebze-meyveden zengin beslenin.
• Düzenli egzersiz yapın.
- Stresten uzak durun veya kontrol etmesini öğrenin.
• Sağlıklı bir kiloda kalın.
• Her gün temiz havaya çıkın. - Güneş ışığından yararlanın.
• Alkol kullanmamayı tercih edin, kullanıyorsanız en aza indirgeyin.
• Sigara içmeyin.
• Enfeksiyondan korunmak için önlem alın; en basit yolu bildiğiniz gibi ellerimizi sabunla yıkamak.
Yaş aldıkça bağışıklığımız zayıflıyor mu aralarında nasıl bir bağlantı var?
Evet, yaşlandıkça savunma mekanizmamız yavaşlıyor. Bu yüzden yaşlılarda enfeksiyonlar ve kanser çok daha sık görülüyor. Gelişmiş ülkelerde yaşam süreleri uzamış durumda, bu yüzden yaşa bağlı pek çok hastalığın da görülme sıklığı arttı. Bazı insanlar sağlıklı yaşlansa da birçok araştırma şunu gösteriyor: Gençlere göre yaşlılar çok daha fazla enfeksiyöz hastalıklara yakalanıyor ve bunlar yüzünden ölüyorlar. 65 yaş üzeri kişilerde solunum yolu hastalıkları -özellikle pnömöni – tüm dünyada en önemli ölüm nedeni. Bazı bilim insanları bunun nedenini T hücrelerindeki azalmaya bağlıyorlar. Özellikle timusün yaşa bağlı atrofiye uğrayıp çok daha az T hücresi üretmesine… Bazıları da kemik iliğinin daha az bağışıklık hücresi artıran kök hücresi üretmesine bağlıyorlar. Bu yüzden özellikle yaşlılarda bağışıklık sistemini desteklemek çok önemli.
Dr. Yasemin Bradley’den süper gıdalar-destekler
Kırmızı et
Hindi
Tavuk
Balık
Yumurta
Taze kırmızı-yeşil biber Sarımsak
Soğan
Propolis
Süt-Yoğurt
Zerdeçal
Karamürver
Çörek otu
Ekinezya Beta-glukan
C vitamini
D vitamini
Çinko minerali
D vitamini bağışıklığı güçlendiriyor.