İnsülin direnci kontrol altına alınmazsa diyabete dönüşebiliyor. Bu direnci kırmak ise yaşam tarzı değişiklikleri ile mümkün olabiliyor. Diyetisyen Berrin Yiğit ile insülin direncini masaya yatırdık.
İnsülin direnci nedir?
Bir yemeği yerken diğerinde gözünüz mü kalıyor? Durmak bilmeyen tatlı krizi ile başa çıkamıyor musunuz? Ne yesem yarıyor mu diyorsunuz? İşte tüm bunlar “insülin direnci” olabilir. İnsülin direncini vücutta kan şekerini dengelemek ile görevli ‘insülin hormonu’ metabolizmasının iyi çalışmaması olarak basit bir şekilde tanımlayabilirim. İnsülin sadece kan şekerini etkiliyor gibi görünse de, yağ ve protein metabolizmasını da etkilemekte.
Görülme nedenleri nelerdir?
İnsülin direnci sinsi ilerler. Düzensiz beslenen, öğün atlayan, aşırı ve hızlı kilo alıp veren, psikolojik sebeplerden dolayı doymak yerine mutlu olmak için yiyen, ailede şeker hastalığı hikayesi olan kişilerde gözleniyor ve maalesef ki çağın hızla artan hastalıklarından bir tanesi.
İnsülin direncimiz olduğunu nasıl anlarız?
Özellikle sık acıkma, yemek yedikten sonra bir saat bile geçmeden yeniden bir şeyler yeme ihtiyacı duyma, sürekli tatlı krizleri, yemek sonrası yorgunluk, bitkinlik ve uyuklama, acıkınca sinirli olma, açlığa dayanamama gibi belirtiler ile kendini gösterebiliyor.
Nasıl teşhis ediliyor?
Aşağıdaki soruların çoğuna cevap ‘evet’ oluyorsa, kan testi ile net sonucu görmeyi istiyorum.
• Abur cubur besinleri sık tüketiyor muyum?
• Tansiyonum 140-90 üzerine çıkıyor mu?
• Düzenli spor veya egzersize rağmen kilo vermekte zorlanıyor muyum?
• Bel çevresinde yağ birikimi fazla mı?
• Ailemde diyabet veya kalp hastası, tansiyon yüksekliği, polikistik over hastası ve şişman birey var mı?
• Yemek yedikten sonra konsantrasyon güçlüğü, dengesizlik ve baş ağrısı yaşıyor muyum?
• Kolesterol yüksekliğim var mı? Ani olarak şeker ve hamur işi yeme ihtiyacım oluyor mu?
• Her yemekten sonra yorgunluk ve uyku hali hissediyor muyum?
Stresin bir etkisi var mı?
Stresin üzerinde etkili olmadığı bir şey var mı? Kesinlikle insülin direncini de etkiliyor.
Hamilelik sürecini nasıl etkiliyor?
Eğer anne adayında insülin direnci varsa, gebelik şekeri görülme riski artar. Gestasyonel diyabet olarak da adlandırılan gebelik şekeri, hamilelik dönemini ve bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilecek yüksek kan şekerine neden olur. Association of Diabetes in Pregnancy verilerine göre, GDM’nin her 5 kadından 1’inde ortaya çıkmasıyla görülme sıklığı giderek artıyor. Aslında çok daha detaylı bir konu fakat kısaca şu 3 öneriyi vereceğim:
• Kan şekerinizin düzenli olarak takibini yapın.
• Mutlaka bir diyetisyen kontrolünde sağlıklı, yeterli, dengeli ve çeşitli beslenin.
• Düzenli egzersiz ritüeliniz haline gelsin. Çünkü fiziksel aktivite açlık ve tokluk kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Amerikan Diyabet Derneği’ne göre, gebelik öncesi ve sırasında fiziksel aktivite yapan kadınlarda GDM riskinin %69 azaldığı gözlemlenmiş durumda.
Kontrol altına alınmazsa?
Kontrol altına alınmadığında diyabete dönüşebilir. Aslında insülin direncinin diyabete dönüşümünü izlemek de insülin direncine ‘Dur!’ diyerek kontrol altına almak da sizin elinizde. Amerikan Diyabet Derneği, insülin direnci ve prediyabet hastalarının yaşam tarzı değişiklikleri ile Tip 2 diyabet oluşma riskini %50 azaltabileceklerini tahmin ediyor.
Tavsiyeleriniz neler?
Danışanlarıma her zaman “sağlıklı bir tabak ve bir çift spor ayakkabıyla insülin direncini önleyin” diyorum. İnsülin direncinin gerilemesi için kilo kaybı şarttır. Ancak bu kilo kaybında tek başına egzersiz veya diyet yeterli değildir. İyi bir sonuç için her ikisini beraber götürmelisiniz. Basit şeker tüketmemek, ara öğün yaparak beslenmek gerekir. Günde 2 porsiyondan fazla meyve tüketilmemeli. Meyvelerin yanında kalite yağlı tohumlar/protein kaynağı olmalı. Kan şekerinin dengeli yükselmesi için protein her öğünde bulunabilir. Hem şifa hem de lezzet kaynağı olan baharatlar bol kullanılmalı. Her gün düzenli yürüyüş yapılmalı.