Ömür uzuyor, nüfus yaşlanıyor… hayatımıza Alzheimer gibi daha önce bilmediğimiz, görmediğimiz, büyüklerimizde deneyimlemediğimiz konular giriyor…
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, 65 üstü nüfusun toplam nüfus içindeki oranı (2014) %8’den, %8,8’e (2018) yükseldi. Kısacası tırmanışta, 2023’de %10,2, 2030’da %12,9 olacak. Belki kim öle kim kala diyorsunuz, bu satırları okurken… Unutmayın bizi yakalamasa çocuklarımızı yakalayacak. Tırmanışı tarif etmeye devam edecek olursak; 2040’da %16,3, 2060’da %22,6 ve 2080’de %25,6 olacak. Tabii öngörü bunlar. Gelin, bir de nüfus içindeki yaşlı kitlenin cinsiyet dağılımına göz atalım, an itibarıyla kadın nüfus erkekten daha fazla; 2018 verilerine göre %44,1’e %55,9.
Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu, dünya genelinde yaklaşık 47 milyon Alzheimer hastası olduğunun bilindiğini, 2050 yılında yaklaşık 135 milyon olacağını öngördüklerini ifade ediyor: “… 65 yaşından sonra her 6 kadından 1’i Alzheimer hastası olurken, erkeklerde bu oran 11’de 1 olarak gözlenmekte. Mevcut hastaların 2/3’ü de maalesef kadın. 60 yaşından sonra bir kadının Alzheimer olma riski, kadınlarda çok korkulan meme kanseri olma riskinden 2 kat daha fazla. Hormonal ve biyolojik faktörler, yaşam süresi, iş alanları, eğitim düzeyi, kalp hastalıklarının görülme sıklığı, strese duyarlılık, sık depresyon ve uyku bozukluklarının etkili oluyor.”
Beyin hücrelerinin zamanla ölümüne bağlı olarak hafıza kaybı, bunama (demans) ve genel anlamda bilişsel fonksiyonların azalması şeklinde gelişen tıbbi durum Alzheimer hastalığı olarak adlandırılıyor. Nörolojik bir hastalık olan Alzheimer aynı zamanda en yaygın görülen demans türü.
Eğitimin Pozitif Etkisi
Erken yaşlarda eğitim ve zihin egzersizleri Alzheimer önlemede fark yaratıyor. Wisconsin Üniversitesi Alzheimer Araştırma Merkezi’nde yürütülen çalışmada 268 katılımcıda eğitim düzeyinin Alzheimer hastalığı gelişimi üzerine etkileri incelendi. 57 bilişsel bozukluğu olan birey ve 211 sağlıklı bireyin katıldığı çalışmada eğitim düzeyi yüksek kişilerde Alzheimer hastalığında rol oynayan amiloid ve TAU proteinlerinin birikiminin, eğitim düzeyi düşük bireylere oranla daha az olduğunu görüldü.
Haydi Yürüyüşe
Düzenli fiziksel aktivite de zihinsel zayıflamayı önleyebiliyor. Yürüyüş, kan dolaşımını artırarak kan damarlarının daralmasını engelliyor. Kalp, damar ve beyin hastalıkları riskini azaltıyor. Yürüyüşle birlikte beyine oksijen girişi artarak zihinsel keskinlik ve yaratıcı düşünce potansiyeli yükseliyor. Özellikle sabah saatlerinde yapılan yürüyüşler vücudun zinde kalmasını sağlıyor.
Virginia Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma da günde en az yarım kilometre yürüyüş yapmanın 70 yaşındaki kişilerin Alzheimer’a yakalanma riskini yüzde %50’ye kadar azalttığını ortaya koydu. Yürüyüşün belirli bir tempoda olması, her gün yapılması, 30-45 dakika aralığında olması uzman önerileri arasında. Yürüyüş Alzheimer için risk oluşturan kötü kolesterol ve diyabet gibi hastalıkları da kontrol altına altında tutmak için önemli.