Taş Devri denilince aklınıza ilk ne geliyor? İnsanların taşları yontmayı başardığı, kendileri için basit aletler ve sığınaklar yaptığı, avcılık ve toplayıcılıkla hayatta kaldığı dönem mi yoksa belirli bir yaşa ulaşmış takipçilerimizin hatırladıkları Fred Çakmaktaş ve Barni Moloztaş’ın unutulmaz maceralarının yaşandığı çizgi film mi?
Sizdeki ilk yansıması ne olursa olsun, tıp insanları dönemin beslenme alışkanlıklarını mercek altına aldıklarında -tabii tam olarak ne yediklerini bilmek mümkün olmasa da- işlenmemiş, doğal gıdalar tükettikleri konusunda hemfikirler. Doğal ürünlerle beslenme ve bol fiziksel aktivitenin ki, kayaları oymak hayli efor gerektiriyor, beraberinde sağlıklı ve uzun bir yaşam getirdiğini günümüz araştırmaları da kanıtlıyor.
Bu dönemde buğday ve arpa gibi türlerin görünmesi ayrıca koyun, keçi gibi otçul türlerin ortaya çıkmasıyla insanların beslenme ve yaşam şekilleri de değişiyor. Taş devri insanları bitki yetiştirmeye, evcilleştirdikleri hayvanlardan sürüler oluşturmaya başlıyorlar; beslenmelerini de buna göre şekillendiriyorlar.
Günümüzde Paleo diyeti ya da Taş Devri diyeti olarak adlandırılan besleme düzeninin çıkış noktası da bu dönemin alışkanlıkları… Kendinizi o dönem insanın yerine koyun, nasıl beslenirdiniz? Etrafınızdaki hayvanları avlayarak ya da bitki sebze meyveleri toplayarak… Elbette hayvanları avlamak için peşlerinden koşup, bitkileri toplamak için dere tepe yürüyüp enerji harcayacağınızı unutmayın.
Şimdi günlük yemek alışkanlıklarınızı ve tükettiğiniz besinleri düşünerek Taş Devri’nde bulabileceğiniz besinlere göre buzdolabınızdaki yiyecekleri gözden geçirin, bir başka ifadeyle işlenmiş gıdaları mutfağınızdan çıkarın.
Paleo Diyeti Nasıl Yapılır?
Fitoterapi uzmanı Dr. Can Çiftçi şöyle diyor: “insan genlerinin hala taş devri insanları gibi olduğu düşünülürse şu an biz deneyimlenmiş bir olayı tekrar deneyimlemekten başka bir şey yapmıyoruz. O zaman eski insanlar gibi beslenirsek onlar gibi sağlıklı, atletik ve yaşama sevinciyle dolu olabiliriz.”
Çiftçi bu beslenme düzeninde dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor:
- Paleo diyeti yüksek yağ alımı, düşük karbonhidrat, orta düzey protein esasına dayanıyor. Bu beslenme düzenini seçenler hayvansal yağları ve protein alımını yüksek tutarken karbonhidrat alımından kaçınmalı. Günlük karbonhidrat tüketimi maksimum 100 gram olmalı. Taş Devri insanları da karbonhidrat içeren besinlerle karşılaşmıyorlardı.
- Kişinin güneşten kendisini koruyarak faydalanması önemli; bu beslenme düzeninde görülebilecek D vitamini eksikliğine karşı önlem alınmış olur.
- Mümkün olduğu kadar az pişirin, imkanınız varsa buharda pişirme yöntemini tercih edin, yiyecekleri haşlamayın. Izgara yapmak da kullanacağınız bir diğer yöntem.
- Şeker içeriği fazla olan her türlü meyve ve meyve sularından kaçının.
- Doğal ortamda yetişmiş hayvanların etini tüketebilirsiniz.
- Baklagilleri tüketmemeye çalışın, tüketecekseniz de 48 saat suda bekletip öyle pişirin. Böylece içerisindeki lektin ve glütenin etkilerini nispeten azaltabilirsiniz.
- Her türlü işlenmiş gıdayı, trans yağı, bazı bitkisel yağları (soya fasulyesi yağı, ayçiçek yağı, mısır yağı vb.) beslenme listenizden çıkarın.
- Tam tahıllı gıdaları tüketmeyin.
- Karbonhidrat kaynakları sınırlı olduğu için tatlı ihtiyacını aşırı meyve tüketerek kapatmaya çalışmayın, bu da kilo almanıza neden olacaktır. Çözüm karbonhidratı yavaş sindirilen kök sebzeler. Patates, havuç, turp ve soğan tüketebilirsiniz.
- Paleo diyetinde süt “gri bölgede”. Yani yasak ileserbest arasında net bir ayrıma varılmamış çizgide. Peki vücudun ihtiyacı olan kalsiyumu nereden alacaksınız? Ispanak, lahana, susam, keçiboynuzu burada ihtiyacınızı karşılayacaktır.
- Sarımsak, soğan gibi antioksidanları bol tüketin.
- Kahve ve alkolden uzak durun.
- Kabuklu kuruyemişler, tuzsuz ve işlenmemiş olarak kontrollü olarak tüketilebilir.
- Mutlaka spor yapın, unutmayın Taş Devri’nde hayatta kalabilmenin en önemli kuralı, hızlı hareket kabiliyeti.