Söyleşi: Yaprak Özer
Aslı Aksoy, elibelinde bir kadın. Gözünüzün önüne nasıl bir tipleme geldiğini az çok tahmin ediyorum. Eli maşalı biri. Değil işte öyle. Zaten “elibelinde”nin anlamı da bu değil. Aksoy Elibelinde Tarım’ın kurucusu. Başında yemenisi, Muğla’da, arazide fiziki olarak çalışan MBA’li bir kadın, renkli, genç, cıvıl cıvıl, enerjik, toprakla uğraşan bir girişimci. 5 yıl önce muhtemelen sizin aranızda bir yerlerde, kırışmaz buruşmaz ceketi, kolalı gömleği topuklu ayakkabılarıyla toplantı toplantı koşuyordu. Konu “neydim ne olacağım” değil, konu “ne istiyorum, ne yaratabildim” meselesi. Aslı Aksoy, kuşkonmaz hikayesi yazan kadın. Türkiye’de organik kuşkonmaz üretimi gerçekleştiren tek kişi.
Kuşkonmazın anavatanı Anadolu, pek çoklarınız gibi ben de sanırdım ki, seçkin bir yiyecek… Gerçi artık pazarlarda da bulunuyor. Ama pahalı. Anadolu’da tilkişen, dilkimen, tilki kuyruğu, sarmaşık diye biliniyor… Kuşkonmazın yabani türleri Ege’de çok yaygın. Topraklarımız biyo çeşitlilik anlamında zengin mi zengin. Atatürk zamanında Yalova Devlet Çiftliği’nde 15 dönümlük bir arazide kuşkonmaz dikimi gerçekleştirilmiş ama gerisi gelmemiş maalesef.
Kuşkonmaz, emek yoğun, işçilik süreçleri zahmetli olsa da katma değeri yüksek, üretimi, geleceği parlak bir sebze. Tarımda sorunlar yaşarken güzel bir fırsat!… En büyük tüketim pazarı Avrupa, ihracat potansiyeli yüksek. Üstelik de sağlıklı.
Aksoy, üretime geçmeden yurt dışında çiftlik ve üretim alanlarını gezmiş fuarlara katılmış, kurumsal hayatını bırakmadan Ortaca’da 2,5 dönümde pilot üretime geçip nerede çakılırım diye test etmiş. Yumurtaları aynı sepete koymamış! “Bilinmeyen bir sebze… Sen beyaz yakalı Türksün… Çiftçilikten anlamaz, toprağı tanımazsın” demişler. Cesareti kırılmamış.
Çiftçi Hasan ağabey, uzaktan akraba, gitmiş ikna etmiş; “Ağabey sen toprağı çok iyi bilir, tanırsın. Ben sana yeni bir ürün, bilgi getiriyorum. Senin kadim bilgilerinle benimkileri gel bir araya getirelim, deneyelim bakalım bu iş oluyor mu…” demiş
2,5 dönüm başarılı olmuş! Ticari anlamda anlamlı olabilmesi için en azından bir 20 dönümlük araziye dikmek gerekiyor. Muğla’nın Yeşilçam Köyü -ismi de güzel değil mi – 20 dönümlük alanda ilk kuşkonmaz tarlası Yeşilçamlı köylü kadınlarla hayata geçmiş.
Aksoy girişimci kişilik; durur mu, ilk 20 dönümün geliriyle gelsin bir 20 dönüm daha! Muğla’da 40 dönümlük tek parselde kadın kadına omuz omuza bir hikayeye dönüşmüş. Ve dahası var! Elibelinde geçtiğimiz yıl Antalya’da 140 dönüme kuşkonmaz dikmiş, bu ay içinde 70 dönüm daha dikiliyor. Türkiye’nin tek parselde en büyük kuşkonmaz üretimi gerçekleşiyor. Aslı Aksoy toplamda 250 dönümlük kuşkonmaz kraliçesi.
Öğreniyorum ki, sofralara renk katan kuşkonmaz uzun ince bir yolculuk. İki sene boyunca bekleniyor, önce küçük fideler iyi hazırlanmış toprağa dikiliyor, bebek gibi bakılıyor. İkinci senede azar azar hasat başlıyor. Üçüncü yılda tarla tam verime oturuyor ve aynı kuşkonmazlık alandan 10 yıl boyunca verim alınabiliyor.
Söyleşimiz izlemek isteyenler için youtube kanalımda, okumak isteyenler için Yaprak Özer Blog’da…