Röportaj: Yaprak Özer
Tarihte bir hastalığın Çin’den Avrupa’ya yayılması 20 sene sürüyormuş. Artık örneğin Pekin-Paris arası 8 saat. Afrika’dan sarı humma virüsünün İstanbul’a ulaşması da benzer süre alıyor… Bir adet sivrisinek yetiyor! Bu gördüğümüz ilk pandemi değil, son olmayacağını tüm bilim insanları söylüyor.
Prof. Dr. Levent Kurnaz, istikrarlı bir şekilde başımıza gelmekte olan felaketle ilgili uyarıyor, yorumluyor, duymuyoruz. O sözünü hiç sakınmıyor, biz de kendimizi aktardığı tehlikelerden sakınmıyoruz. Öyle ki, iklim krizi ve beraberindeki olumsuzluklardan korunma yolları, Türkiye ile aynı cümlede yan yana gelemiyor.
Söyleşimizden birkaç satırbaşı burada, tamamını izlemek isteyenler youtube’a davetli.
“…Islak termometre 35 dediğimiz bir durum var. İnsan vücudu serinlemek için terlemek zorunda. Eğer dışarısı sizin terlemenize izin vermeyecek kadar sıcaksa ölürsünüz. Bu kadar basit bu konu. Antalya’da Adana’da bu günleri göreceğiz bu yüzyılın sonuna doğru. Ha bu günler böyle her sene 15-20 gün olacak değil. Ama bu günlerden bir tanesinin olması çok sayıda insanın hayatını tehlikeye atacak…”
“…Son buzul erirse Antarktika, Grönland, Kuzey Kutbu… Deniz seviyesi yaklaşık 70 metre yükseliyor. Taksim, ada oluyor. Çamlıca’dan Taksim’e kayıkla gideceğiz. Çünkü arada başka hiçbir yer olmayacak. Çukurova dediğimiz yer yok, Söke Ovası yok, Çarşamba yok, İzmir yok, İstanbul’un büyük çoğunluğu yok, Adana yok, Antalya yok… Böyle bir hayattan bahsediyoruz…”
“…Unutmayalım 2003 yılında Paris’te 17 bin kişi öldü iki haftada sıcaktan. Avrupa’nın önemli başkentlerinden bir tanesi, imkanı olan bir ülke… Aynısı olur mu diye Türkiye’ye baktığımızda, “E canım klimaları açarız” diyoruz. Hesabını yaptığımız zaman, Türkiye’nin en fazla enerji tükettiği gün, yaklaşık olarak 27-28 Temmuz. Havanın en sıcak olduğu gün. Güvendiğimiz termik santrallerin en az elektrik üretebildikleri güne bakarsak, o da 27-28 Temmuz… Yani bir tarafta enerji ihtiyacımız tepeye, öbür tarafta enerji üretimimiz dibe vuruyor. Bu ikisini birleştirdiğimizde, klimalar çalışmıyor olabilir. Bunu düşünmemiz gerekiyor…”
“…Bakın bu sene Afrika’nın boynuzu denilen Somali, Etiyopya bölgesinde çok ciddi bir çekirge salgını oldu. Bu çekirgeler oradan çıkarak Hindistan, Pakistan öbür tarafta da Gana’ya kadar ulaştılar ve çekirge sürüleri milyonlarca insanın yediği kadar besin tüketiyorlar bir günde. Bir de yakın zamanda Mısır, Sudan ve Etiyopya arasında Büyük Rönesans Barajı denilen sorun var. Nil nehri üstündeki barajdan dolayı sular çok ciddi ısınacak. Bir tarafta Mısır ki, dünyanın sanıyorum 14. büyük nüfusuna sahip; öbür tarafta Etiyopya 12. büyük nüfusa sahip. Bu iki devlet çatışacak olursa, bizim sınırımıza doğru bir anda 20-30-40-50 milyon insan gelebilir. Bu 2021’de mi, 2023’de mi, 2026’da mı olur bilinmez ama olacak. Bu olduğu zaman göreceğiz esas problemi, insan hareketliliğini…”.