Fazla kilolar en sık karşılaşılan sağlık sorunlarından. Akıllarda da hep aynı soru: En kolay ve sağlıklı şekilde nasıl kilo verebilirim? Aralıklı oruç tutma şeklindeki zaman kısıtlı yeme programları, son zamanlarda karşımıza çıkan en popüler kilo verme yöntemlerinden biri. Bu tarz beslenmenin temelini, diğer diyetlerin aksine alınan kalorileri kontrol etmek değil, yiyeceklerin tüketildiği zaman aralığını kontrol etmek oluşturuyor. Diğer bir yöntem ise popülerliğini hiç kaybetmeyen, kalori hesabına dayalı diyet yapmak. Peki gerçekten kalori hesabı yapmadan kilo vermek ne kadar mümkün? İkisini karşılaştırınca hangisinin daha çok işe yaradığı söylenebilir? İşte bu sorulardan yola çıkılarak yapılan araştırmalar, bize bu konuda en doğru yolu gösterebilir.
Obezite hızla yayılıyor. İnsanlar sürekli, kalori alımını azaltmanın en iyi yolunu arayarak kilo derdinden kurtulmaya çalışıyor. Peki buna gerçekten gerek var mı? Aralıklı beslenme daha etkili olabilir mi? Yapılan bir araştırmada, tam bir yıl boyunca obezitesi olan katılımcılar takip edilmiş. Aralıklı beslenmenin ve kalori kısıtlamasının uzun vadeli etkinliği hakkında çok fazla tartışma olduğundan, araştırmacılar ikisini karşılaştırmak için bir deneme tasarlamış.
The New England Journal of Medicine’de yayınlanan bu araştırmada, önce kilo verme stratejileri açıkça tanımlanmış. Buna göre zaman kısıtlı yeme, aslında herkesin artık aşina olduğu günlük aralıklı oruç tutma şekli. Bu yöntemde insanlar tüm yiyeceklerini belirli bir zaman aralığında tüketiyorlar. Örneğin, bazı insanlar 16:8 oruç tutarak 16 saat boyunca hiç yemek yemiyor, daha sonra 8 saatlik bir zaman dilimine tüm öğünlerini sıkıştırıyorlar. Kalori alımını sınırlamak ise kilo vermenin en bilinen yolu. Bu yöntemde insanlar her gün altında kalmak istedikleri kalori miktarını belirliyor ve menülerini buna göre hazırlıyor. Yapılan çalışmanın amacı, zaman kısıtlamalı yemenin kalori kısıtlamalı bir diyete göre daha fazla fayda sağlayıp sağlamadığını anlamak.
Araştırma Sonucu
Araştırmaya 18 ila 75 yaş aralığında, vücut kitle indeksleri (BMI) ise 28 ila 45 arasında olan 118 kişi katıldı. Araştırmacılar katılımcıları iki gruba ayırdı ve onlara günde belirli miktarda kalori almaları talimatını verdi. Bu miktar erkekler için 1.500 ila 1.800 kalori, kadınlar içinse 1.200 ila 1.500 kalori olarak belirlendi. Zaman kısıtlamalı yemek grubuna sadece sabah 8:00 ile 16:00 saatleri arasında yemek yemesi talimatı verildi.
Kalori kısıtlamalı grup, kalorilerini istedikleri zaman tüketebildiler. Çalışmanın sonunda, katılımcıların tümü son bir kez tartıldı. Zaman kısıtlı yeme grubundaki katılımcılar ortalama 6,3 kilo verdi. Sadece kalori kısıtlamalı gruptaki katılımcıların ise ortalama 8 kilo verdiği gözlendi.
Araştırmaya ilişkin yapılan değerlendirmelerde, istatistiksel bakış açısıyla “12 aylık değerlendirmede iki grupta ağırlıktaki değişiklikler önemli ölçüde farklı değildi. Obezitesi olan hastalar arasında, vücut ağırlığı, vücut yağı veya metabolik risk faktörlerinde azalma açısından zaman kısıtlamalı bir yemek rejimi, günlük kalori kısıtlamasından daha yararlı değildi” deniliyor. İki grup arasındaki kan basıncı, açlık glikozu ve lipid seviyelerinde de benzer gelişmeler görüldüğü belirtiliyor. Kısacası bu araştırma aslında, her iki diyetten yaşam tarzınıza uygun olanın sizin için fayda sağlayabileceğini ortaya koyuyor.
Kaynak: medicalnewstoday.com