Beslenme söz konusu olduğunda neyin doğru neyin yanlış olduğu çoğu zaman karışıyor. Birbirinden farklı uzman görüşleri, kültürel ve toplumsal deneyimler, genler, metabolizma gibi birçok konu sağlıklı beslenme dinamiklerinin her birey adına farklı olmasına neden olabiliyor. Ancak bazı efsaneler var ki hiç değişmiyor. Sık sık duyduğumuz beslenme efsaneleri doğru mu dersiniz?
Sağlıklı beslenme ve diyet denildiğinde herkesin kendince deneyimleri ve bir fikri vardır. Yine de unutmamak gereken bir şey var, o da herkesin vücut saatinin farklı işlediği… Yani su içse yarayanların olduğu bu dünyada, ne yese kilo almayanlar da var. Beslenme ve vücut hakkında bildiklerimiz ise zamanla değişiyor. İşte beslenme konusundaki 4 yaygın efsane!
“Az az ve sık sık yiyin”
Metabolizmayı hızlandırmanın yöntemlerinden biri olarak “az az ve sık sık yiyin” cümlesini sık sık duyarız. Çoğu insan daha sık yemek yemenin metabolizmayı çalıştırdığını ve yağ yakımını hızlandırdığını düşünüyor. Oysa beslenme sıklığı ile obezite arasında doğrudan bir ilişki kurmuyor. Uzmanlar, alınan kalori miktarının ne kadar sıklıkla yediğinizden daha önemli olduğunu ifade ediyor.
“Elma Sirkesi Metabolizmayı Hızlandırır”
Elma sirkesi ezilmiş, damıtılmış ve fermente edilmiş elmalardan elde edilir. Genel olarak sirke, yüksek miktarda asetik asit içerir ve yüz yıllardır iskorbüt hastalığı da dahil olmak üzere bir dizi durumu “iyileştirmek” için kullanılıyor. Her ne kadar çoğu insan buna inansa da elma sirkesi içmenin metabolizmayı hızlandırdığını gösteren herhangi bir bilimsel kanıt yok. Ancak yağ kaybına destek olduğu söylenebilir.
“Yatmadan önce yemek yemeyin”
Yatmadan önce yememek gerektiği de çok duyduğumuz bir uyarı… Vücudun akşam saatlerinde daha hareketsiz olması ve metabolizmanın yavaşlaması nedeniyle özellikle yatmadan önce yemek yenilmesi pek tavsiye edilmez. Michael Ormsbee, Ph.D. tarafından 2018’de yapılan bir araştırmaya göre, yatmadan yaklaşık 30 dakika önce 30 gram protein tüketen insanların metabolizması daha hızlı çalışıyor ve ertesi sabah daha az acıkıyorlar.
“Kilo Vermek için Negatif Kalorili Yiyecekler Tüketin”
İnsanlar, negatif kalorili yiyecekleri, vücudun sindirmek için ihtiyaç duyduğundan daha az kaloriye sahip olan yiyecekler olarak adlandırıyor. Örneğin kereviz bunlardan biri. Negatif kalorili denilen kereviz, domates, marul gibi yiyecekler yüksek su içeriğine sahiptir, bu yüzden oldukça doyururlar. Diyet yaparken faydalıdırlar çünkü çok fazla kalori tüketmeden çok fazla yiyebilirsiniz.
Beslenme ve Sağlık
*Beslenme ile alınan doymuş yağın yerine doymamış yağların konulması kalp damar hastalıkları görülme olasılığını yüzde 27 azaltabiliyor.
*NHANES verilerine göre 2000’li yıllardan sonra şeker tüketimi azalırken, obezite görülme sıklığı yüzde 30’lardan yüzde 40’lara çıktığı görülüyor.
*Besinlerle alınanın dışında ek kalsiyum ve D vitamini kullanımının özellikle yaşlı kadınlarda önemli bir sorun olan kırık görülme olasılığını yüzde 11 azaltabiliyor.
*SACN (Scientific Advisory Committee on Nutrition) 2015 raporuna göre D vitamininin kandaki formunun 20 nmol/L’nin altında olması osteomalezi (kemik yumuşaması) görülme olasılığını arttırabiliyor.
*Dünya genelinde görülme sıklığı giderek artan irritabl barsak sendromunun (IBS) Türkiye’de görülme sıklığı yüzde 10-14,99 arasında.
Kaynaklar:
https://medium.com/in-fitness-and-in-health/4-nutrition-myths-that-need-to-die-ecbbd001afcc
https://www.sabriulkerfoundation.org/tr/Dogrunun-pesinde-beslenme-efsaneleri-ve-gercekler