Zihin sağlığı için alışılmadık bir yöntem…
Sevdiğimiz yiyecekleri yemenin bizi mutlu ettiği bir gerçek. Hatta iyi hissetmediğimiz birçok zaman kurtarıcı olarak yemeklere sarılıyoruz. Peki ya gıda ve gıda takviyeleri, zihinsel sağlık bozukluklarının tedavisinde de alternatif bir yöntem olabilir mi? Cevap evet ve bu yöntemin adı ‘beslenme psikiyatrisi’.
Beslenmenin akıl sağlığındaki rolü hakkında kapsamlı, tutarlı ve bilimsel olarak titiz bir kanıt geliştirme amacıyla araştırmalar yapılıyor. Özellikle son yıllarda, psikiyatrik bozukluklar ve beslenme arasındaki bağlantıları çevreleyen araştırmalarda önemli bir artış var. İşin sevindirici yanıysa araştırmaların umut verici olması ve psikiyatrik bozuklukların tedavisi için alternatif müdahaleler hakkında fikir vermesi.
Gıda ilacınız, ilacınız gıdanız olsun
Onlarca yıldır araştırmacılar folat, B vitaminleri ve omega-3 yağ asitleri gibi besinlerin zihinsel sağlığı nasıl etkilediğini araştırıyorlar. Beslenmenin beyin işleyişi üzerinde ciddi bir etkisi olduğu fikrini destekleyen çok fazla kanıt var. Beslenme psikiyatrisi, depresyon, anksiyete ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi zihinsel sağlık durumlarını tedavi etmek için gıda ve takviyeleri kullanmaya odaklanır. Yüzyıllar önce, büyük filozof Hipokrat, “Gıda ilacınız, ilacınız gıdanız olsun” demişti.
Beslenme psikiyatrisini savunanlar, bağırsak ve beyin arasındaki yadsınamaz bağlantıyı, gıda-ruh hali bağlantısını, gıdanın bağışıklık fonksiyonuna etkilerini, gıdadaki mineraller ve besinler arasındaki bağlantıyı, bunların genel sağlığımızı etkileyen iltihaplanmaya neden olma veya engelleme üzerindeki rollerini kabul ederler. Ayrıca aşırı miktarda işlenmiş gıdalarla dolu beslenmenin depresyon, anksiyete ve diğer zihinsel sağlık sorunlarının suçlusu olduğunu da benimserler.
Çok sayıda insan sağlık konusunda bilinçli olduklarına inansa da tükettikleri bazı gıdaların tehlikelerinden aslında habersizler. Örneğin, Batı tarzı beslenme sağlıksız çoklu doymamış yağ asitlerinden ve trans yağlardan oluşur. Kızarmış yiyecekler, yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren yiyecekler gibi basit karbonhidratların fazlalığı, maya özü, aspartam ve doğal aromalar gibi gıda katkı maddeleri ile doludur. Araştırmalarsa yapraklı yeşil sebzeler, meyveler, kabuklu yemişler ve tohumlar, sağlıklı tahıllar, açık deniz balıkları ve yağsız hayvansal protein açısından zengin bitki bazlı beslenmenin sağlık açısından daha faydalı olduğunu gösteriyor.
Doğru gıda, beyninizin en iyi şekilde çalışması için doğru besin öğelerini sağlar, bu nedenle vücudunuza ne eklediğinizin farkında olmak son derece önemlidir. İşte bu nedenle zihinsel sağlık sorunları olanlar için beslenme psikiyatrisi, semptomların hafifletilmesinde dönüm noktası olabilir.
Kaynak: https://medium.com/