Yediklerimiz konusunda akıllı kararlar vermek her geçen gün zorlaşıyor. Diğer taraftan unutmayalım ki yemek sadece “karnımızı doyurmaktan” çok daha fazlası; hedeflerimize, üretkenliğimize ve mutluluğumuza yardımcı olabilecek veya engelleyebilecek bir araç.
Çoğu zaman aç olmasak da farklı nedenlerle yemek yeriz ve bu alışkanlığın üstesinden gelmek öz farkındalık gerektirir. İşte, tabağımıza bir şey koymadan önce kendimize sormamız gereken üç kritik soru:
- Hedeflerime ulaşmama yardımcı olacak mı?
- Üretkenliğime ve sağlığıma zarar verecek mi?
- Beni mutlu edecek mi?
Şimdi bunları ayrıştıralım ve her gün daha iyi yemek seçimleri yapmak için bu soruları nasıl kullanabileceğinizi keşfedelim.
- Bu yemek hedeflerime ulaşmama yardımcı olacak mı?
İster fitness ister sağlıkla ilgili olsun, hatta sadece genel olarak daha iyi hissetmekle ilgili olsun, herkesin hedefleri vardır. Konu yemek olduğunda, kendimize her zaman “yediğim yemek hedeflerime ulaşmama yardımcı olacak mı?” diye soralım. Bu soru sizi, yemek üzere olduğunuz şeyin istediğiniz sonuçlarla uyumlu olup olmadığını düşünmeye zorlar.
Örnek: Kas geliştirmeyi hedefliyorsanız, diyetinizin protein, kompleks karbonhidratlar ve sağlıklı yağlar açısından zengin olması gerekir. Yani, eğer bir dilim çikolatalı pastaya bakıyorsanız, kendinize şunu sormalısınız: “Bu dilimi yemek kas geliştirme hedefime katkıda bulunur mu?” Cevap neredeyse her zaman hayırdır. Ancak kinoa ve buharda pişirilmiş brokoli ile ızgara tavuk göğsüne bakıyorsanız, cevap net bir evettir. Bu öğün yüksek kaliteli protein, kompleks karbonhidratlar ve kas dokusunu onarmaya ve oluşturmaya yardımcı olacak besinler sağlar.
- Üretkenliğime ve sağlığıma zarar verecek mi?
Yediğiniz yiyecekler gün boyunca nasıl hissettiğinizi ve nasıl çalıştığınızı doğrudan etkiler. Kendinize “yediklerim üretkenliğime ve sağlığıma zarar verir mi?” diye sorun. Bu soru, yemek üzere olduğunuz yiyeceğin sizi halsiz, şişkin ve hatta sinirli hissettirip hissettirmeyeceğini değerlendirmenize yardımcı olur.
Örnek: Şekerli bir kahvaltılık gevrek yemek ile taze meyve ve fındıkla doldurulmuş bir kase yulaf ezmesi yemek arasındaki farkı düşünün. Mısır gevreğinin tadı güzel olabilir ve size hızlı bir enerji artışı sağlayabilir, ancak sabahın ilerleyen saatlerinde şeker düşmesine neden olması muhtemeldir. Öte yandan, yulaf ezmesi sürekli enerji sağlar, kan şekeri seviyenizi sabit tutar ve odaklanıp üretken kalmanıza yardımcı olur. Bir kaşık protein ekleyerek daha da iyi hale getirebilirsiniz.
- Beni mutlu edecek mi?
Yemek sadece beslenmeyle ilgili değildir, aynı zamanda sosyal bağlantı kurmakla da ilgilidir. Başkalarıyla bir yemeği paylaşmak hayatın en büyük zevklerinden biri olabilir. Ancak “Bu yemek beni mutlu edecek mi?” diye sormak önemlidir. Bu soru, sadece vücudunuzu beslemek için değil, aynı zamanda ruhunuzu beslemek için de yemek yemenizi sağlar.
Örnek: Bir aile toplantısında olduğunuzu düşünün. Her biri manevi değeri olan ev yapımı yemeklerle dolu bir masa var. Bu durumda, annenizin yaprak sarmasından birkaç tane yemek fitness hedeflerinizle uyumlu olmayabilir, ancak size muazzam bir mutluluk getirebilir ve sevdiklerinizle olan bağınızı güçlendirebilir. Yemek bizi kültürümüze bağlar ve bu bağlamda göz ardı edilmemelidir.
Hepsini Bir Araya Getirmek
Bu üç soru bilinçli yeme kararları vermek için güçlü araçlardır. Gerçekten önemli olan şeylere odaklanmanızı sağlarlar: Hedeflerinize ulaşmak, sağlığınızı korumak ve mutluluğu teşvik etmek.
- Denge Oluşturmak: Bazı yiyeceklerin her üç kutuyu da işaretlediğini, diğerlerinin ise yalnızca bir veya ikisini tatmin ettiğini görebilirsiniz. Bu sorun değil. Amaç mükemmel olmak değil, çoğu zaman dikkatli seçimler yapmaktır. Örneğin, egzersiz sonrası bir öğün tamamen hedeflerinize ulaşmakla ilgili olabilirken, arkadaşlarınızla bir akşam yemeği mutluluğa odaklanabilir. Önemli olan seçimlerinizin ve bunların etkilerinin bilincinde olmaktır.
- Gerçek Hayat Stratejisi: Önemli stratejilerden biri, öğünlerinizi ve atıştırmalıklarınızı günlük rutinlerinize ve süreç hedeflerinize göre planlamaktır. Sabah önemli bir toplantınız varsa, üretkenliği destekleyen bir kahvaltı seçin. Arkadaşlarınızla akşam yemeği yiyeceğinizi biliyorsanız, hedeflerinizden çok fazla ödün vermeden yemeğin tadını nasıl çıkarabileceğinizi düşünün. Örneğin öğle yemeğinde daha hafif şeyler yiyin.
- Hoşgörü: Suçluluk duymadan, sadece zevk için yemeğin tadını çıkarmanıza izin vermek de önemlidir. İşin püf noktası, her lokmayı takdir ederek kendinizi şımartmak ve ardından üzerinde durmadan yolunuza devam etmektir.
Bu üç soruyu günlük rutininize dahil etmek, yemekle olan ilişkinizi dönüştürebilir.
Bu uygulama sizi takıntılı yapmaz, aksine dikkatli ve bilinçli yapar. Kendinize sürekli olarak bu soruları sorduğunuzda, sağlıklı ve tatmin edici seçimler yapmanın alışkanlık haline geldiğini göreceksiniz.
Kaynak: https://outworkchief.medium.com/