Çiftlik balıkçılığı sağlıklı ve sürdürülebilir bir seçenek mi?
Balık çiftlikleri çevresel etkileri en aza indirerek balık stoklarının üzerindeki baskının azaltılması için alternatif oluşturabilir mi? Çiftlik balığı yemek güvenli mi? Çiftlik balıkçılığını daha yakından tanımaya ne dersiniz?
Balık ve deniz ürünleri tüketimi sağlıklı bir beslenme programının en önemli parçası. Ne yazık ki diğer doğal kaynaklarda olduğu gibi deniz ürünleri de artan küresel nüfusa yeterli gelmiyor. Balık stokları azalıyor, bazı deniz canlılarının da nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu’nun 2014 rakamlarına göre yeryüzündeki balık stoklarının yüzde 29’u aşırı, yüzde 61’i ise tam kapasitede avlanıyor. Çiftlik balıkçılığı ise bu sorunlara karşı geliştirilmiş en önemli çözümlerden biri. Balık yetiştiriciliği aşırı avlanmayla karşı karşıya kaldığı için yok olma tehlikesine maruz kalan deniz canlılarının neslinin devamı için çok önemli. Avrupa Birliği, su ürünleri yetiştiriciliğinin gelişmesini desteklemek için beş yıldır “Diversify” adlı bir projeyi finanse ediyor. (2009, Avrupa Gıda ve Sağlık Raporu)
Balık çiftliklerinin oluşturduğu sektör gelecekte deniz mahsullerini bir tür lüks gıda ürünü olmaktan kurtarmak için iyi bir seçenek gibi görünüyor. Diğer taraftan çiftlik balıkları, satın alma ve işlenme aşamaları göz önünde bulundurulduğunda diğer yollarla avlanan balıklara nazaran daha taze olarak sofralara ulaşıyor.
Balıkların beslenmesi
Balıkların besin değeri kompozisyonu, tür, mevsim, beslenme, yer, yaşam aşaması ve yaş gibi çeşitli faktörlerden etkilenebilir. Bunun için şu hususların uygulanması elzem:
– Geleneksel olarak, balık unu ve balık yağı gibi balık kaynaklı yemler somon balığı gibi etçil balıkların yetiştirildiği çiftliklerde yaygın şekilde kullanılıyor.
– Balık stoklarının azalmasıyla beraber çiftlik balıkçılığında bitkisel bazlı yemlerin kullanımını da yaygınlaşıyor.
– Yabani balıklara kıyasla çiftliklerde yetiştirilen balıkların yağ asidi bileşenlerinin miktarı aynı ya da daha fazla olabiliyor.
– Çiftlik balıkları genel itibarıyla daha yüksek bir yağ içeriği sağlıyor.
– Araştırmalar bitkisel yemlerle beslenen balıkların balık yemi veya balık unu ile beslenen balıklarla benzer düzeylerde LC n-3 PUFA içeriğine sahip olduğunu ortaya koyuyor.
– Balık yağlarının yemdeki bitkisel yağlarla kısmen değiştirilmesiyle, benzer konsantrasyonlarda LC n-3 PUFA elde edebildiğini gösteriyor.
– Balık yemlerinde kullanılan mikroalgler de müthiş bir LC n-3 PUFA kaynağı.
Ne kadar güvenli?
Denizlerdeki kirliliğin artması sonucu tüm deniz canlıları da bu kirlilikten nasibini alıyor. Özellikle petrol gibi maddeler taşıyan deniz araçlarının yaşadığı kazaları, atık yağların ve deterjan gibi kimyasal maddelerin derelere ve oradan da denizlere bırakılması gibi unsurlar kirliliğin artmasına sebep oluyor. Çiftlik balıkçılığında deniz kirliliği ve zararlılar kontrol altına alınabildiği için daha güvenli bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Çiftliklerde uygulanan aşılama programları ise balıklardaki salgın risklerini minimuma indirmeye yardımcı oluyor. Yemler standartlar gereği kirletici maddeler yönünden denetim altında tutuluyor. İyi yönetilen ve denetlenen balık çiftlikleri çevresel etkileri en aza indirerek balık stoklarının üzerindeki baskıların azaltılması için alternatif olarak görülüyor.