Yazı: Yaprak Özer
Hızla yaşlanan dünya nüfusu, doğal olarak geriatrik sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bunlardan biri de çaresi henüz bulunamamış olan demans ve türevleri gibi yaşlılıkta zihinsel sorunlar!… Giderek artan sorun, nüfus ettiği zihinleri rehin alıyor, yaşlanan dünya bir bir kapanan ışıklarıyla yazdan kışa girmiş yerleşim birimi gibi, bir bakmışsınız sönen dünyadan geriye karanlık kalmış.
Bazı şeylerin sizin başınıza gelmeyeceğini düşündüğünüz oluyor mu? Sağlık sorunları da bu kategoride. Yaş aldıkça, yol kazalarının riski de sayısı da artıyor. Yaşlı olmanıza da gerek yok, yaşlı yakını olmanız yeterli bir neden.
Destek almak gerek
Sorunla tanışınca hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Gerçeklerle yüzleşmek ve sorunu yaşama evreleri ihtisas konusu. Demansla yaşayan birinin profesyonel tedaviye ihtiyaç duyduğunu biliyoruz, ona bakmak zorunda olan kişinin de profesyonel desteğe ihtiyacı oluyor.
Bu yazının içeriği, profesyonel destek yerine asla geçmez, hayatı kolaylaştıracak birkaç ipucu sunabilir. İlk aşama sevdiğiniz ve çok iyi tanıdığınız birinin değiştiğini görmek, bunun bir hastalık olduğunu kabullenmek zor. Yani taraflar karşılıklı direnç gösterebiliyor. Resimde haksız kimse yok. Tarafların müşterek dünyadan uzaklaştığını izlemek üzücü. Bildiğiniz dünyanın artık yabancısı olduğunuzu kabul etmek herkes için farklı etkiyle kendisini gösteriyor. Her ne olursa olsun acıtıyor.
Fikirlerini değiştirmeye çalışmayın
Türü ne olursa olsun, beynin hangi bölgesi daha fazla etkilenmiş olursa olsun demansla yaşayan kişinin gerçekliği değişiyor. Yakın tarihe ilişkin hafızaları genellikle gemiyi ilk terk edenler arasında oluyor.
Gerçek zamanla senkron bozulduğunda ne olduğu konusunda kafalar karışıyor. Demans teşhisi konan kişi yeni bilgileri aklında tutma yeteneğini kaybetmiş oluyor, aynı soruları tekrar tekrar sorabiliyor, yanıt verseniz de olayların anlattığınızdan farklı olduğu konusunda ısrar edebiliyor. Tartışmak gereksiz. İnatlaşmak, sinirlendiriyor, tedirginlik yaratıyor hatta kendisini ifade etmekte zorlandığı için hastada zaman zaman beklenmeyen öfke yaratıyor; mutsuzluk. Kimseye faydası yok.
Düzeltmeyin, yönlendirin…
Tartışması olmayan bir sorundan söz ediyoruz. Ders verir gibi… hatırlatmak gibi… yanlış yaptığını anlatmak gibi mücadele, yalnızca karşınızdakini değil kendinizi de üzecek bir yöntem. Yöntem bile demeyelim… Unutmayalım, demans şikayeti olan kişinin kafası karışık, kendini büyük bir boşlukta görüyor, bu yüzden güvensiz. Netice olarak tedirgin ve korku içinde. Düzeltmek, inatlaşmak sonu olmayan bir tünel.
Ne yapalım, kandıralım mı?
Batı’da demans ve çeşitleri konusunda farkındalık daha yüksek, bu yüzden konuyla ilgili haber, makale ve deneyim aktarımı fazla. İlgili kurumların sayısı da kabarık. Konuşmak daha kolay. Paylaşım yapanlar, garip karşılanmıyor, paylaşılan bilgi ayıp değil. Kimse eksik sayılmıyor. Yalnız olmadığınızı görmek, en önemli destek. Pratik, basit sorunlar paylaşılarak hafifletilebiliyor.
Teselli, güvence ve empati
Son zamanlarda yapılan tartışmalardan biri kandıralım mı hatta biraz daha ileri gidip “demans hastalarına yalan söylemek etik mi” diye sorgulanıyor. Etkin yayın organlarından New York Times konuyu radarına alınca, bu temayı rahatça gündeme getirmek mümkün oldu. Yazıda, “beyaz yalanlar”; demans teşhisi almış bir hastanın dünya görüşüne saygı duymak, kavrayamadığı bir gerçeği kabul etmesi için geliştirilen insancıl bir yaklaşım olarak ifade ediliyor. Teselli, güvence ve empati… kilit kelimeler bunlar. Kişinin dünyasına saygı duymak.
Geçmişe bakmak
Bu arada sayılar arttıkça deneyimler ve yöntemler de artıyor. Profesyonel ekipler, bir yöntem olarak demans şikayeti olanların yarattıkları anlık sorun ve davranışları anlamlandırmak üzere geçmişlerini incelemeyi tercih ediyorlar. Çoğu zaman geçmişte yaşanmış deneyimlerin birden bire ortaya çıkan sorunlarının kaynağı olduğu görülüyor.
Bakım zor
Demansla boğuşan hastaların tedavisinde, yakınlarının da kapsamlı eğitim hatta zaman zaman rehabilitasyona gereksinimi var. Gün boyunca aynı konuşmayı yüzlerce kez yaptığınızı düşünün. Aynı soruları yüzlerce kez sorabiliyorlar. Demans bakımı zor değil, farkındalık ve kabullenmek de gerekiyor. Bu uzun soluklu bir süreç. Hastaya tolerans göstermek yetmiyor, yakına da anlayışla yaklaşmak, zaman zaman nefes alması için uzaklaşmasını sağlamak hatta daha önemlisi kendi beden ve ruh sağlığı için korumaya alınması gerekiyor.
Konuyu yönetilebilir sorun kabul etmek.
Unutmayalım, çoğu zaman burnumuzun dibindeki kişinin verdiği sinyalleri zamanında algılayamayabiliyoruz. Konduramıyoruz demek daha doğru! Ne kadar erken teşhis o kadar faydalı. İnsanın sevdiğini çaresiz, zayıf, güçten ve çaptan düşmüş görmesi kolay kabul edilebilir bir gerçek değil.
Doktorunuzun yönlendirdiği kaynaklara başvurmanızı ve yardım talep etmenizi önerebilirim.
Geçmişle kıyaslandığında daha fazla dijital adres olması kolaylık.