Dijital detoks, dijital cihazların üzerimizdeki hükmünden kurtulmaya çalışmak anlamına geliyor. Belki bir süreliğine, belki daimi olarak… Bu yeni trendi takip etmek zor değil: Telefonları, tabletleri ve bilgisayarları bırakıp, dijital dünyadan mümkün olduğunca uzaklaşıp kendinize vakit ayırmanız yeterli.
Akıllı telefonunuzla yatağa giriyor, sürekli şarjı olup olmadığını kontrol ediyorsanız… Bilgisayarınız hafta sonları salonda açık duruyorsa… Arkadaşlarınızda yemekteyken bitmeyen WhatsApp gruplarına laf yetiştiriyorsanız… Yılda 2 hafta aldığınız tatilde sahilden ya da tekneden sürekli haber sitelerine giriyor, atılan tweetleri takip ediyorsanız… Hafta içi akşamları, cumartesi-pazarları gelen mailleri kontrol edip kendinizi hepsini yanıtlamaya zorunlu hissediyorsanız… Artık bir dijital detoksun zamanı gelmiş demektir. Bu detoksla dijital dünyayla bağlarınızı tümden koparmıyorsunuz, sadece teknolojiyle sağlıklı şekilde yaşamayı öğreniyorsunuz.
Dramatik tablo
Gerçekten dijital cihazlar giderek günlük hayatımızda daha çok zamanımızı alıyor. Araştırmalar da dünyada bu trendin giderek arttığını ortaya koyuyor. wearesocial’ın 2018 Global Digital raporuna göre dünya nüfusunun yarısı yani 4 milyar kişi internet kullanıyor. Bu rakamın 1 milyarı, internet kullanımına ilk kez 2017 yılının son çeyreğinde başlamış görünüyor. Tabii buna paralel olarak sosyal medya kullanımı da tırmanıyor. Dünyada son 1 yılda yüzde 13 artışla 3 milyar kişi sosyal medyada bulunuyor, bu mecralara 10 kişiden 9’u akıllı mobil cihazlarıyla ulaşıyor. Buradaki hız inanılmaz, her gün 1 milyon kişi ilk defa bir sosyal medya mecrasına giriş yapıyor, bu saniyede 11 yeni kullanıcı anlamına geliyor. Global Web Index’in son verilerine göre dünya genelinde internette günde ortalama 6 saat geçiriliyor.
Türkiye’de ise tablo daha dramatik. 15 yaş üzeri toplam 1500 bireyle gerçekleştirilen Ipsos Dijital Hayatlar Araştırması’na göre, Türkiye’deki internet kullanıcıları ortalama 7 saat online. Yine bu verilere göre internet kullanıcılarının yüzde 94’ü akıllı telefon kullanıyor ve günde 4 saat telefon ekranına bakıyor. Nielsen Dijital Dönüşüm Raporu da Türklerin sosyal medyada, ABD ve Çin’e göre yüzde 50 daha fazla vakit geçirdiğini ortaya koyuyor.
Dünyada internet kullanım oranı yüzde 53 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 67’ye çıkıyor. Benzer şekilde sosyal medya kullanımının dünya ortalaması yüzde 42 iken, Türkiye’de yüzde 63.
Bağımlı olabilir misiniz?
Dijital kullanımının bağımlılık noktasına geldiği nasıl anlaşılıyor? Danışmanlara göre hemen hemen her işinizi internetten halletmeye çalışıyorsanız, internet ve sosyal medya hobilerinizin yerini almaya başladıysa, elinizden cep telefonu veya tabletinizi düşüremiyor ve şarjı bittiğinde panik oluyorsanız sizin için tehlike çanları çalıyor. Aynı şekilde her sabah güne telefonunuza bakarak başlıyor, sosyal medyada artan beğenme sayıları, yorumlar, arkadaşlık istekleriyle mutlu oluyorsanız, bu mecralarda ne var ne yok diye uykusuz kalıyorsanız detoks iyi bir çözüm olabilir. Çünkü çoğunlukla yararımıza çalışan teknolojinin kontrolsüz kullanılması, fiziksel ve ruhsal olarak zarar yaratabiliyor. Dijital bağımlılık bel, boyun ve baş ağrıları, hareketsizliğe bağlı kilo artışı gibi fiziksel zararların yanında depresyon, gerçeklikten kopma, uyku düzensizlikleri, sosyal bağların azalması gibi problemlere de yol açabiliyor.
Dünyada bu riskleri görenlerin sayısı giderek artıyor. Global Web Index tarafından yayınlanan Dijital Detox Araştırması’na göre, Amerika ve İngiltere’de bulunan internet kullanıcılarının üçte biri, akıllı telefonlarının, refahları üzerindeki etkileriyle ilgili endişeli. Araştırmaya katılan 10 kişiden 7’si internet kullanımını bir şekilde kısıtlamaya çalışıyor. Katılımcıların yüzde 51’ini yatmadan önce daha az kullanım gibi çevrimiçi zamanlarını kısmak için adım atanlar oluşturuyor.
Neler yapılabilir?
Dijital detoks, diğer tüm detokslar gibi, günlük alışkanlıkları adım adım değiştirme üzerine kurulu. Bu tip detoksta uzmanlar farklı yöntemler öneriyor. Örneğin 16-64 yaş aralığında yapılan Dijital Detox Araştırması’na katılanların yüzde 37’si, internet kullanımını kısıtlamak amacıyla son bir ay içinde bir mobil programı veya uygulamayı sildiğini açıklıyor. Aynı araştırmada katılımcıların yüzde 35’i dijital cihazlarını birkaç saatten fazla kapalı tutmayı seçiyor. Yüzde 27’si ise internete erişimini günlük e-postalarına bakmak gibi aktivitelerle sınırlıyor.
Yine dijital detoksun bir parçası olarak araştırmaya katılanların yüzde 24’ü cihazlarındaki mail ve mesaj bildirimlerini devre dışı bırakıyor. Yüzde 23’ü ise, danışmanların özellikle önerdikleri gibi, uyurken telefonlarını yatak odasından dışarı çıkarıyor. Araştırmaya katılanların sadece yüzde 9’u uzunca bir zaman diliminde tamamen dijital dünyadan uzak kalmayı başarabiliyor.
Dijital detoks yapanların yüzde 50’si bu kararı, aileleriyle daha çok vakit geçirmek adına alıyor. Yüzde 49’u diğer yapılmak istenen şeylere zaman ayırmak için dijital detoksa giriyor. Sağlık amacıyla bırakanların da oranı yüzde 44 gibi yüksek bir oranda bulunuyor. Dijital detoksu kendi başına yapamayanlar için dünyada kamplar açılıyor ve teknoloji kullanımını sınırlayan özel ürünler tasarlanıyor. Örneğin nörobilimciler, psikologlar ve felsefecilerle çalışan Kovert Designs’ın ürettiği takılar, kişiyle cep telefonu arasına bir sınır koymasını sağlıyor; böylece kişi acil durum uyarısı olmadığı sürece sadece ekrana bakmak veya sosyal medyada dolaşmak için cep telefonuyla ilgilenmiyor.
Dijital Detoksu Kolaylaştıracak Öneriler:
- Detoks için başta akşam 21.00- 24.00 saatleri ya da bir hafta sonu gibi belli bir zaman aralığı belirleyin. Bu sürede elektronik cihazlarınızı mümkünse kapatmaya ya da minimumda kullanmaya çalışın.
- Akıllı telefon ve bilgisayarınızdaki Facebook, Instagram, Twitter ve haber siteleri gibi uygulamaların sesli bildirimleri tamamen kapatın. • Telefonunuzda sizi saatlerce kitleyen ve fayda sağlamayan oyun ya da uygulamalar varsa silin. Sosyal medya mecralarına, çok istiyorsanız, bilgisayarınızdan girin.
- Maillerinizi sürekli kontrol etme dürtüsünü kontrol altına almaya çalışın. Günde 2-3 kez e-postalarınızı kontrol edin.
- İşlerinizi planlamada eskisi gibi kağıt- kalem kullanın.
- Hafta sonu mümkün olduğu kadar telefon ve bilgisayarınıza yaklaşmayın. Onun yerine keyif aldığınız aktiviteleri listeleyin ve belli bir plan oluşturun.
- Toplu ulaşımda telefonunuzu ortadan kaldırın. Tuvalete giderken yanınıza almayın.
- Sağlıklı bir uyku için tüm teknolojik cihazları yatak odanızdan uzak tutun. Unutmayın ekran ışığı melatonin hormonunu olumsuz etkiliyor ve uzun vadede uyku düzensizliklerine yol açıyor.
Kaynak: wearesocial 2018 Global Digital Raporu, GlobalWebIndex, Ipsos Dijital Hayatlar Araştırması, Nielsen Dijital Dönüşüm Raporu