Dil, sağlığın habercisi olabilir mi? Uzmanlar, diğer semptomlar kendini ortaya koymaya başlamadan dilin, sorunun belirtilerini gösterebileceğini düşünüyor. Dilin duyusal sinirlerle yüklü olması, onu vücudun diğer bölümlerinden daha hassas hale getiriyor. Dil ve ağız dokularının deriden daha şeffaf olması, yüzeyin altındaki tıbbi bir durumun belirtilerini daha kolay göstermesine neden oluyor.
Dilde gözlenen belirtiler doktorların sorunu daha kolay bulmalarını sağlayabiliyor. İşte dildeki o belirtiler ve hangi hastalıkları ortaya koyuyor olabilecekleri:
Kuruluk: Kuru bir dil ve ağız, insanların sıvı alımıyla kolayca giderebilecekleri temel dehidrasyondan kaynaklanır. Ancak ağız tükürük bezlerinin yeterli tükürük üretmediği kserostomi adı verilen bir durumu da gösterebilir.
Yanma hissi: Metalik, acı bir tat veya tat kaybı ile dil yüzeyinde kırmızı lekelerin eşlik ettiği semptomların bazen ağızda iltihabi bir bozukluk olan “harita dil” hastalığına dayandığı öngörülüyor. Yanan bir dil ayrıca kuruluk ve hatta uyuşmanın eşlik ettiği yanan ağız sendromunun bir işareti de olabiliyor.
Beyazlık: Dilinizde kremsi bir yapıda beyazlık varsa bunun suçlusu pamukçuk olarak adlandırılan candida albicans adlı mantar enfeksiyonu olabilir. Bu belirtiyi fark etmek mantar büyümesine yol açan daha derin, sistemik sorunları engelleyebilir.
İyileşmeyen yara: Dilde iyileşmeyen bir yara ülser veya ağız kanseri belirtisi olabilir.
Sınırlı dil hareketi: Bir kişi dilini hareket ettirmekte sorun yaşıyorsa, enfekte bir tükürük bezine veya tıkalı bir tükürük kanalına sahip olabilir. Bu belirti ayrıca dil hareketi, yemek yeme, çiğneme ve konuşma ile ilgili bir sinir olan hipoglossal sinirin etrafındaki felce de işaret edebilir.
Dil büyümesi: Bazı insanlarda dil büyümesi obezitenin bir sonucu olabilir. Araştırmalar, vücut kitle indeksindeki artışın, dilde daha fazla yağ oranı ile ilişkili olduğunu gösteriyor.
Dil titremeleri: Bir kişinin konuşması değiştiyse veya yutkunmakta güçlük çekiyorsa, doktor nörolojik bir durumdan endişe duyabilir. Muayenede dilin bir tarafının felç olduğu, dilin küçüldüğü veya hastanın dilde titreme yaşadığı görülüyorsa hastanın Lou Gehrig hastalığına veya kasları kontrol eden nöronların ölümüne neden olan ALS’ye sahip olduğu düşünülebilir.
Beyaz veya gri yamalar: Özellikle sigara içenlerde dilin kenarlarında lökoplaki adı verilen beyaz veya gri lekeler oluşabilir. Kıllı lökoplaki adı verilen özel bir lökoplaki türü ise HIV veya Epstein-Barr virüsünün neden olduğu zayıflamış bağışıklık sistemine sahip kişilerde sıklıkla görülür.
Siyah, kıllı dil: Dilin pürüzlü yüzeyini veren ‘papillalar’, farklı döngülerde büyür ve sonunda dökülür. Ağız bakımı iyi yapılmadığında dökülme süreci uzar ve dil bakteri barındırır. Bunlar dile daha koyu ve kıllı bir görünüm verebilir. Ayrıca kontrolsüz diyabet gibi bastırılmış bir bağışıklık sisteminin işareti de olabilir.
Parlak kırmızı dil: Folik asit ve B-12 vitamini gibi temel beslenme eksiklikleri dilin rengini de bozabilir. Bunlar eksikse, papilla düzgün olgunlaşmayabilir, bu nedenle standart soluk görünüm yerine kırmızı ve parlak hale gelir.
Kaynak: https://medium.com/