Pandemi öncesi dönemlere göre anksiyete ve depresyonda yüzde 50 artış söz konusu. Beyniniz, şimdiye kadar ruh sağlığınızın ayakta kalmasına yardımcı oldu. Gelecekteki direnciyse sizin onu nasıl güçlendireceğinize bağlı.
Geçtiğimiz yılı travmalar, kayıplar ve yalnızlıkla mücadele ederek geçirdik. İnsanlar, ölümcül bir virüs kapmaktan korkarak aylarca evlerinde kapalı kaldılar. Eşlerini, çocuklarını, ebeveynlerini veya ev arkadaşlarını, çeşitli yollarla öldürmemek için mücadele ettiler. Yalnız yaşayanlar, yastıklarına sarılıp dayanmaya çalıştılar. Çoğu, bunları zihinsel sağlıkları bozulmadan atlatmış görünüyor.
Peki ama nasıl? Tabii ki direnerek!
Direnme, zorluklar karşısında geri adım atma, stresi ayarlama ve yapıcı bir şekilde kontrol etme becerisidir. Travmaya karşı direnç, uyum sağlama yeteneğinde yatar. Zamanında davranışsal müdahale, direnci geliştirebilir ve strese karşı beynin yönetim sistemleri için tampon görevi görür.
Birkaç stratejik hareketle, stres zamanlarında akıl ve ruh sağlığımızı koruyacak direnci geliştirebiliriz.
İyimserlik ve bilişsel esneklik
Olumsuz duygular, insanların odağını daraltır. Olumlu duygular ise dikkati ve yaratıcılığı artırır, bu da insanların düşünce ve davranışlarında daha esnek olmalarına yardımcı olur.
Birçok insan evde geçirilen zamanların iyi tarafını görmeye çalıştı, yeni bir beceri öğrendi veya eski bir hobiyi canlandırdı.
Bu tür yeniden çerçeveleme gerçekçi iyimserlik olarak adlandırıyor. Bu, temelde geleceğe yönelik bir tutum ve her şeyin yoluna gireceği inancıdır. Gerçekçi iyimserler olumsuz algıya yapışıp kalmazlar ve sorunları çözülebilir hale getirmeye çalışırlar. Bu da prefrontal korteksin çalışarak kontrolde kalmasını sağlar.
Meditasyon
Prefrontal korteksi çalıştıran diğer bir strateji de meditasyondur. Dağılan dikkati meditasyonla toparlamak bilişsel bir kontrol gerektirir. Onu, tıpkı bir kas gibi güçlendirebilir veya zayıflatabilirsiniz. Ne kadar çok doğru pratik yaparsanız beyninizin gelecekte yanıt vermesi o kadar kolay olacaktır.
Stres anında birkaç derin nefes almak, savaş ya da sıvış tepkisini frenler.
Stres aşısı ve korkularla yüzleşme
Beyninizi, küçük stres faktörlerine maruz bırakarak ileride karşılaşacaklarıyla daha iyi başa çıkması için eğitebilirsiniz. Bilim insanları buna stres aşısı diyorlar.
Bu sürecin bir kısmı, korkularınızla yüzleşmektir. Düşük riskli durumlarda korkularınızla yüzleşmek, beyninize nasıl korunacağını öğretir, böylece korku paniğe dönüşmez ve kontrolden çıkmaz.
Egzersiz ve uyku
Egzersiz, kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Fiziksel aktivite, beyin hücreleri arasında yeni bağlantılar kurulmasına yardımcı olur.
Egzersiz, aynı zamanda dopamin ve seratonin seviyelerini de artırır.
Uyku eksikliği beyinde görülen problemlerin çoğunu şiddetlendirebilir. Uyku, zihni güçlendirmeye yardımcı olur.
Sosyal Destek
Pandemi sırasında fiziksel olarak sizinle olamasalar bile güvenebileceğiniz insanlara sahip olduğunuz algısı ve destekleyici birisini düşünmek stresin etkilerini yavaşlatmak için yeterlidir.
Aidiyet ve destek duyguları, birçok farklı durum için güçlü koruyucu faktörlerdir.
Amaç ve öz-yeterlilik
Bir diğer koruyucu faktör de amaç duygusuna sahip olmak ve çaresiz olduğunuzu hissetmemek. Çaresizlik hissi depresyonu arttırır. Kontrol hissine sahip olmak esneklikle bağlantılıdır. Yaptıklarınızın anlam ve amacı varsa, inanılmaz miktarda strese tahammül edebilirsiniz.
Evde kalarak potansiyel olarak bir hayat kurtarıyorsunuz, hatta belki de kendi hayatınızı. Maske takarak, güvenliğinizi kendi elinize alıyorsunuz.
Yaşamınızı gün be gün planlamak, size öz-yeterlilik duygusu sağlar.
Hazırlık
Neredeyse hiç kimse salgına ve bize yaşattıklarına hazırlıklı değildi ve sonuç olarak birçok insan ve sistem çöktü. Ama bundan alınacak dersler var.
Depresyon ve anksiyetenin kaçınılmaz bir sonuç olmadığını unutmayın. Küçük de olsa, her gün yapabileceğiniz bir şeyler bulmaya çalışın.
Bu günler de geçecek!
Kaynak:
https://elemental.medium.com/how-to-build-a-more-resilient-brain-5b00785868cc