Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin, ayakla ilgili ciddi sorunlara yol açabileceğini duymuşsunuzdur. Hatta ayak yaralarının, bu hastalığın ilk belirtilerinden olduğu söylenir. Diyabet, özellikle de iyi yönetilmeyen diyabet, sinir hasarına ve zayıf kan dolaşıma neden olabilir. Bu ise ne yazık ki ayak ülserlerine, kabarcıklara, ağrıya ve ayak enfeksiyonlarına yol açar. Enfeksiyonların yayılarak diğer organlara zarar vermesi ise hayati tehlike oluşturabilecek sonuçlar doğurur. Bunların başında da maalesef ayağın ya da bacağın ampute edilmesi geliyor. Tablo gerçekten ürkütücü görünüyor. Sizi rahatlatmak için bir hatırlatma; diyabetli çoğu insan ciddi ayak komplikasyonları geliştirmez. Ama unutulmamalı ki diyabet, maalesef amputasyonların önde gelen nedeni olmaya devam ediyor.
Diyabete genellikle insülin eksikliği (tip 1 diyabet) veya insülin direnci (tip 2 diyabet) neden olur. İnsülin nedir diye merak edenlere özetle, hücrelerin enerji için kullanmak üzere kandaki şekeri emmesine yardımcı olmaktan sorumlu önemli bir hormon diyebiliriz. Bu süreç düzgün çalışmadığında kanda dolaşan şeker, sağlık sorunları yaratıyor. Kanda uzun süre yüksek seviyede şeker bulunması, sinir hasarına ve ayaklara zarar verebilecek dolaşım sorunlarına neden oluyor. Şimdi kısaca bu sorunlara bir göz atalım…
Diyabetik nöropati: Diyabetli kişilerde, özellikle ilaçlarını almıyorlarsa veya kan şekerini kontrol etmekte güçlük çekiyorlarsa, periferik vasküler hastalık (PVD) riski yükselir. PVD, yağ birikintileri kan damarlarını daraltarak dolaşımı azalttığında oluşur. Kan akışının azalması ağrı, enfeksiyon ve yavaş iyileşen yaraların nedenidir. Zamanla bu hastalık, ayaklarda uyuşmaya ve his kaybına yol açan sinir hasarına yol açar.
Kabarcıklar: Diyabet, çeşitli şekillerde ayakta kabarcık riskini artırır. Bu kabarcıklar enfekte olabilir, ağrıya neden olabilir ve vücuda yayılan bir enfeksiyon riskini artırabilir.
Diyabetik ayak ülseri: Bunlar genellikle ayağın alt kısmında bulunan ve deri dokusunun bütünlüğünün bozulmasıyla oluşan açık yaralardır. Zayıf dolaşım ve sinir hasarının bir sonucu olarak, ülserler şiddetli olana kadar fark edilmeyebilir. Zayıf dolaşım iyileşmeyi de yavaşlatabilir. Tedavi edilmeyen ülserler ayağa zarar verebilir ve enfeksiyon kapabilir.
Diyabetik nasır: Nasır, sert, kalınlaşmış cilt hücreleridir. Nasırlarla ilgili birincil sorun, ülser ve enfeksiyon riskini artırmalarıdır.
Ayak enfeksiyonları: Diyabetik ülserler, özellikle bir kişi onları tedavi etmez veya temiz tutmazsa, enfekte olabilir. Bu enfeksiyonlar kan dolaşımına yayılabilir ve organlara zarar verebilir. Ayrıca kemikler de dahil olmak üzere ayağın altındaki yapılara zarar verebilir ve ayak şeklini bile bozabilir.
Amputasyon: Doku ölümüne ve kangrene neden olan enfeksiyonun yayılmasını önlemek ve bacaklar gibi yakın bölgelere zararı en aza indirmek için doktor amputasyon önerebilir.
Ölüm: Ne yazık ki ampütasyon bile enfeksiyon yayılımının önüne geçemeyebiliyor. Bir araştırma, ayak enfeksiyonu nedeniyle amputasyonun ardından 5 yıllık sağ kalım oranının %43 olduğunu gösteriyor.
Diyabetin ayak semptomları elbette kişiden kişiye değişir ve kişinin o sırada yaşadığı belirli sorunlara bağlı olabilir. Ama ayaklarda özellikle enfeksiyon belirtileri yaşayan diyabetli bir kişinin mutlaka acil tedavi alması gerektiğini hatırlatalım.
Kaynak: www.medicalnewstoday.com