Çoğumuz muhtemelen farkında bile değil ama ellerimizin kavrama ve tutuş yeteneği, hayatı rahat ve sağlıklı geçirme açısından büyük önem taşıyor. Belirli nesneleri güvenli bir şekilde kavrayabilmek veya bir nesneyi sıkıştırıp sadece kavrama gücünüze bağlı olarak asabilmek basit görünse de aslında ciddi bir iş. Hayatımızda ne çok işi bu sayede yapabiliyoruz, bir düşünün. Düşme esnasında bile kendimizi korumak ve kurtarmak için devreye önce ellerimiz giriyor. Ellerinizin güçlü bir kavrama ve tutma yeteneği yoksa düşmek kaçınılmaz. Bunun nasıl ve nerede olduğu önemli tabi ama az ya da çok sağlığınızın olumsuz etkileneceği aşikar. Merdiven, uçurum kenarı gibi yerleri aklımızdan bile geçirmeyelim tabi. Tutunacak bir yer olsa bile kavrama gücünüz yeterli değilse, sonuç çok vahim olabilir.
Bu tutuş için, fazladan gibi duran başparmağımız başrolde aslında. Hiç düşündünüz mü bilmiyoruz ama hassas hareketlerden güvenli tutuşa kadar birçok şeyi onun sayesinde yapabiliyoruz. Bebekliğimizden beri yaptığımız hareketler ve işlerle bu yeteneğimizi geliştirdik ancak daha da güçlendirmek için elleri içeren her kaldırma işlemine basitçe kavrama egzersizi de dahil edilebilir. Neden mi? Ellerimiz birçok küçük kemikten, kastan, bağdan ve dokudan oluşuyor ve bu sayede hassas bir şekilde hareket edebiliyor. Üstelik büyük miktarda kuvvete dayanabilecek özelliğe de sahip. Bunu sağlayan ise önkol kasları. Parmaklarımızın direnmesi için gereken gücü bu kaslar veriyor. Bu nedenle daha güçlü bir tutuş için bunu kullanabiliriz. İşte, kavrama gücünüzü fark etmeden geliştirmenizi sağlayacak 3 basit kural:
Tutma yerlerini daha sıkı tutun: Gün boyunca ellerinizi düşündüğünüzden çok daha fazla kullanıyorsunuz. Bir şeyi tuttuğunuzda bütün elinizle sarar gibi sıkıca kavramaya çalışın. Mesela süpermarket arabalarının kollarını çok çok sıkı tutun. Alışveriş çantalarınızın tutacaklarını sanki biri onu çalabilirmiş gibi yumruğunuzla sıkarak tutun. Benzeri hareketleri farkında olarak gün içerisinde mümkün olduğunca fazla yapın.
Spor yaparken farkında olun: Spor salonunda deadlift, bench press, pull-up, dambıl çalışması, halter çalışması gibi elinizin bir şeyi sıkmasını gerektiren ne varsa yapın. Tuttuğunuz her şeyi iyice sıkmayı unutmayın. Bu şekilde, ayrıca zaman ayırmadan tutuşunuzu çalıştırmış olacaksınız.
Bilek kayışı kullanmayın: Aşırı kullanıldığında bilek kayışlarının insanların %95’i için zararlı olabileceği belirtiliyor. Tabi 300 kg gibi çok yüklü bir ağırlık çalışıyorsanız durum farklı. Neden diye soracak olursanız, eklemi sıkıştıran bir bilek kayışı hareketi sınırlıyor ve egzersiz kasları daha az germiş oluyor. Bunun yerine başparmağınızı nasıl kullanacağınız öğrenerek tutuşu güvenli hale getirebilirsiniz. Bunun için yapacağınız tek şey, tam tutuşu kullanmak ve başparmağınızı diğer parmakların üzerine sarmak. Böylece tutuşunuzun tüm potansiyelini kullanarak, daha fazla kas toplayabilir ve gücünüzü artırabilirsiniz.
Kaynak: medium.com