Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yaşam süresinin en uzun olduğu illeri açıkladı. Listenin ilk sırasında Tunceli bulunuyor.
TÜİK verilerine göre, ülkemizde erkeklerde beklenen yaşam süresi ortalama 73.7 yıl, kadınlarda ise bu süre ortalama 79.4 yıla ulaşıyor.
Türkiye’de yaşam süresi en uzun olan 10 şehir aşağıdaki gibi sıralanıyor.
1- TUNCELİ
Erkek: 76.2
Kadın: 85.7
Genel Ortalama: 80.5
2 – MUĞLA
Erkek: 77.7
Kadın: 83.5
Genel Ortalama: 80.5
3- MARDİN
Erkek: 76.9
Kadın: 83.7
Genel Ortalama: 80.3
4- GİRESUN
Erkek: 75.9
Kadın: 84.3
Genel Ortalama: 80.1
5- GÜMÜŞHANE
Erkek: 76.1
Kadın: 83.6
Genel Ortalama: 79.9
6- TRABZON
Erkek: 76
Kadın: 83.4
Genel Ortalama: 79.8
7- ORDU
Erkek: 76.6
Kadın: 83
Genel Ortalama: 79.8
8- RİZE
Erkek: 75.3
Kadın: 83.7
Genel Ortalama: 79.6
9- ADIYAMAN
Erkek: 76.6
Kadın: 82.5
Genel Ortalama: 79.5
10- ANKARA
Erkek: 76.7
Kadın: 81.9
Genel Ortalama: 79.4
Dünyada yaşlılıkla ilgili çalışmalar
Ülkemizde uzun yaşamla ilgili istatistikler açıklanmışken yaş almak ve yaşlanmayı yavaşlatmak üzerine dünyada yapılan araştırmalar ve istatistikler ilgili bir derleme yapalım istedik.
Dünya genelinde bir asrı devirenlerin sayısı artıyor ve daha da artacağı öngörülüyor. Pew Araştırma Merkezi, bu grubun 2050 yılına kadar 3,7 milyon kişi olacağını tahmin ediyor; bu rakam 2015’teki nüfus başına düşen kişi sayısının üç katı. Ancak bunların sadece 1.000’de biri 110 yaşını aşıyor ve tarihte hiç kimsenin 120 yaşını geçtiği güvenilir bir şekilde kanıtlanamamış. Yaş ortalaması artıyor; ancak önemli sorun “sağlıklı” yaşam süresinin “rakamlarla” ifade edilen yaşam süresine ayak uydurmaması.
Bu nedenle ekonomik üstünlüğü olanlar daha uzun ve sağlıklı bir yaşam umuduyla, günümüzün tıp ve biyoteknoloji sihirbazlarına, bedensel yaşlanmayı ve ona eşlik eden hastalıkları anlamaya, yavaşlatmaya ve tersine çevirmeye çalışanlara önemli yatırımlar yapıyor.
PayPal’ın kurucu ortaklarından Peter Thiel, Google’ın kurucu ortakları Larry Page ve Sergey Brin ve Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, yaşam süresini ve sağlığı uzatmaya çalışan firmalara yatırım yapmış ve çoğu zaman bu firmaların kurulmasında etkili olmuş isimler arasında geliyorlar. Geçtiğimiz aylarda Openai’nin başkanı Sam Altman, iki yıl önce sağlıklı insan ömrüne 10 yıl eklemek amacıyla kurulan bir Silikon Vadisi girişimi olan Retro Biosciences’a 180 milyon dolar yatırım yaptığını açıklamıştı.
Vitrindeki bu isimlerden başka daha mütevazı boyutlardaki pek çok grup yaşlanmanın bazı yönlerini yavaşlatabilecek veya durdurabilecek ilaçlar üzerinde çalışıyor. Beslenme, egzersiz ve uyku kalitesi gibi geleneksel yaklaşımlara ek olarak (ve bazen bunların yerine) halihazırda mevcut olan ilaç ve takviyeleri kullanarak yaşam süresini ve sağlığı uzatma fikri giderek yaygınlaşıyor.
Bazı araştırmalar ve hayvan deneylerinde kullanılan ilaçların, en azından farelerde, yaşam süresini gerçekten uzattığı görülüyor. Bu durum hem insanlarda da bunun yapabilme ihtimalini hem de ilgili süreçlere dair bir içgörü sunuyor. Genlerin düzenlenmesinin her geçen gün daha da kolaylaşması, büyük miktarlarda gen dizisi verisine erişim gibi yetkinlikler araştırmalara yardımcı olmaya devam ediyor.
Kişiselleştirilmiş kök hücrelerin üretilebilmesi yeni tedavi seçeneklerinin önünü açarken yeni tanı araçları artık bilim insanlarına vücutların ve organların “biyolojik yaşlarını” hesaplama ve bunları gerçek takvim yaşlarıyla karşılaştırma imkanı sunuyor.
Yaşlanma genel olarak oldukça basit bir yaklaşımla ele alınıyor. Bedenler birer makine olarak ele alınıyor, herkesin bildiği gibi makineler çalıştıkça yıpranır. Ancak makinenin aksine, vücut kendisini onarabilir. Peki nereye kadar? Anlaşılan o ki, bu konuda bizi daha pek çok araştırma ve çalışma bekliyor.
Kaynak: TÜİK; https://www.economist.com/