Metin: Nilüfer Eriş – Corvo Art Gallery Kurucu
Çocukluğundan itibaren resim yapan ancak stilist olmak en büyük hayali olan Esra Üner, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ardından da İtalya’da eğitimine devam eder. Hayalindeki işi İtalya da ve Türkiye de farklı firmalarda gerçekleştirirken sanatsal çalışmaları çok ön plana çıkmadan hep yaşamımdadır. Ancak gün gelir, yıllarca peşinden koştuğu hayali kendisini tatmin etmemeye, içindeki çılgınca üretme arzusunu, özgür olma halini beslememeye başlar. Ve ani bir kararla profesyonel iş yaşamını tamamen bırakarak hayatında çok radikal bir değişime gider.
Bu önemli karardan sonrasını şöyle anlatıyor sanatçı:
‘’Bu dönem benim için çok ciddi bir kırılma noktasıdır, maddi ve manevi tüm düzenim değiştiği farklı bir sürecin içine girdim. Yeni bir yolcuktu sanat ve onunla yaşamaya çalışmak. Bu süreçte sevgili Ekrem Kahraman ile çalıştığım iki yıl benim için çok önemlidir. Sorgulamalarım, isyanlarım, yaşam amacım ve nereye gidiyorum gibi bir dolu cevap aradığım soruların yanıtını ararken kendi yaşam felsefemin oluştuğu bir nevi kendimi keşif dönemimdir.
1999 yılında ilk karma sergim ile başladı bu yolculuk. Bugüne kadar yurt içi ve yurt dışında birçok kişisel ve karma sergilerim oldu. Bu zamana kadar söyleyemediğim her şeyi sanat ile dile getirmeye, anlatmaya başladım.
Atölyem benim sığınağım, öyle bir süreç ki yaratım, çok büyülü ve şifalı. Üretirken yenileniyorum, öğreniyorum, büyüyorum. Sınır koymayı sevmiyorum, kurallara karşıyım Sanat bir kalıp içinde olamaz olmamalı bu sebeple çok farklı malzemelerle üretim yapıyorum, zeminde dokular kullanıyorum, yeni denemeler her zaman çok heyecan verici benim için.
Benim tüm çalışmalarım hayat yolculuğumun bir yansımasıdır. Gönül gözüyle bakarsanız, acılarımı, kayboluşlarımı, arayışlarımı, yaşama coşkumu, aşkı bulursunuz içinde ve açıkçası bu kadar yıllık sanat hayatımdan sonra hesapsızca üretmenin sarhoşluğunu yaşamak istiyorum. Üretirken en çok etkilendiğim şeylerin başında doğa, hayvanlar ve insan var. Algılamasını bilirsek hayvanların ve doğanın insanoğluna farkındalığımızı arttırmak için bir dolu mesaj getirdiklerini düşünüyorum. Benim de bu nedenle resimlerim de izleyiciye sorularım var, düşün, sor, sorgula….
Çocuklar ile yapılan atölye çalışmaları sosyal sorumluluk projeleri:
Bilgi ve deneyimler paylaşılmalı, bu önemli bir konu benim için. Çocukları çok seviyorum. Onlarla vakit geçirmek, bilgimi paylaşmak hayatlarına ufak tohumlar ekmek çok özel. Sanat, ileride hayatlarının birçok alanında kullanabilecekleri çok özel bir bilgi. Bu sebeple çocuklarla atölye çalışmaları yapıyorum, ayrıca çocuklarla birlikte 8 senedir sokak hayvanları yararına yürüttüğümüz bir sosyal sorumluluk projemiz var. Sergilerimiz, galeri ziyaretlerimiz, sanatçı sohbetlerimiz ile çocuklarla bambaşka bir dünyanın kapılarını aralıyoruz. Bir yetişkin olarak öyle çok şey öğreniyorum ki onlardan. Onların yüzündeki mutluluk yetiyor bana. Tabii ki yüz yüze yaptığımız çalışmalara pandemi döneminde online devam etmek zorunda kaldık, umarım tekrar eski günlerimize döneriz bu dönemde kazandığımız yepyeni tecrübelerle. Sanatın iyileştirici gücünü kullanarak Özel çocuklarla da resim çalışmaları yapıyorum. Sanatın içinde olmak özelikle resim yapmak, boyalarla oynamak çok terapik bir süreç hepimizin buna ihtiyacı var. Yaşamın temposu içinde sağlıkla devam edebilmemiz için hepimizin hayatında sihirli anlar olmalı. Resim yapmak gerçekten inanılmaz bir deneyim,’’ben çöp adam bile çizemem demeyin, yapabilirsiniz kendinizi yargılamadan sadece boyayın ‘’ mutlu olacağınızın garantisini verebilirim.