Kimyagerler 1930’larda hayatı kolaylaştırmak için PFAS’ı icat ettiler: Yapışmaz tavalar, su geçirmez giysiler, yağa dayanıklı gıda ambalajları ve leke tutmayan halılar PFAS sayesinde mümkün oldu. Çevremizde ve vücudumuzda son derece kalıcı oldukları için “sonsuz kimyasallar” olarak da bilinmekte olan PFAS ile bağlantılı olduğu tespit edilen sağlık risklerinin artması, bu kimyasalların kullanımıyla ilgili endişelerin artmasına neden oldu.
Artık, PFAS’ın – perfloroalkil ve polifloroalkil maddeler – diğer sağlık sorunlarının yanı sıra tiroid hastalığı, yüksek kolesterol, karaciğer hasarı ve kansere katkıda bulunduğundan şüpheleniliyor ya da biliniyor.
Farklı ülkeler PFAS kullanımı için uygulanabilir sınırları kesinleştirdiler. ABD’de uzmanlar, PFAS da dahil olmak üzere su sistemlerindeki kirleticilerle ilgili sorunların çözümü üzerinde çalışıyor. PFAS’ı içme suyundan uzaklaştırmak ve PFAS atıklarını işlemek için yeni teknolojiler araştırılıyor.
İşte birkaç dikkat çeken bilgi:
- PFAS’ın içme suyundan giderilmesi yılda milyarlarca dolara mal olabilir.
- Çevre Koruma Ajansı EPA, her beş yılda bir, kamuya açık içme suyu sistemlerinde izlemek üzere 30 düzenlenmemiş kirletici seçiyor. Şu anda bu 30 kirleticiden 29’u PFAS’tır. Testler, PFAS’ın su sistemlerinde ne kadar yaygın olduğu ve nerede bulunduğu hakkında bir fikir veriyor.
- EPA’nın yeni kuralları uyarınca, kamuya açık su sistemlerinin 2027 yılına kadar PFAS izleme çalışmalarını tamamlamaları ve kamuya açık verileri sağlamaları gerekiyor. Eğer yeni limitleri aşan konsantrasyonlarda PFAS bulurlarsa, 2029 yılına kadar bir arıtma sistemi kurmaları gerekiyor.
Evinizi PFAS’tan korumak için atılacak adımlar
Leke tutmayan giysi, koltuk, kanepe ya da halılar PFAS içeriyor. Başta günlük kullanım için cazip gelen bu özellik uzun vadede sağlığımız için tehlike oluşturuyor. Satın alırken PFAS içermeyen bir ürün bulabiliyorsanız kaçırmayın.
Outdoor ürünleri seçerken dikkat edin, şapka, eldiven ya da yağmurluk gibi ürünlere su geçirmez özellik kazandırmak için PFAS kullanılıyor. Bugün bazı markalar PFAS içermeyen ürün alternatifleri sunuyor, bulursanız bu ürünleri tercih edebilirsiniz.
Eve sipariş ettiğiniz yemeğin geldiği paket servis kutuları, yağlı kağıt, plastik ya da tek kullanımlık tabak ve bardakların yapımında PFAS kullanılıyor. Bu tür ürünlerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışabilirsiniz. Ayrıca yapışmaz yüzeye sahip pişirme araçlarında da PFAS bulunuyor. Ttencere ya da tavaların yüzeyi çizildikçe yapımında kullanılan PFAS yiyeceklerinize de bulaşıyor. Bu nedenle kaplaması çizilen ya da dökülen ürünleri kullanmaya devam etmeyip atmanız önemli.
Gelelim güzelleşmek ve daha iyi hissetmek için kullandığımız bakım ve makyaj ürünlerine. Saç bakım ürünleri, tıraş ürünleri, kapatıcılar, dudak koruyucuları PFAS içeriyor ve uygulandıkları cilt yüzeyinden vücuda girme riski taşıyor. O nedenle PFAS içermeyen ürünlerden kullanmaya özen göstermeniz sağlığınız için önemli.
Bir sonraki sorun: ‘Sonsuza kadar kimyasalların’ imhası
Bir diğer büyük soru PFAS’ın nasıl bertaraf edileceği.
Düzenli depolama alanları düşünülüyor, ancak bu sadece sorunu bir sonraki nesle taşıyor. PFAS’ın “sonsuza kadar kalıcı kimyasallar” olarak bilinmesinin bir nedeni var: inanılmaz derecede dayanıklılar ve doğal olarak parçalanmıyorlar, bu yüzden yok edilmeleri zor.
Çalışmalar, PFAS’ın enerji yoğun teknolojilerle parçalanabileceğini gösteriyor. Ancak bunun da yüksek maliyetleri var. Yakma fırınlarının PFAS’ı yok etmek için 1.800 Fahrenheit (1.000 Santigrat) dereceye ulaşması gerekiyor ve potansiyel olarak zararlı yan ürünler oluşturma olasılığı henüz tam olarak anlaşılmış değil.