Sürekli endişeli bir haliniz mi var? Belirsizlik sizi huzursuz mu ediyor? Aslında belirsizlik durumlarında, sonucun olumsuz olduğu kadar olumlu olması da muhtemeldir. Ancak araştırmalar belirsizlikten rahatsız olan insanların, bu senaryolar çok uzak olsa bile, kötü veya en kötü durum senaryolarına odaklanma eğiliminde olduklarını gösteriyor.
Bu kişilere neden bu tür bir “felaket”le meşgul oldukları sorulduğunda, iki açıklama sunuyorlar. Birincisi; endişelenmek, en kötü senaryonun gerçekleşmesini azaltabilecek veya önleyebilecek çözümler bulmalarına yardımcı oluyor. Ancak bir kişinin kaygısının odak noktası, o kişinin üzerinde çok az kontrolü olan bir şeyse, bunun hakkında endişelenmek neredeyse tamamen sonuçsuz kalıyor.
İkinci açıklama ise bu kişilerin kendilerini psikolojik ve duygusal olarak olumsuz bir olay veya sonuca hazırlamaya çalışmaları. Ancak bu yaklaşım çoğu zaman ters etki yapıyor. Çünkü beyin bir şeyi olumsuz veya endişe kaynağı olarak etiketlediğinde, bu olumsuz şey ile ilgili hatırlatmalar veya ipuçları için daha uyanık hale geliyor. Bu şekilde, belirsizlik genellikle korkuya dönüşüyor.
Araştırmalar, belirsizlikten rahatsız olan kişilerin endişeli olma olasılıklarının daha yüksek olduğunu ve sırf bu seçimler belirsizliği çözdüğü için uzun vadede kendilerine daha az fayda sağlayacak seçimler yapma olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Denge ve Ilımlılık
Olumsuz sonuçlar hakkında düşünmek, hatta en kötü senaryoları hayal etmek, belirsizlik dönemlerinde her zaman faydasız değildir tabi. Kötü şeyler olur. Bunları tahmin etmek, önlem almaya yardımcı olabilir. Ancak hayattaki pek çok başka şeyde olduğu gibi, bu davranışların patoloji alanına kaymasını engelleyen unsurlar denge ve ılımlılıktır. Her gün saatlerce yaptığınız seçimlerin sonucu hakkında endişeleniyorsanız, bu zamanın büyük bir kısmı veya tamamı muhtemelen hayatınızın geri kalanına müdahale ediyor ve belki de bakış açılarınızı ve davranışlarınızı çarpıtıyordur.
Peki insanlar dengeyi nasıl sağlayabilir ve bir belirsizlik ölçüsüyle nasıl rahat edebilir? Farkındalık eğitimi bu konuda faydalı olabilir. Endişe tamamen gelecekle ilgilidir. Anın içinde olmak ve farkındalığın bir bileşeni olan anı kucaklamaksa, ne olabileceği ya da olmayacağı konusunda endişelenmeyi engelleyebilir. Farkındalık aynı zamanda insanların zihinlerinin yararsız endişelerle meşgul olduğunu fark etmelerine ve bu endişeleri artırma eğiliminde olan davranışları işaretlemelerine yardımcı olabilir.
Belirsizliği yönetmek konusunda başka bir yaklaşımsa; zihni başka bir şeyle dağıtmak. Beyin, zamanımızı ne için harcadığımıza bağlı olarak her zaman yeni sinirsel bağlantılar kuruyor veya mevcut olanları güçlendiriyor. Birçoğumuzsa zamanı, gelecek hakkında endişelenmek gibi şeylerle harcıyor. Beyni endişelerden uzaklaştıran, arkadaşlarla konuşmak, müzik dinlemek, biraz egzersiz yapmak, favori bir yemek pişirmek veya komik bir şov izlemek gibi daha mutlu, daha sağlıklı düşünce kalıplarını teşvik eden aktivitelerle meşgul etmek, zihninizi meşgul edebilir. Aksi halde beyninizin belirsizlikle beslenen kaygı durumlarına saplanıp kalabilir. Bu nedenle zor gelse de olumsuz davranışları değil, olumlu davranışları destekleyen sinirsel bağlantılar kurmak için biraz istekli olmak ve çaba göstermek şart.
Kaynak: https://medium.com