Dünyanın büyük bir kısmı açlıkla mücadele ederken diğer kısmı bilgi yetersizliğinden dolayı tüketilebilir durumdaki gıdayı çöpe atıyor. “Gıda Kaybı ve Etiket Okuma Araştırması” tüketicilerin gıda kaybına yol açan davranışlarının sadece bununla da sınırlı olmadığını gösteriyor.
Her gün milyonlarca kullanılabilir gıda tüketicilerde oluşan yanlış algı ve yeterli bilgi sahibi olamama nedeniyle çöple buluşuyor.
Gıda Güvenliği Derneği’nin tüketicilerin gıda kaybına yol açan algı ve davranışlarını belirlemek amacıyla 26 şehirde 18-65 yaş arası 1.545 kişi ile görüşerek yaptığı “Gıda Kaybı ve Etiket Okuma Araştırması” çarpıcı sonuçlar içeriyor. Araştırmaya göre hanelerde en fazla atığa dönüşen gıda ürünleri %42 ile sebze ve meyve, %41 ile süt ve süt ürünleri. Ekmek ise toplumsal normlar nedeniyle çok fazla çöpe atılmıyor. Tüketicilerin %87’si bayatlayan ekmekleri atmak yerine farklı şekillerde değerlendirme yoluna gidiyor.
Etiketler doğru okunamadığı için çöpe giden gıda oranı: %72.
Gıda Kaybı ve Etiket Okuma Araştırması’na göre tüketicilerin sadece %86’sı son tüketim tarihinin ne anlama geldiğini biliyor. Söz konusu tavsiye edilen tüketim tarihi (TETT) olduğunda ise durum daha kötü bir tablo çiziyor zira tavsiye edilen tüketim tarihini bilenlerin oranı %26. Son tüketim tarihi geçmiş olan gıdaların kesinlikle tüketilmemesi gerekiyor. Ancak gıdaların tadı, kokusu ve görünüşlerinde herhangi bir bozulma yoksa tavsiye edilen tüketim tarihi geçen gıdaları tüketmek sanıldığının aksine sağlık için bir tehlike oluşturmuyor. Buna rağmen tüketicilerin %72’i tavsiye edilen tüketim tarihi (TETT) geçmiş gıdayı çöpe attıklarını belirtiyorlar.
Tüketiciler gıda etiketlerini anlaşılır bulmuyor
Yapılan araştırmaya göre tüketicilerin %62’si etiketlerdeki tarih bilgilerinin kolay anlaşılır olmadığını ifade ediyor. Bu durumun en önemli sebeplerinden birisi, paketin üzerindeki rakamların okunaklı olmaması veya iç içe geçmesi. Araştırmaya katılan tüketicilerin %55’inin savı bu.
Araştırmaya katılanların %42’si bilgilerin paket üzerinde kolay bulunamamasını, %42’si rakamların silik olmasını ve %38’i pakette birden fazla tarihin yer almasını kafa karıştırıcı buluyor. Tüketicilerin etiket bilgilerini en çok okuduğu gıda ürünü ise %83 ile süt ve süt ürünleri. Bunu %64 ile et ve et ürünleri ve %55 ile dondurulmuş ürünler takip ediyor.
En çok sebze-meyve atılıyor
Evlerde en çok çöpe atılan gıdaların başında %42 ile taze meyve ve sebze, %41 ile süt ve süt ürünleri geliyor. Gıdaları daha uzun süre saklamanın formülü olarak da konserve öne çıkıyor. 10 hanenin 3’ünde konserve yapılıyor. Ekmek ise çöple buluşan gıdalar arasında son sıralarda yer alıyor. Bu sonucun ortaya çıkmasında ekmeğe karşı oluşmuş toplumsal duyarlılık ve farkındalık etkili oluyor. Araştırmaya katılanların %87’si bayatlayan ekmekleri çöpe atmak yerine köfte içi veya yumurtalı ekmek yapımında kullanarak değerlendirmeye çalışıyor.
Konu restoran ölçeğinde incelendiğinde ise daha vahim bir tablo ortaya çıkıyor. Zira katılımcılara “restoranda yiyemediğiniz yemeği paket yaptırır mısınız?” sorusu sorulduğunda tüketicilerin %21’i “her zaman” paket yaptırıyor, restoranın teklif etmesi halinde ise paket yaptırmayanların %50’si fikrinin değişebileceğini kaydediyor.
Alternatif çözümler
Araştırma, gıda kaybını ortadan kaldıracak alternatif çözümlerin tüketiciler tarafından kabul gördüğünü de ortaya koyuyor.
Tüketicilerin %57’si kendilerine yöneltilen hangi ürünlerin ayrı bir reyonda ve daha uygun fiyata satılabileceği sorusuna “şekli bozuk ama tüketilebilir taze meyve ve sebzeler” şeklinde cevap veriyor. Bunu %40 ile “son tüketim tarihi yaklaşmış ürünler” takip ediyor. Tavsiye edilen tüketim tarihi geçmiş ürünleri tüketmenin sağlık açısından zararlı olmadığı konusunda az sayıdaki tüketicinin bilgi sahibi olması nedeniyle tüketicilerin sadece %27’si ayrı bir reyonda tavsiye edilen tüketim tarihi (TETT) geçmiş ürünlerin satılabileceğini ifade ediyor.
Ayrıca, her 5 kişiden 1’i, gıda kayıplarını engelleyebileceği düşüncesiyle yemekte kullanılacak tüm malzemelerin temizlenmiş, düşük gramajda veya tek öğünlük porsiyonlarda satılmasına sıcak baktığını kaydediyor.
Araştırmaya katılanların %52’si ise restoranlarda sunulan büyük porsiyonların gıda israfına neden olduğunu düşünüyor. Ancak buna rağmen %62’si israfı azaltmak için porsiyonların küçültülmesine de karşı çıkıyor.