Hindi etinin içerdiği besin öğeleri ve biyoaktif bileşikler nedeniyle büyüme, gelişme ve sağlıklı bir yaşam sürdürmeye katkısı büyüktür. Hindi etinin but ve göğüs kısımlarının besin öğesi içerikleri ayrı ayrı incelendiğinde verdikleri enerjiye oranla yüksek miktarda protein, vitamin ve mineralleri sağladığı görülmektedir. Bunun anlamı; 100 gram hindi eti tüketimi ile kalorisi az, besleyici değeri yüksek bir gıdanın tüketilecek olmasıdır.
Hindi etinin but kısmı tüketildiğinde (100 gram) bir insanın alması gereken günlük enerji gereksiniminin %6’sı; protein ihtiyacının %41’i; yağ gereksiniminin %7’si, potasyum ihtiyacının %14’ü; çinko ihtiyacının %26’sı, selenyum ihtiyacının %31’i, B1 vitamini ihtiyacının %12’si; B2 vitamini ihtiyacının %18’i niasin vitamini ihtiyacının %81’i; B6 vitamini ihtiyacının %15’i; B12 vitamini ihtiyacının %67’si karşılanmış olur.
Hindi etinin göğüs kısmı tüketildiğinde (100 gram) ise bir insanın alması gereken günlük enerji gereksiniminin %6’sı; protein ihtiyacının %43’ü; yağ gereksiniminin %5’i, potasyum ihtiyacının %15’i; çinko ihtiyacının %10’u, selenyum ihtiyacının %22’si, B1 vitamini ihtiyacının %7’si; B2 vitamini ihtiyacının %9’u niasin vitamini ihtiyacının %87’si; B6vitamini ihtiyacının %19’u; B12 vitamini ihtiyacının %26’sı karşılanmış olur.
Bir besin öğesi günlük alınması gereken miktarının %15’i ve üzerinde sağlanabiliyorsa, o gıda bu besin öğesi için iyi bir kaynak anlamına gelir. Bu değerlere bakıldığında hindi etinin kaliteli protein, potasyum, çinko, selenyum, B2 vitamini, niasin ve B12 vitamini için iyi bir kaynak olduğu açıkça görülmektedir.
Hindi eti proteini tam kaliteli proteindir. Özellikle büyüme için tam kaliteli proteinlerin tüketilmesi gerekir. İnsan vücudundaki bütün hücrelerin büyük bir bölümü proteinlerden yapılmıştır ve bu hücreler sürekli yenilenir. Bu sürekli yenilenen vücut proteinleri için tek kaynak, gıdalarla alınan proteinlerdir. Proteinlerin yapı taşı amino asitlerdir ve bir kısmı insan vücudunda yapılamaz, bu nedenle gıdalarla alınması gerekir. Bu amino asitlere “zorunlu amino asitler”denir. Tam kaliteli proteinler bu amino asitlerin tümünü uygun oranlarda içerirler. Bu proteinler vücut tarafından tamamen kullanılabilir. Hayvansal kaynaklı gıdalardaki hayvansal proteinlerin %91-100’ü vücut proteinlerine dönüştürülebilir. Ayrıca hindi eti taurin amino asidi içerir. Taurin insan vücudunda metiyonin ve sistein amino asitlerinden elde edilebilir. Ancak insanlarda bu dönüşümü sağlayan bir enzimin (sülfinik asit dekarboksilaz) miktarının düşük olması nedeniyle yeteri kadar taurin sentezlenememektedir. Taurin kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde etkilidir.
Hindi etindeki proteinlerin sindirimi sırasında biyoaktif peptitler açığa çıkmaktadır. Biyolojik olarak aktif olan peptitler, proteinin yapısında iken etkilerini gösteremeyen ancak proteinin parçalanması sonucu açığa çıktıklarında etkilerini gösterebilen peptitlerdir (küçük protein parçacıkları). Hindi etinin sindirimi sonrasında bağışıklık sistemini düzenleyen, tansiyon düşürücü, antioksidan ve antimikrobiyal aktiviteler sahip biyoaktif peptitlerin açığa çıktığı gösterilmiştir.
Sonuç olarak sağlıklı, yeterli ve dengeli bir beslenme için hindi etine diyette kesinlikle yer verilmelidir.
Prof. Dr. Sibel Karakaya