Uyku alanında dünya çapında yapılan araştırmalar 75 yıl öncesine dayanıyor. Uykunun pasif bir eylem olduğuna dair köklü inanç, bu dönemde gözlerin hızlı hareketlerinin (rapid eye movement, REM) fark edilmesiyle tamamen değişti. Zamanla REM uykusu üzerine çalışıldıkça bilim adamları tam emin olamasalar da beynin uykuda faaliyette bulunduğu konusunda hemfikir oldu.
REM uykusu, aslında uykunun en derin ve rüya gördüğümüz bölümü. Bugün hala uyku üzerine araştırma yapan bilim adamı insanın neden uyuduğu sorusuna tek bir yanıt veremiyor. Ama çoğu araştırma REM uykusunun beynin bilgiyi kodladığı ve yeniden organize ettiği bölüm olduğu fikrini benimsiyor. Uykunun diğer evrelerinin de beynin günlük stresten uzaklaşmasına, dinlenmesine yaradığı düşünülüyor.
2-3 yaşında ne oluyor?
En son farklı disiplinlerden gelen bir araştırma ekibi, erken çocukluk döneminde belli yaş aralığında REM uykusu süresinde belirgin bir düşüş olduğunu saptadı. Sciences Advances’ta yayınlanan analize göre bu dönem tam da “2 yaş sendromu” dediğimiz 2-3 yaş arasına denk geliyor. REM uyku süresinin azalmasıyla 2-3 yaş arası çocuklarda uykunun kalitesi değişiyor. Bilgilerin yeniden düzenlendiği REM sürecinden beynin dinlendiği uyku evrelerine doğru bir geçiş yaşanıyor.
ABD’de Los Angeles University of California’da biomatematik alanıyla ilgilenen ve araştırmanın yazarlarından Van Savage, “Çalışmamızın başarılı olması, matematiksel fizik teorisinden istatistik uzmanına ve geleneksel uyku araştırmacılarına kadar farklı tecrübelerden, farklı alanlardan insanların bir araya gelmesi ve eldeki araştırma verilerine yeni bakış açısıyla bakmamızdan kaynaklanıyor” diyor.
Savage’in kurduğu ekip uyuduğumuzda beynimizin neler yaptığından, uykunun beden ölçüsüyle ilişkisine ve neden erken yaşlarda daha çok uyuduğumuza kadar pek çok farklı alanda soruya yanıt bulmayı amaçlıyor.
Bu ekip çocuklar, gençler ve hayvanlar üzerinde yapılmış 60 uyku araştırmasının verileriyle bir matematik modeli yaratıyor. Araştırmanın en öne çıkan bulgularından biri de 2 yaş 4 aylık bebeklerin uyku düzeninde belirgin değişiklik yaşandığını ortaya koyuyor.
Bu arada fareler, tavşanlar ve kobay fareleri gibi başka memeli hayvanların REM uyku sürelerine de bakılıyor. Ancak bu hayvanlarda çocuklardaki gibi belirgin bir fark saptanmıyor.
Beynin yüzde 90’ı oluşuyor
Bu araştırmayla Savage, uykunun insan beyni için ne kadar hayati olduğunu ve beynimizin ihtiyaçlarına göre uyku düzenimizin nasıl değişebildiğini açıkladığını düşünüyor. “Erken yaşlarda beyin, tüm bağlantıları aynı anda kurabiliyor ve çok akıcı şekilde işliyor. Daha ileri yaşlardaysa bağlantıları işlese de daha yavaş çalışmaya başlıyor” diyor.
Savage, uyku düzenindeki bu değişimin beynin oluşumuyla yakın ilgisi olduğu görüşünde.
Altı aylık bir bebeğin beyni yetişkin bir insanın beyninin yarısı kadar oluyor. Bu yaş grubunda bebekler günün yarısını uykuda geçiriyor. İki yaşına geldiğindeyse beynin yüzde 90’ı oluşuyor.
“Eğer beynin büyümesiyle işlerin nasıl değiştiğini anlayabilirsek uyku düzenini de anlayabiliriz” diyor. Zaten ekip beynin gelişiminin 2 yaşında olduğu bilgisiyle bu dönemdeki uyku alışkanlıklarını araştırdıklarını da açıklıyor.