Fiziksel, duygusal ve zihinsel sağlığınız için beyninizi gençleştirmeye ne dersiniz? Farkındalık egzersizleri ile 10 yıl daha genç bir beyinle yola devam edebilirsiniz.
Olumsuz düşünceler zamanla beynimizi bir kaygı makinesine dönüştürebilir. Bu nedenle duygularımızı yönetmekte zorlanabiliriz. Bu durum bilişsel gerilemeye, fiziksel aktivitede kötüleşmeye ve bunamaya yol açarken yaşam kalitesini de düşürüyor. Bireyler, bir süre sonra kendilerini giderek yaşlı ve yorgun hissediyorlar, yaşamdan tat almamaya başlıyorlar. Endişelenmeyin! Yıllardır aranan “gençlik iksiri” bulundu. Bu iksir meğer beynimizin ta kendisiymiş. İksiri aktive eden anahtar ise “farkındalık”mış… Nasıl mı?
Farkındalık egzersizleriyle beynimizi daha etkin yönetebiliriz. Belki bir zaman makinemiz yok ama bu egzersizler sayesinde 10 yıl daha genç bir beyinle yolumuza devam edebilir, duygularımızı başarıyla yönetebiliriz.
İşte, beyninizi gençleştiren farkındalık egzersizleri!
1- Gözlem yapın…
Kendinizi gözlemleyin. Bu sayede gerginliklerinizi keşfedebilir, sizi nelerin endişelendirdiğini, öfkelendirdiğini fark edebilirsiniz. Kendini gözlemleme, yalnızca öz farkındalığı geliştirmez, aynı zamanda size zorlu durumlardan kopma de hissi sağlar. Düşünceleriniz ve hisleriniz tarafından kontrol edilmek yerine, onları gözlemleme yeteneğinizi açığa çıkarır.
2-Cevaplara değil, sorulara odaklanın
Zaman zaman kendinizi sıkışmış hissedebilirsiniz. Ancak cevap aramak yerine, sorulara odaklanarak hayatınızın karmaşık yanlarını çözebilirsiniz. Kendinize şu soruları sorabilirsiniz: Neyi kontrol edebilirim? Nelerden kaçıyorum? Rol modelim bu konuda ne düşünür? Gelecekteki ben ne düşünürdü? Buna evet diyorsam, neye hayır diyorum? Bu değerlerimle uyumlu mu? Bunu denersem en kötü ne olabilir? Bu sorular beyninizi değiştirmez ancak hayatınızı düzenlemede yardımcı olabilir.
3- Duygusal yükselişleri ortadan kaldırın
Günümüz dünyasında, çoğu zaman, stres tepkisi veya savaş ve kaç tepkisi dış çevre tarafından etkinleştirilmez, kendi zihnimiz tarafından harekete geçirilir. Bunun iki çeşidi vardır: Değiştiremeyeceğiniz bir geçmiş hakkında düşünmek ve hayali bir gelecek için endişelenmek. Bu iç stresörler en kötü tetikleyicilerdir. Dış stresler gelir ve gider, ancak kendi zihninizle sürekli bir savaş halindesinizdir. Bu düşüncelerden kendinizi uzaklaştırın.
4-Şimdiki “an”a odaklanın
Araştırmalar farkındalığın beyninizin yaşını azalttığını gösteriyor. Ana odaklanmak ve meditasyon yapmak beyni gençleştiren önemli konular. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, meditasyon yapanların tahmini beyin yaşının, meditasyon yapmayanlara göre 7,5 yıl daha genç olduğu ortaya koyuldu.
5- Uyku rutininizi sıkılaştırın
Uyku, nöronların birbirleriyle nasıl iletişim kurduğu da dahil olmak üzere birçok beyin işlevi için önemlidir. Son bulgular, uykunun biz uyanıkken biriken beyin toksinlerinin atılmasında hayati bir rol oynadığını da gösteriyor. Uykunuzu rutine bağladığınızda genç bir beyin için önemli bir adım atmış olursunuz. Uyku uzmanları, daha kaliteli uyku için alışkanlıklarımızı ve rutinlerimizi sıkılaştırmamızı öneriyor.
6-Alkol tüketmemeye özen gösterin
En güçlü çözümler genelde en basit çözümler arasından çıkar. Ancak çok basit oldukları için de kolaylıkla gözden kaçabilir. İşte basit çözümlerden biri de alışkanlıklarımızı değiştirmektir. Örneğin alkol tüketimini azaltmak veya alkol kullanmamak kaygı bozukluklarını önler. Aşırı alkol kullanımı “beyin küçülmesine” neden olabilir.
8-Zorlukları büyüme fırsatı olarak görün
Hayat zorluklarla dolu… Bu zorlukları kabul edip, başa çıkmaya çalışmak yerine, onlarla birlikte yol alın. Zorlukları bir dönüm noktası olarak görebilirsiniz. Örneğin, önem verdiğiniz bir konuda başarısız olursanız, bunu değerli bir ders almak için fırsat olarak görebilirsiniz.
- Korkularınızın üzerine gidin
Korkularınızı yenmek istiyorsanız, üzerlerine gitmelisiniz. Yükseklikten korkuyorsanız bungee jumping yapın. Yapmanız gereken zor bir konuşma konusunda endişeliyseniz, gidin ve o kişiyle konuşun. Başarısızlıktan korkuyorsanız, büyük ölçüde başarısız olun ve süreçten ders alın. Bilinmezlik korkuyu besler. Denemeden bilemezsiniz.