Çocukluk çağının en sık karşılaşılan sorunlarından biri gece altına kaçırma. Normalde çocukların çoğu hem tuvalet eğitiminin etkisi hem mesane kapasitesinin gelişmesi sonucu 2-4 yaş arasında idrarlarını tutmayı beceriyor. Ancak gece altını ıslatma çoğu zaman mesane gelişimindeki gecikmenin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor ve yaş büyüdükçe sıklığı azalıyor. Üç yaşındaki çocukların yüzde 40’ı, 5 yaşındakilerin yüzde 15-20’si altını ıslatıyor, 6 yaşındaysa bu oran yüzde 10’a kadar iniyor. Ama 15 yaşındaki çocukların bile yüzde 1’i gece idrar kaçırabiliyor. Erkek çocuklarda kızlara göre daha sık altını ıslatma sorunu yaşanıyor.
Nedeni ne?
İdrar kaçırmanın nedenleri fizyolojik veya duygusal olabiliyor. Örneğin idrar yolu enfeksiyonları, kronik kabızlık, uyku problemleri ya da aşırı stres buna yol açabiliyor.
Gece altını ıslatan çocukların yüzde 90’ında neden, fizyolojik altını ıslatma grubunda toplanıyor. Burada genetik nedenler önemli. Anne ve babadan birisinde altını ıslatma öyküsü varsa çocukta yüzde 45, eğer ikisinde birden varsa yüzde 77 oranında altını ıslatma sorunu yaşanıyor.
Hormonal etkenler söz konusu olabiliyor. Bu çocukların bir kısmının sağlıklı çocuklara göre geceleri idrar miktarlarının daha fazla olduğu araştırmalarla ortaya konuyor. Bu da mesane kapasitesini aşarak uykuda idrar kaçırmaya neden olabiliyor. Bir diğer nedense bu tip çocukların mesane kapasitesinin daha düşük olması.
Tabii bir de aileye yeni kardeş gelmesi, anne-babanın ayrılması gibi psikolojik etkenler de 6. ay sonrası başlayan ikincil gece idrar kaçırma durumuna yol açabiliyor.
Nasıl tedavi edilir?
Aslında idrar kaçırma ağırlıkla kendi kendine düzelen bir durum. Ama psiko-sosyal sorunlara yol açabilmesi ve çocuğun özgüvenin azalmasına neden olabileceği için tedavi edilmesi önemli. Bu aşamada da üriner sistem enfeksiyonları, tübüler hastalıklar, şeker hastalığı gibi durumlarda alt ıslatmaya yol açabileceğinden öncelikle idrar tetkiki yapılması gerekiyor.
İdrar kaçırmanın ilk tedavisi genellikle günlük alışkanlıkları değiştirmekle başlıyor. Günün belirli saatlerinde ve geceleri alınan sıvı miktarının azaltılması, özellikle yatmadan 2 saat önce su verilmemesi, kafeinli gıda ve içeceklerden uzak durma ve yatağa girmeden tuvalete gitme gibi alışkanlıklar kazandırılması anahtar niteliğinde.
Çocuğun gün boyu düzgün aralıklarla tuvalete gitmesi, idrarını son ana kadar tutmaması, uygun pozisyonda, mesanesini tam olarak boşaltması da öneriliyor. Gündüz 3 saat arayla tuvalete gidilmesi ve kabızlık sorunu varsa tedavisinin yapılması da bu noktada kritik.
Farklı yöntemler
Ayrıca burada aileler takvim tutma ve ödüllendirme yöntemini deneyebilir. Aile, her sabah çocuğun çeşitli sembollerle kuru ve ıslak geceleri işaretlediği bir takvim yaratabilir. Takvimde kuru gün sayısı için hedef belirlenerek bu sayıya ulaşınca çocuk ödüllendirilebilir.
Doktorlar idrar kaçırma sorunda alarm tedavisini salık veriyor. Bu tedavi, çocuk uykusunda idrar kaçırdığında zilin çalmaya başlaması ve çocuğu uyandırması temeline dayanıyor. Başlangıçta çocuk mesane tamamen boşaldıktan sonra uyanıyor, bir süre sonraysa daha erken, uykusunda idrarı geldiğinde uyanmaya başlıyor. Alarm çaldığı anda mesanelerini boşaltmayı durduruyor. Bu tedavinin tamamen kuruluk sağlandıktan 1 ay sonra bırakılması gerekiyor. Çalışmalarda başarı oranı yüzde 65-90 olarak bulunuyor.
Tüm bunların ötesinde de sadece gece kaçırması olan bazı çocuklarda eğer ADH hormonu yetersizliği varsa dilaltı tabletleri kullanılabiliyor. Tüm bu süreçte çocuklar yatak ıslatma nedeniyle utanma ya da suçluluk duyabiliyor. O nedenle çocuğu azarlamamak ya da suçlamamak çok çok önemli, kötü hissetmediğinden emin olmak şart.