Küresel beslenme kılavuzları daha fazla bitkisel protein alımını tavsiye ederken, ideal bitkisel protein-hayvansal protein oranı konusunda farklı fikirler var. Harvard Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen yeni bir çalışmaya göre, bitki bazlı proteinin hayvan bazlı proteine oranının daha yüksek olduğu bir beslenme düzeni, kardiyovasküler hastalık ve koroner kalp hastalığı riskini azaltabilir.
Bu çalışma, “bitkisel-hayvansal protein tüketimi arasındaki oran ne olmalı” sorusuna yanıt ararken; bu oranın sağlık, özellikle de kalp sağlığı üzerindeki etkilerini de araştırdı.
Araştırmacılar, yaklaşık 203.000 erkek ve kadın arasında beslenme, yaşam tarzı ve kalp sağlığı ile ilgili 30 yıllık verileri kullandılar. Katılımcılar her dört yılda bir beslenmeleriyle ilgili bilgi verdiler. Araştırmacılar, her katılımcının günlük gram cinsinden ölçülen toplam protein alımının yanı sıra hayvansal ve bitkisel protein alımlarını da hesapladılar. Çalışma süresi boyunca, 10.000’den fazla koroner kalp hastalığı ve 6.000’den fazla inme vakası dahil olmak üzere 16.118 kardiyovasküler hastalık vakası belgelendi.
Katılımcıların sağlık geçmişi, sosyodemografik ve yaşam tarzı faktörleri ayarlandıktan sonra, çalışma daha yüksek oranda bitkisel ve hayvansal protein tüketmenin daha düşük kardiyovasküler hastalık ve koroner kalp hastalığı riski ile ilişkili olduğunu ortaya koydu.
En düşük bitkisel/hayvansal protein oranını (~1:4.2) tüketen katılımcılarla karşılaştırıldığında, en yüksek oranı (~1:1.3) tüketen katılımcılarda kardiyovasküler hastalık riski %19 ve koroner kalp hastalığı riski %27 daha düşüktü. Bu risk azalmaları, genel olarak daha fazla protein tüketen katılımcılar arasında daha da yüksekti. En fazla protein tüketen (enerjinin %21’i proteinden geliyor) ve daha yüksek bir bitkisel/hayvansal protein oranına bağlı kalanlarda, en az protein tüketenlere (enerjinin %16’sı) kıyasla koroner kalp hastalığı riski %28 ve koroner kalp hastalığı riski %36 daha düşüktü.
Araştırmacılar ayrıca, daha fazla bitkisel protein tüketmenin ek faydalar sağlamayı bıraktığı veya hatta olumsuz etkileri olabileceği bir nokta olup olmadığını da incelediler. Kardiyovasküler hastalık için risk azalmasının 1:2 oranı civarında olduğunu, ancak koroner kalp hastalığı riskinin daha yüksek bitkisel/hayvansal protein oranlarında azalmaya devam ettiğini buldular.
Araştırmacılara göre, bu risk azalmaları muhtemelen kırmızı ve işlenmiş etin, özellikle kuruyemiş ve baklagiller olmak üzere çeşitli bitkisel protein kaynakları ile değiştirilmesinden kaynaklanıyor. Bunun nedeni kısmen bitki proteinlerine genellikle yüksek miktarda lif, antioksidan vitaminler, mineraller ve sağlıklı yağların eşlik etmesi olarak görülüyor.
Araştırmacılar, belirledikleri oranların tahmini olduğunu ve bitkisel ve hayvansal protein arasındaki optimum dengeyi belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu belirttiler.
Çalışma American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayımlandı.
Kaynak: https://hsph.harvard.edu/