Anksiyete ve depresyon tedavisinde şaşırtıcı şekilde yardımcı olabilecek bir seçenek de fraktal geometri!
Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, doğal bir alanda 90 dakika yürüyen insanların depresyonla ilişkili beyin bölgesi daha düşük aktivite gösteriyor.
Doğanın neden bu kadar iyi bir reçete olduğunu merak edebilirsiniz. Bulutların, kıyı şeritlerinin, ağaçların ve Jackson Pollock’un vahşi resimlerinin fraktal desenlerinin bizde nasıl sakinlik hissi yarattığını keşfetmek hoş olabilir.
Stanford’daki araştırmada, deneklerin beyin taramaları alındıktan sonra her bir denek, rastgele, doğal veya kentsel bir ortamda, 90 dakikalık yürüyüşlere çıkarıldı. Yürüyüşlerini takiben, her katılımcının yeniden beyin taramaları alındı. Deneklerin beyinleri, yürüdükleri ortama göre önemli ölçüde farklılık gösterdi. Doğada yürüyen deneklerde prefrontal korteksteki (ön beyin) nöral aktivite, daha kentsel bir ortamda yürüyenlere kıyasla daha azdı.
Fraktallar
Fraktal kelimesi Latincedeki ‘’fractus’’ yani kırılmış ve parçalanmış anlamına gelen kelimeden türetilmiş. Fraktallar, mikro ve makro düzeyde birbirini yineleyen, farklı ölçeklerdeki geometrik şekillerdir. Sonsuza uzayan iç içe geçmiş nesneler olarak tanımlanırlar. Evrenin üzerine kurulu olduğu prensip tam olarak budur. Devam eden geri besleme döngüsünde, basit bir işlemi tekrar tekrar yapmak fraktallar yaratır.
Soyut bir kavram gibi görünse de doğa fraktallarla doludur. Ağaçlarda, dağlarda, nehirlerde, kıyı şeritlerinde, deniz kabuklarında ve kasırgalardaki hortumlarda bunu görebiliriz.
Fraktalların cazibesi
Uzmanlar, son yıllarda fraktal geometrinin psikolojik sağlığı iyileştirmek için nasıl kullanılabileceğini araştırdılar. Bilgisayarda oluşturulan çeşitli karmaşıklık seviyelerindeki fraktalları kullanan araştırmacılar, insanların 1.8 değerinde fraktal kalıpları tercih ettiğini keşfettiler. 1.3 ila 1.5 seviyeleri arasının, fizyolojik stresi azaltma eğiliminde olduğunu buldular. Bu durum, görsel takdirimizin fizyolojik durumumuzu etkilediğini gösteriyor.
Görsel sistemimiz, fraktalları anlama donanımına sahip. Gözümüzün fraktal yapısı gözlemlenen fraktal görüntününkiyle eşleştiğinde, ortaya çıkan fizyolojik rezonans stres azalmasını tetikler. Kısa bir süre için bir fraktal üzerinde odaklanmak bile beyindeki alfa dalgalarını tetikleyerek rahatlamış bir uyanıklık hali meydana getirir.
Peki neden belirli bir fraktal karmaşıklık düzeyine tepki veriyoruz? İşin büyüsü nerede?
Göz retinasının hareketiyle yönlendirilen görsel yol da fraktallardan oluşur. Göz bebekleri fraktal gibi görünen bir arama modeli kullanır. Gözlerimiz, önce görüntüdeki belirgin öğeleri tarar, ardından taramaların daha küçük versiyonlarına geçişler yapar. Hepsi orta menzilli fraktal karmaşıklıkta yapılır.
İster bir ormanı seyredin ister denize bakın isterseniz bir müzede vakit geçirin ya da sadece gökyüzüne bulutlara bakın, kendinizi daha rahat hissedebilirsiniz. Bunu da zaten sezgisel olarak biliyorsunuz, denemeye ne dersiniz?
Kaynak: medium.com/beingwell/