Hindi mi sığır eti mi? Bunun cevabı sizin için birkaç açıdan farklılık gösterebilir: sağlık, lezzet ve çevre. Sığır eti üretiminin güçlü bir sera gazı ve metan saldığı bilgisi, konuyu çevre açısından ele almayı gerekli kılıyor. Ancak araştırmalar, karbon ayak izini azaltmanın bir yolu olarak beslenmeden et ürününü çıkarmanın, karmaşık bir konuya aşırı basitleştirilmiş bir yaklaşım olabileceğini gösteriyor.
Virginia Institute of Technology’den hayvan ve kümes hayvanları bilimleri yardımcı doçenti Robin White, tüm hayvanların ABD tarımından çıkarılmasının etkilerini modelleyen bir çalışma yayınladı ve bulgular, tarımsal sera gazı emisyonlarının %28 oranında azalacağını ancak toplam ABD emisyonlarındaki genel değişimin yalnızca %2,6 oranında azalacağını gösterdi. Bunun nedeni, hayvanları gıda arzının dışında bırakmanın, ülkenin beslenme düzeninde etin yerini alacak ekinlerde bir artışın yanı sıra gübrenin yerini alacak sentezlenmiş gübre üretimini de gerektirmesi. İnsanlardaki beslenme eksiklikleri de simülasyonun bir sonucuydu.
White, ineklerin kümes hayvanlarından daha yüksek karbon ayak izine sahip olduğunu ancak gübrelerinin ekinleri gübrelemek için kullanıldığını, insan gıdasının yetişemeyeceği meralarda beslendiklerini ve yemlerinin kümes hayvanlarının yemi gibi insan gıdalarıyla rekabet etmediğini söylüyor. İneklerin eşsiz bir hasat sistemi sağladığını savunan White, et ve süt ürünleri gibi besin açısından zengin gıdalara dönüştürdüğüne dikkat çekiyor. White’ın çalışması, hayvan tüketimini azaltmanın sera gazı emisyonlarını azaltabileceği ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayabileceği fikrine meydan okusa da beslenme ihtiyaçlarını karşılarken, özellikle de nüfus patlaması yaşarken, sürdürülebilir bir gıda sisteminin nasıl oluşturulabileceğine dair araştırmalar aralıksız sürüyor.
Bilim insanları sürekli olarak gıda sistemlerini geliştirmenin ve yan ürünleri gıda sisteminin diğer bölümlerine geri dönüştürmenin yollarını buluyorlar. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, hindi dışkısının biyoyakıt olarak kullanılabileceğini buldu. Başka bir araştırma, süt sığırlarının sezon dışında ekili arazilerde otlatılmasını gerektiren bir çiftçilik tekniğiyle topraktaki karbonun önceden düşünülenden daha hızlı bir şekilde geri yüklenebileceğini ortaya koydu.
Tüm hayvanları insan gıda üretiminden çıkarmak, istenmeyen başka bir etki de yaratacaktır: beslenme yetersizlikleri. Sadece bitkilerden oluşan bir diyet, kalsiyum, A ve B12 vitaminleri, iki omega-3 yağ asidi ve bir omega-6 yağ asidi eksikliklerine yol açabilir. Vejetaryen, vegan, omnivore beslenme uygulayan bireyler için, ihtiyaçları karşılayabilecek bir diyeti oluşturmak sorun olmayabilir. Ama bütün bir ulusa dönüştürmeye çalıştığınızda, gerçekte hangi yiyeceklerin yetiştirilebileceğine ilişkin zorluklar, araştırmaların temelini oluşturuyor ve görünen o ki bu konuda hala tam olarak netleşen bir sonuç yok.
Kaynak: www.newsweek.com