Ketozis aslında metabolik bir süreç. Vücut enerji için yeterli glikoza sahip olmadığında, bunun yerine depolanmış yağları yakmaya başlıyor. Bu da keton adı verilen asitlerin birikmesine neden oluyor. Ketonlar, yeterli miktarda karbonhidrat alımı olmadığında, yağdan sağlanan alternatif bir yakıt kaynağı gibi düşünülebilir.
Ketojenik veya keto diyet uygulayanlar ketozis sürecini tetikleyerek kilo vermeyi amaçlıyor. Karbonhidrat oranı çok düşük olan bu diyet, vücudu enerji için karbonhidrat yerine yağa güvenmeye zorlayarak istenmeyen yağları yakmayı hedefliyor.
Ketozis genellikle diyabetli kişilerde de görülüyor, çünkü bu süreç vücudun yeterli insüline sahip olmaması veya insülini doğru kullanmaması durumunda ortaya çıkabilir.
Diyabetik ketoasidoz (DKA) gibi aşırı ketozis ile ilişkili sağlık sorunlarının tip 1 diyabetli kişilerde tip 2 diyabetli kişilere göre daha fazla görülme olasılığı var.
Bu içeriğimizde ketozisin nasıl çalıştığını, keto diyetinin ne olduğunu ve diyabetli kişilerde ketozisin olası etkilerini derledik.
Ketozis nedir?
Normal koşullarda, vücut hücreleri enerji elde edebilmek için glikoz kullanır. Glikoz genellikle şekerler ve nişastalı gıdalar da dahil olmak üzere karbonhidratlarından elde edilir. Vücut bunları basit şekerlere ayırır. Daha sonra glikozu ya yakıt olarak kullanır ya da karaciğer ve kaslarda glikojen olarak depolar. Yeterli enerji sağlamak için yeterli glikoz yoksa, vücut bu ihtiyaçları karşılamak için alternatif bir strateji benimseyecektir. Özellikle, yağ depolarını parçalamaya ve trigliseritlerden glikoz kullanmaya başlar.
Ketonlar bu sürecin bir yan ürünüdür. Bunlar kanda biriken ve vücudu idrarla terk eden asitlerdir. Küçük miktarlarda vücudun yağları parçaladığını gösterirler. Bununla birlikte, yüksek keton seviyeleri vücudu zehirleyerek ketoasidoz adı verilen bir duruma yol açabilir.
Özetle ketozis, vücudun yağ depolarını enerjiye dönüştürdüğü ve bu süreçte ketonları serbest bıraktığı metabolik durumu ifade eder.
Keto diyeti nedir?
Ketozis vücuttaki yağ depolarını parçaladığından, bazı keto diyetleri bu metabolik durumu fırsata çevirip kilo kaybını kolaylaştırmayı amaçlar.
Keto diyetlerinin genellikle yağ oranı yüksektir. Örneğin, kalorilerin %20’si protein, %10’u karbonhidrat ve %70’i yağdan gelebilir. Elbette farklı versiyonları da vardır. Besin oranları, bir kişinin takip ettiği diyetin versiyonuna bağlı olarak değişebilir.
Keto diyetine uymak kısa süreli kilo kaybına yol açabilir. Bunun nedeni kısmen, insanların genellikle açlık hissetmeden daha az kalori tüketebilmeleridir.
Keto diyeti sağlıklı mıdır?
- Keto diyeti, kişinin kardiyovasküler hastalıklar ve şeker hastalığı da dahil olmak üzere çeşitli sağlık koşullarına yakalanma riskini azaltabilir:
- Ayrıca yüksek yoğunluklu lipoprotein veya “iyi” kolesterol seviyelerini diğer orta karbonhidratlı diyetlerden daha etkili bir şekilde iyileştirebilir.
- Bu sağlık faydaları, karbonhidratların azaltılmasından ziyade aşırı kilo kaybı ve diyete daha sağlıklı gıdaların dahil edilmesi nedeniyle ortaya çıkabilir.
- Uzmanlar ayrıca, diğer tedavi şekillerine yanıt vermeyen epilepsi hastası çocuklarda nöbet sayısını azaltmak için keto diyetini reçete edebilir.
- Bazı çalışmalar, diyetin epilepsili yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini öne sürüyor, ancak bu bulguları doğrulamak için daha fazla araştırma yapılması gerekmekte.
Ketozis ve diyabet
Diyabetli kişilerde ketozis, kişinin vücuttaki glikozu işlemek için yeterli insüline sahip olmaması nedeniyle ortaya çıkabilir. İdrarda keton bulunması, kişinin diyabetini daha iyi kontrol etmek için çalışması gerektiğini gösterir.
Bazı diyetisyenler tip 2 diyabetli kişiler için keto diyeti önerir. Bu durumda, vücut hala bir miktar insülin üretir, ancak etkili bir şekilde çalışmaz.
Keto diyeti, kişinin diyet karbonhidrat alımını azaltmaya odaklanır. Tip 2 diyabeti olanlar daha az karbonhidrat tüketmeyi hedeflemelidir, çünkü bunlar glikoza dönüşür ve kan şekeri seviyelerini yükseltir.
Ketoasidoz nedir?
Keto diyeti uygulayan diyabetli kişilerin keton seviyelerini dikkatle izlemeleri gerekir. Seviyeler çok yükselirse ketoasidoz meydana gelebilir.
DKA, keton seviyelerinin aşırı derecede yükseldiği ve vücudu zehirlediği bir durumdur. Bazen 24 saat içinde hızla gelişebilir ve ciddi sorunlara neden olabilir.
Ketoasidoz için birkaç potansiyel tetikleyici vardır. Bununla birlikte, çoğunlukla insüline karşı çalışan yüksek hormon seviyelerine neden olan hastalıklar nedeniyle ortaya çıkar.
Ayrıca planlanan tedavileri kaçırmak veya yeterli insülin almamak gibi insülin tedavisi ile ilgili sorunlardan da kaynaklanabilir.
Ketoasidoz en yaygın olarak tip 1 diyabetli kişilerde görülür. Tip 2 diyabetli kişilerde de ortaya çıkabilir, ancak bu çok daha az yaygındır.
İdrarda yüksek keton seviyeleri ve yüksek kan şekeri seviyelerinin her ikisi de ketoasidoz belirtileridir. Evde bir kit kullanarak ketoasidoz testi yapılabilir.
Ketoasidozun bazı erken belirtileri şunlardır:
- karın ağrısı
- konsantrasyon güçlüğü
- kuru veya kızarmış cilt
- aşırı susuzluk ve ağız kuruluğu
- meyveli nefes
- sık idrara çıkma
- bulantı ve kusma
- nefes darlığı veya hızlı nefes alma
Ketoasidoz tedavisi ve önlenmesi
Ketozis genellikle dengeli beslenen ve düzenli yemek yiyen kişilerde ortaya çıkmaz. Kalori ve karbonhidrat alımını büyük ölçüde azaltmak, uzun süre egzersiz yapmak veya hamile kalmak ketozisi tetikleyebilir.
Bazı insanlar vücudu ketozise sokmayı tercih etse de asit seviyelerinin yükselmesi riski kontrol altına alınmayan kişilerde tehlikeli olabilir.
Diyabetli kişilerde, yeterli insülin kullanmazlarsa, öğün atlarlarsa veya bir insülin reaksiyonu meydana gelirse ketoz ve sonunda DKA oluşabilir. İnsülin reaksiyonu genellikle uykudayken gerçekleşir.
Sağlıklı kişilerde, sağlıklı ve dengeli bir diyet uygulamak ve düzenli egzersiz yapmak ketozisi önlemeye yardımcı olabilir.
Diyabetli bir kişinin ketoasidozu önlemesinin çeşitli yolları vardır:
- Kan şekeri seviyelerini günde en az üç ila dört kez dikkatle izlemek
- İnsülin dozajının bir uzmanla görüşülmesi
- Diyabet tedavi planını takip etmek
Özet
Ketozis, vücut glikoz yerine depolanmış yağdan enerji elde etmeye başladığında ortaya çıkar. Birçok çalışma, düşük karbonhidrat veya keto diyetinin güçlü kilo kaybı etkilerini gösteriyor. Bununla birlikte, bu diyetin sürdürülmesi zor olabilir ve tip 1 diyabet gibi belirli rahatsızlıkları olan kişilerde sağlık sorunlarına neden olabilir.
DKA, ketozisin kanı çok asidik hale getirdiğinde ortaya çıkabilen özellikle tehlikeli bir komplikasyonudur. DKA yaşayan kişiler için acil tedavi gereklidir. Çoğu insan keto diyetini güvenle deneyebilir. Bununla birlikte, diyette yapılacak önemli değişiklikleri bir diyetisyen veya doktorla görüşmek en iyisidir.