Cildimiz, bizi dış etkenlerden korurken çevresel etkenlere çok fazla maruz kalır. Bu çevresel etkenler ise cildimizi yıpratır ve cilt sağlığımızı fazlasıyla etkiler. Yıpranan cildimizi yenilemek, daha sağlıklı, esnek ve canlı bir görünüme kavuşturmak elimizde. Nasıl mı? Tabii ki antioksidan bakımından zengin yiyeceklerle, sağlıklı beslenerek…
Hoş gelmeyen kırışıklıklar
Yaşlanma, vücudumuzda pek çok değişikliğe yol açar. Bunlar genetik ve bireyseldir; ayrıca metabolizma, yaşam tarzı ve çevreye bağlıdır. Mikrobiyomumuz ve vücut şeklimiz değişir.
Bunu tüm bedenimiz hisseder ve cildimiz de zamanla olan mücadelemizden uzak kalamaz. Cildimizin yaşlanması zamana bağlı olarak gelişen, doğal ve dış kaynaklı etkilerle ilerleyen bir süreçtir. İncelmeye başlar, kırışıklıklar fark edilir ve dökülenlerin yerine yeni hücreler oluşmamaya başlar.
Zamanla, daha fazla UV’ye maruz kaldığımız ve aşındırıcı kimyasallarla daha fazla temas ettiğimizden, deri hücrelerinde istenmeyen değişiklikler meydana gelir. Enflamasyon artar ve protein üretimi azalır. Serbest radikallerin oluşturduğu hasar, cilt yaşlanmasının başlıca sebebidir.
Çevresel faktörler arasında güneşe maruz kalmak, cilt sağlığını etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. Güneş ışınlarına bağlı deri yaşlanması fotoyaşlanma olarak adlandırılır. Deride, özellikle yüz derisinde görülen yaşlanmanın yüzde 80’ini oluşturuyor.
UV ışınları, cilt hücrelerinin DNA’sına, hücrenin sağlıklı ve canlı bir durumu sürdürme yeteneğine zarar veriyor, ayrıca cildin yapısal bütünlüğünü etkileyen molekülleri okside ediyor.
Beslenme ve Antioksidanlar
Beslenme modelleri yaşlanma üzerinde çok etkili.
Antioksidanlar, toksik oksijen molekülleri ve serbest radikalleri nötralize ederek, dokulardaki oksidatif stresi önleyip, hücreleri korurlar.
Antioksidan açısından zengin gıdaların, cilt sağlığına etkisini araştıran dermatolojik çalışmalar, meyve ve sebzelerin cildimizin ışıltısıyla olan ilişkisini buldular.
Bu çalışmalarda 55 yaş altı, 700’den fazla Avrupalı kökenli Avustralyalı kadının ciltleri mikrotopografi ile 1992, 1996 ve 2007’de incelendi ve beslenme modelleri 1992, 1994 ve 1996’da değerlendirildi.
Beslenmelerinde daha fazla antioksidan gıdalara yer veren, 45 yaş üzeri kişilerin daha sağlıklı yaşlandığı ve fotoyaşlanmadan daha az etkilendiği görüldü. 45 yaş altındakilerde oksidatif stres daha az görüldüğünden, benzer bir sonuç tespit edilemedi.
Çalışmanın, etnik olarak homojen bir grup üzerinde yapılmış olması ve gıda anketlerinin aldatıcı olma durumu söz konusuysa da verilerden şüphelenmek için bir neden görülmüyor.
Gıdalardaki antioksidanlar, vitaminler, lifler ve doymamış yağ asitleri gibi birçok başka şeyle birlikte, kolektif alınıyor.
Daha fazla meyve, sebze, kabuklu yemişler ve diğer antioksidan açısından zengin yiyecekleri tüketen insanlar, daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olma eğilimindeler.
Antioksidanlar ve mineraller hem genel sağlığımız hem de cilt sağlığımız için oldukça önemli. Bol su tüketerek, cilt sağlığımızı ihmal etmeyerek, vitaminlerden ve antioksidanlardan zengin besinlerle dengeli beslenerek ve düzenli egzersiz yaparak önüne geçemeyeceğimiz durum neredeyse yok…
Kaynak: