Sadece 10 yıl öncesine kadar gıda içeriklerini yaşam koşulları ya da stres gibi faktörlerle birlikte değerlendirmeyen tüketiciler, bugünün koşullarında edindikleri yeni bilgilerle satın alma seçimlerini farklı kriterlere göre yapıyorlar.
Bedenimize ne yaparsak ona daha iyi bakmış oluruz? Rahatlık, sağlık, iyilik ve mutluluk artık her şeyden önemli. Glütensiz, şekersiz, yağsız ya da tuzsuz ürün talep etmek artık bir lüks değil. Uygulanan özel bir diyet ya da kişisel tercihler doğrultusunda tüketiciler satın alacakları ürünün kendi seçimleriyle doğrudan örtüşmesini istiyor. Örneğin Avrupa’da, özelikle Fransız, İtalyan ve İspanyol tüketicileri şekerli ya da yağlı gıdalardan kaçınma eğilimindeler. ABD’li tüketicilerin yüzde 57’si mideleri kazındığında açlıklarını meyve yiyerek bastırdıklarını söylüyor. Dengeli beslenme ve vücutta yağ birikimine neden olan gıdaları azaltma oldukça popüler bir trend.
Stres yönetimi ve atıştırmalıklar
Çağın en büyük sorunlarından biri olan stresin sağlıklı yaşam koşulları oluşturarak yönetilebileceğini bilen tükeciler, beslenme alışkanlıklarını da bu yönde şekillendiriyorlar. Mintel’in araştırmasına göre; Taylandlıların yüzde 52’si, Avustralyalıların yüzde 45’i ve Endonezyalıların yüzde 43’ü stres yönetiminin sağlıklı bir yaşama kavuşmak için önemli olduğunu düşünüyor.
Sağlıklı bir yaşam herkesin hedefi ancak ara sıra beslenme programında küçük kaçamaklar yapmak, tatlı veya hamur işi gibi kişiye mutluluk veren yiyecekleri tüketmek de makul sınırlar içinde kabul edilebilir. Bu küçük kaçamaklar stres seviyemizi azaltmaya yardımcı olabilir.
Mintel’in araştırmasına göre dünyada birçok insan sağlıklı beslenmek, sebze-meyve ve bol sıvı tüketmek gibi “olumlu” eğilimler sergilese de zaman zaman nefis görünen bir abur cubura da “hayır” diyemiyor.
Abur cubura karşı koymak
“Bu kadarcık hoşgörü de varsın olsun” diyen Kanadalıların oranı yaklaşık yüzde 65.
İngilizlerin yüzde 41’i, şeker veya tuz oranı yüksek gıdaların ara sıra tüketilebilmesine sıcak baktıklarını ve bunların sağlıklı bir beslenme alışkanlığının parçası olabileceğini düşünüyor.
Çinli tüketicilerin yüzde 85’i dondurmayla, yüzde 76’ı ise diğer abur cuburlarla yakından ilgilendiklerini söylüyorlar.
Geleneksel otlara güvenimiz tam!
Stresten kurtulmak söz konusu olduğunda bitkilerden gelen güce inanan tüketiciler, rahatlamak ve gevşemek için bazı geleneksel reçeteleri tercih ediyorlar. Mintel’in Food & Drink Trends 2018 araştırmasında, Eylül 2016-Ağustos 2017 arasındaki veriler, dünyada en çok lavanta, ıhlamur ve limon yağının tüketicilerin ilgisini çektiğini ortaya koyuyor.
Yerel ürünler gurur kaynağımız
Tüketiciler giderek yerel ürün satın alma fikrine sıcak bakıyorlar. Başta gıda sektörü olmak üzere giyim ve bankacılık sektörleri de bu trendden nasibini alıyor.
Ipsos’un Global Trends 2014 Raporuna göre dünyadaki tüketicilerin yüzde 46’sı yerel bir ürün için daha fazla para harcayabileceğini söylüyor. Hindistan’da bu oran yüzde56’ya, Türkiye’de ise yüzde 51’e ulaşıyor.