Lezzetli bir yemek hazırlamak için ocağı yaktığınızda muhtemelen havada dönen minik parçacıkları düşünmüyorsunuzdur. Yeni bir araştırmaya göre, pişirme süreci, özellikle de kızartma veya soteleme içeren yemekler, iç mekan hava kalitesini ve sonuçta sağlığınızı etkileyebilecek kahverengi karbon aerosollerinin salınmasına neden oluyor.
Peki bu kahverengi karbon aerosolleri tam olarak nedir? Esasen, yemek pişirmede kullanılan sıvı ve katı yağlar gibi organik maddelerin tam olarak yanmaması sonucu havaya salınan mikroskobik parçacıklardır. Adlarını, ışığı emerek kahverengimsi bir renk verme yeteneklerinden alırlar. Bu partiküller çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olsalar da biriktiklerinde iç mekan hava kirliliğine neden olurlar.
British Columbia Üniversitesi’nden araştırmacılar, pişirme sırasında oluşan ve “BrCOA” olarak adlandırdıkları bu kahverengi karbon aerosollerinin iç mekan aydınlatmasına maruz kaldıklarında zararlı bileşikler üretip üretemeyeceğini araştırmaya koyuldular. Özellikle, vücuttaki hücrelere ve dokulara zarar verebilen oldukça reaktif bir oksijen formu olan “singlet oksijen” üretimine baktılar.
Bunu test etmek için bilim insanları krep, tavada kızartılmış Brüksel lahanası ve sebze kızartması gibi bazı yemekler hazırladılar. Özel bir alet kullanarak, pişirme işlemi sırasında açığa çıkan BrCOA partiküllerini doğrudan suya hapsettiler. Daha sonra, bu BrCOA çözeltilerini her evde bulunabilecek farklı iç mekan aydınlatma türlerine maruz bıraktılar – pencereden gelen güneş ışığı, standart floresan ışıkları, UV ışıkları.
Buldukları şey şaşırtıcıydı. Tüm BrCOA çözeltileri, hangi tavadan geldiklerine bakılmaksızın, iç mekan ışıklarıyla aydınlandıklarında serbest radikal reaksiyonlarının başlamasına sebep olan singlet oksijen üretebildi. En yüksek konsantrasyonlar UV ve pencereden gelen güneş ışığı ile görülürken, floresan ampuller daha düşük singlet oksijen üretimine neden oldu.
Peki tüm bunlar mutfaklarımızda yemek pişirmek için zaman harcayan bizler için ne anlama geliyor? Araştırmacılar, singlet oksijenin oluştuktan sonra bir süre havada kalabildiğini ve bu sayede iç ortamdaki diğer bileşiklerle reaksiyona girip potansiyel olarak oksitlenme fırsatı bulduğunu belirtiyor. Bu durum zamanla iç ortam hava kalitesini düşürebiliyor.
Buna ek olarak, yemek pişirmekten kaynaklanan ince partikül maddelere maruz kalmayı çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkilendiren kanıtlar giderek artıyor. Örneğin, bazı çalışmalar pişirme aerosolleri ile insanlarda artan inflamasyon ve oksidatif stres arasında ilişki olduğunu buldu.
Kızartma tavanızı bir daha kullanmamaya yemin etmeden önce, bazı şeyleri aydınlatmak gerek. Bu çalışmada ölçülen singlet oksijen seviyeleri genel olarak dışarıda kirli havada görülenlerle aynı seviyededir – trilyon başına yaklaşık 0,26-3,1 parça konsantrasyondan bahsediyoruz. Bununla birlikte, iç ortam çok daha kapalı bir alan olduğu için özellikle yetersiz havalandırma ile zamanla bu aerosollerin birikmesine neden olabilir.
İyi haber şu ki, mağduriyetinizi azaltmak için atabileceğiniz adımlar var. Yüksek dumanlanma noktasına sahip pişirme yağları kullanmak, ilk etapta kahverengi karbon aerosollerinin oluşumunu azaltmaya yardımcı olabilir. Yemek pişirirken havalandırmayı iyileştirmek için ocak aspiratörü veya bir pencere açabilirsiniz.
Günün sonunda, iç mekanlarda yemek pişirme ile ilgili BrCOA ve singlet oksijen üretiminin sağlık üzerindeki etkilerini tam olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu kesin. Ancak bu çalışma, daha önce göz ardı edilen bir iç mekan hava kirliliği kaynağına önemli bir ışık tutuyor. Bu nedenle, bir dahaki sefere kızartma yaparken veya krep pişirirken, havalandırmayı çalıştırmayı unutmayın; ciğerleriniz size teşekkür edecek!
Kaynak: https://studyfinds.org/